17 Eylül 2024 Salı








Yeter ki yüreğinle, içindeki çocuğu dinle ...

Yüreğinle, içindeki çocuğu dinle ......
Uç, uca ulasan da ...
Hala yetişmiyorsa tebessümün, hüznüne, gönül karan akıyla, gönül hoşluğunla ....
Dur, düşün olmadı ...
Farkındalık ve sorgula yanlıkla dön, bak kendine ...
Nerede yitirmişsin sen seni ...
Ömür atlasının vahasında, çölünde ne zaman ve nasıl karışmış , karamsarlığın, tasanın, gada' nın ayak izi, seninkine ...
Tıpkı ...
İzinin, it izine karışmışlığı gibi ..
Ömrünü çevirmiş gülmelere hasret gönül ve ömür viraneliğine ...
Ayıklamak istemeyen ömür pirincinin taşını yeniden, yine ve nafileliklerde ...
Sıkça ve usanmadan baksın kendi içiyle, dününe ...
Takılıp kalmadan geçmişine, vursun, yürüsün ömür atını geleceğin günleriyle, ufkunun ülkesine ...
Karışmasın istiyorsan bastırıp yok etmecesine sevincinle, gülüşüne ...,
Beri dur, ırak ol tasayla, evhamın prensine, ecesine, perisine ,delisine ...
Sen sana yetmezliklerdeysen ...
Seslen içindeki çocuğa, gülüşüyle, delişmenliğiyle koşsun gelsin tüneyip durakoysun yamacına, düzüne ...
Silip-parlatsın gönül camını, pürü pak etsin yüreğinle , ömrünü ..
Bırak sen, seni içindeki çocuğunu o masum ve delişmen gülüşüne, karışma gerisine ..
Karışma gerisine ....
Yeter ki yüreğinle, içindeki çocuğu dinle ...
Yüreğinle, içindeki çocuğu dinle .......
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
17 / 09 / 2023 - Pazar
Saat ; 08_30

15 Eylül 2024 Pazar

 






CEHENNEMİN EBABİLİ OLMALAR .....


Akıntıya kürek çekmelerde ve kendini aldatmaların nafileliğinde tarumarlıkta tükenen ömürler .....
Sona kalan kırlangıçlarla ,yolunu-izini kaybetmiş sürüden ayrılmış göçmen kuşlardan beter halleriyle .
Savrulup durmaların bedbahtlığında şuursuzca dönüp, dönenip durdukça, malum sonlarının yaklaşımını nasıl hızlandırırsa
Ömrü bir yalan ve aldanma-aldatma sarmalında tüketmeler de helak olanlar ...
Yaz sıcağında, zemheri ayazına kesmeler, insanın duygu dünyasını ve ruh alemini alt-üst etmekten farksız hatta daha da beter halleri yaşarlar ..
Böyleler için bırakın yarını, yakın geleceği bir soluk yada adım sonrasını kestiremez ligin iç acısı ve dengesizliğinde sırf nasıl olursa, olsun hayata tutunan olmak adına akıbetlerinin daha karanlık ve felaket olup olmayacağına aldırmadan adeta serseri mayın gibi olurlar ..
Çünkü içinde bulundukları an onlara daha farklı gelmez ve bir anlam ifade etmez ...
Böylesi hallerle cebelleşenlerin çoğuna yardımda pek mümkün olmaz zira ona yardıma uzanan el bulmak zordur , say ki bulundu ...
Bu kez de onun elini şuursuzluk, panik ve korkuda tutan onu da ateşe yada karanlığa ve yahut ta girdaba sürüklemeyle yüzyüzedir ...
İşte bundandır ki ...
Acılarını çoğaltan, katmerli yalnızlıkta hayat, böyleler için samanlıkta iğne aramaktan daha zor, kötü ve ağır gelir...
Bunun için ortak paydaları felaket çemberinde tünemek olan böylesi ömürlere ve hayatlara ....
Azap ve gazap kuşları yada CEHENNEMİN EBABİLİ denmesi boşuna değildir..
Zordur zor, hem de, çok mu, çok, zor .....
AZAP ve GAZAP KUŞLUĞUYLA .....
CEHENNEMİN EBABİLİ OLMALAR .....
CEHENNEMİN EBABİLİ OLMALAR .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
İmmenstaad/ Almanya
07/10/2023- Cumartesi
Saat ; 22_50





YA ÇEKERSİN, YADA ÇEKİLİRSİN ....

KARALAR BAĞLAMAYLA, AĞLAMAYA .....!

Kırık teker, dönüp-yürümez ....
Zorlamak hayır getirmemekle kalmaz, şer ile felakete kapı aralar, çağrı yapar ....
Bu hesap ....
Ömrün ipi elden kaçıp, başkalarının kuklası, kulu-kölesi, şebeği olursan yaşanıp, tükenen o beden ve ömür sende emanet, elde mal olur ....
Benim, kendimin ömrü ,hayatı diye kendini kandırman hem gerçeği, hem de sonu değiştirmez ve tıpkı o kırık teker gibi sana hayrı, faydası olmaz ...
Çatlak çanak aş, çatlak testi su tutmaz ...
Ömrün iflah olmazlığında çatlamışsa orta yerinden için kan ağlıyor, yüreğin kanıyorsa, pansuman para etmiyorsa ...
Oturup ömrü ve vicdan aynanda yüzleşmeye de yüreğinle gücün yetmiyorsa, o zaman işin bok üstün bok ...
Ve sakızı, boka düşürmüşsün demektir ...
Böyle liginde seçip, koyulduğun yol, yürüyüşün ilk ve onu izleyen adımları berbatı da aşıp, felakete yönelmişse ..
Tıpkı yanlış iliklenen düğmeler misali hep yanlış ve iradenle, isteğinden ırak sonuçlar çıkıp ...
Hüsranlarda savruluyorsan ...
Dünün karanlığında sürüklenip, girdaplarında boğuluyorsan ...
Kırık tekerle yola devamda inat edip ...
Çatlak testiden su, kaptan aş için kendinle ve hayatla inatlaşarak cebelleşiyorsan sana Nush babında derler ki ilk evvel ...
'' - KIÇIYLA CEBELLEŞEN, DONUNU KİRLETİR ...! '' Eğer ki buda para etmiyorsa sana ve sen hala inadım, inat hallerinde debelenmelerde inat ve ısrar ediyorsan ...
Hem ...
Ellerini-eteklerini,kelamlarıyla,katkı ve yardım çabalarını çeker ..
ve ardından şu kelamı eder .Nush ile uslanmayan lığında tekdir aşamasında olmandan dolayı ...
'' - Kendi düşen ağlamaz, ağlasa da kimse dönüp bakmaz, gözü çıksa, gören olmaz ..
Daha da kötüsü, görmezden gelenler çoğalır ve varsa tek-tük hala insan kalmış onlarda çekinerek, çekilirler etrafından ...
Gün gelir ..
Kalırsın ahırda kasap beklemeye kul olan SARI ÖKÜZ 'ün akıbeti ve haliyle, yüz, yüze, baş, başa ...
Kırık, dökük çanağa veya virane bağa dönmüşse ömrünle, hayatın ..
Ya çekersin yada çekilirsin ....
Gayya kuyularıyla, belanın karanlığına, sokakların çıkmazıyla, hayatın iflah olmazlığına ....
Özcesi ....
KARANLIKLA, KARADA KARALAR KESİP, GÖÇÜNCEYE KADAR ÖLÜM ÜLKESİNE DEVAM EDERSİN KARALAR BAĞLAMAYLA, AĞLAMAYA .....
YA ÇEKERSİN, YADA ÇEKİLİRSİN ....
KARALAR BAĞLAMAYLA, AĞLAMAYA .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

19 / 09 / 2023 - Salı

Saat ; 12_24 

7 Eylül 2024 Cumartesi

 





MAVİYDİ DÜŞLERİM , MAVİ ..........



Nietzsche ' nin var ettiği Zerdüşt'ten hatta kimbilir, belki de...
Dünya' daki en masum çocuk ağıtından da duruluklar da, ağlıyordu ...,
Göz yaşıyla ruhunu yıkamaya çalışmanın telaşı, gayreti ve hatta çoğalan, kendini de yutan çabasıyla ...
Sessizliğin sesiyle, yürek ve gönül dillerinin söylenmeye koyulmuş luğun da, içtenlikle diyor du ki ...
'' - Ünsüz, sessiz, düşlerim de , terk etti .....
Üşüyor ruhum, iyiden, iyiye ...
Bir sen kaldın, bir sen ....
Bari, sen terk etme, beni ..
Son gördüğüm düşün maviliği, ruhum daki,  tek renk oldu şimdi ...
Maviydi düşlerim, mavi ....... ''
MAVİYDİ DÜŞLERİM , MAVİ ..........






Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Immenstaad / Almanya

07/09/2023 - Perşembe

Saat ; 11_11

 





İKİ MAVİ ARASINDA ........

Ben bile bilmem buraya dikilip, hayat bulalı kaç yıl hatta kaç asır olmuştur ...
Rivayet odur ki temiz bir asırdan fazladır ömrüm ...
İki cihan savaşı ve daha nice zor, acılı günler, gözü yaşlı ömürler ve feryat-figat çığlıklar gördüm, nice felaketlerin tanığıyım ...
En so acıyı hemen on, on beş adım ötemde hemcinsim kesilirken tattım yaşadım ...
Bu gün yaşasaydı oda bencileyin asırlar deviren liginde hem yoldaşım, hem komşum, hem de tanığım olacaktı .....
Koca mavi atlas göl ile Sema denen mavi atlasın arasına sıkışmışım...
Kopup gidemem, köküm, kökenim toprakta olduğundan bu yerlere ve MAVİ BÜYÜLÜ GÖLÜN SULARINA DALIP, GÖNLÜMCE SERİNLEYEMEM .
Ama ne gam, dallarım öper suyu ........
İçerim mavi huzuru, mutluluğu dallarım sayesinde ...
Adım söğüt olmaya söğüt elbette ama öteki adımla insana daha yakınım SABIR AĞACI, DERLER BANA, SABIR AĞACI ...
Künyemize kazılmıştır adımız, vefa ve kadirşinaslıkla , sadakat ve sabır şahikası olarak anılır, adlandırılırım ...
Hallerimin böyle liginde şimdilerde tepemde mavi, ayak ucuma sergen, ulu suluğunda mavi dünya güzelliğine sığışıvermişim, şunun şurasında ...
Şimdilik keyfimin beyde olmamış lığında dalar giderim mavi suların eşliğinde Uzun, Uzun mavi ufuklara ...
Dedim ya iki mavi arasında esarette ömür tüketmelerdeyim...
Siz insanoğlu , yürüyüp gidebilmenin seçim hakkını kullanabilmenin ,bahtiyarlığını yaşarken, nankörlüğe işi vurmadan, bunun kıymetini bilip ..
Nankörlüğe sapmayın ..
Fısıltı, fısıltı konuşanlara eşlik eserim aheste, aheste salınıp, ılgıt, ılgıt esen yelle raksa koyularak ..
Sabır ağaçlığımla, söğütlüğümde ......
Ömrümün demini ve keyfini çıkartırım, esaretin ruhumdaki kemendini, asla ve hiç unutmadan ...
Toprağa esaretim hayat kaynağım ondandır şikayetçi olmam asla ...Ama lamı-cimi yok esaret, esarettir ...
Bu paha biçilmez güzellikte omuzuma vurulan esaret sultasının sanrı ve sancılarında dalar, dalar giderim mavi ufuklara..
İki mavinin arasına sıkışıp esarette ömür tüket enliğimde ......
Sabır ağaçlığımla bilinen adım, namımla söğütlüğümde ....
Bakarım mavi ufuklara, dalar, dalar giderim mavi atlasın koynunda ufukları seyreden ligimde ....
Adım sabır ağacı..
İşim iki mavi arasında ömür tüketmektir, ömür tüketmek, birde salkım saçak dallarımın suya eriş enliğinde maviyi, suları mavi güzellikleri doya, doya öpmek ....
Ömür tüketirken şunun, şurasında esen yelle, dallarımla, koyularak rüzgara sevginin türküsünü söylemektir, sevginin türküsünü söylemek ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
İmmenstaad / Almanya
06/ 09/ 2023 - Çarşamba
Saat ;16_10

6 Eylül 2024 Cuma

 


GAYYA KUYUSU OLDUN ......


Apansız kesilen yeller gibi ......
Sustu, susalı ruhun, sen, sana yaban oldun .
Gizemin ve yanıtın sende saklı lığın da ....
Dahası, ağzını bıçak açmamış lığında ....
Şah'tın, şahbaz oldun .....
Zaten, oldum olası, ketum dun .....
Dün sır küplüğünle, Pandora'nın kutusuydun, bu gün ....
Düpedüz, Gayya Kuyusu oldun ....
Gayya Kuyusu oldun ......





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

21 / 07 / 2021 - Çarşamba

Saat ; 15_00

5 Eylül 2024 Perşembe

 



GECENİN İÇİNDE DİLLENİR, MAVİ ....

MAVİDE DİLLENİR, KADIN YÜREĞİ ....



Zamanın koynuna sığıveren gecenin atlasında dillenir mavi .....

Yüreğinin, çile, çile çiçek açmışlığında, mavide dillenir kadın yüreği ...

Mavide dillenir, KADIN YÜREĞİ .....




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

05 /09 / 2023 - Salı

Saat ; 01_50

4 Eylül 2024 Çarşamba

 




NASIL, BİR İLLET ....

NASIL, BİR MEDENİYET ?
Katlederken, kadını ....!
Katiller vahşetlerini sergilerken, çılgınca sırtlanlar gibi ...
Avaz, avaz nara atıp, böğürüp uluyorlar, vahşi kurtlar ve gözü kana doymayan canavarlar gibi ...
''- MEDENİYET'İ YÜKSELTİYORUZ '' .
Diye ....
Yalanlarına, kanlı kılıflar var etme çabasında ..
Demagojik ve safsata, laf furyalarıyla ...
Düştükleri aczi, yaman ve önlenemez çelişkiyi, saçma hali .... Sergiledikleri rezillikleri, vahşeti allayıp-pullayıp, göz boyayarak gizlemek için ..
Sanki, olanaklıymış gibi, gözlere sürme çekip, akıllarla alay ederek ?
Ne, mümkün ki ?
Ne, mümkün ?
Var mı, izahı ve su götürür, akla yatar yanı ?
Sözüm ona medeniyetler kurulur ve yükselir mi ?
İnsanın ,insana kulluğun da …
Vurulurken, kadın boynu, devrilirken toprağa, kadın bedeni ..
Ölümlerin karanlığında, insanın,insanlığın yüz karalığında ...
Bağışlanamazlığında ve suçun yüz kızartıcılığında ..
Kurban edilirken kadın ..!
Nasıl yükselir medeniyet denen o , muammalı ölüm kusan canavar ?
Elleriyle alçalır ve alçaltılırken insanlık hunharlıklar da …
Kadın ki ..
İnsanlığının ve canının, bedeninin çalınıp, geleceğinin karartılmışlığında ..
Tutsak ve kurban edilip kıyılırken ...
Karanlığın ve bağnazlığın, doyumsuz ölüm makinalarına, canavarlı-
ğına ..
Onun kat-l-ine ferman vereni de, bir ana doğurmadı mı ?
Nasıl yükselir, medeniyet ve insanlık ?
Önce insanlığında, beraberinde kadın canlığında, katledilirken kadın ..!
Yere batsın böylesi ceberut, kanla ve ölümlerle beslenip ...
Yeni katliamlara gebe, medeniyet denen, azgın ve azman, vahşi canavar ..
Nasıl denir insanın,insanca, fütursuzca öldürülüşüne, medeniyet ?
Olmaz olsun, cana düşman, kana susamış ölüm makinası, zorbalık ...
Kıyan da sözde insan, kıyılan da ....!
Üstelik, kıyan katil canavarı doğuran da ...!
Boğuluyor, medeniyet denen canavar ...
Kendi döküp, akıttığı kan da !
Kendi akıttığı kan da ..!
Bu, ne menem medeniyet ise ?
Olmaz olsun böylesi, böylesi medeniyet ..
Yerle yeksan olup, batsın yerin yedi kat dibine !
Katledilerek kadın, nasıl kurulur medeniyet ?
Nasıl kurulur, medeniyet ?
Katledilirken önce insan, beraberinde de kadın, can ..!
Bunlar ve böylesi iflah olmaz canavarlarda diyorlar, kendilerine, insan (?)
Bu, nasıl bir illet ve nasıl bir medeniyet ?
Nasıl bir illet, nasıl bir medeniyet ?


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
04 / 09 / 2017
Saat ; 01_15

3 Eylül 2024 Salı

 




ADIN DA, TADIN DA .....

'' - AŞKINA, SANA MÜHÜRLÜ DUDAKLARIM DA KALDI ....! ''

Duygu dünyamın dipsi çöllerinde serabım olup ...
Bir görünüp, bir yok olmuşluğun da ...
Dahası, ömrüme ve gönlüme düşüşünün ardın da ...
Aşk adına dişe dokunur birliktelik yaşamamışlığım da ..
Aşk ve meşk fukaralığın da süründüğüm, zamanın ve hayatın bağrın da ...
Aşktan yana hep karavana atışlar da mutluluğu ıskalamışlığım da ...
Hüzünlü ve uykusuz gecelerim de ve sensiz sabahlarım da ...
Gönlümün, yüreğimin sevda adına yalnız sana kesip, limanına demirlemişliğim de ...
Kanı çekilmiş, yorgun, bezgin, soluk dudaklarımdan ...
Kesik, kesik ve titrek, titrek dökülen, ıslık ürkekliğin de ....
Adın da, tadın da, aşkına, sana mühürlü, dudaklarım da kaldı .....!
Aşkına, sana mühürlü, dudaklarım da kaldı .....!
Dudaklarım da kaldı ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

26 / 08 / 2020

Saat ; 14_14

  YERİN .........., Bozuksa mayan, çürükse özün, fukaraysan onurdan-haysiyetten yana .... İlkesizlik ve omurgasızlıktan yana, kimse eline su...