23 Mayıs 2015 Cumartesi

LAVANTA KOKULU AKŞAMLARDA DÖNÜŞÜNÜ BEKLEYECEĞİM....,

Yorgun bir kış günü gecesinde alıp da başını gitmiştin..
Ünsüz-izsiz,sedasız-sessiz...
Vurgun yemişlik le, atmıştım kendimi bezginlikler okyanusuna...
Beni bende bırakmadın,alıp da götürdün yanın sıra..
Bendeki beni talan etmişliğin de....
Bir sanrılı beden,sancılı bir yürek,korkulara ve sensizliğe yenik..
Hisarlara dönmüş yorgun bir ömür kalakalmıştı,ardın sıra...
Yenik düşmelerin kahrını,içtikçe ben karanlığın koynunda..

Geceler sarhoş olup,ağmışlardı günlerimin ve ömrümün üstüne...
Çok sonraları,zamanların su olup akmışlığında..
Yaralarımın kabuk bağlamışlığın da..
Eski aşıklığın aşinalığın da,dinlemeye koyulmuşluğumla yürek sesimi...
Düşdüm ardın sıra,deli-divanelikler de,saz saz,ses ses,avaz avaz..
Çağırıp-çığırmalara koyularak seni aradım..
Aldırmadan adımın kah Deli Kemalliğe...
Kah, Divane Aşıklığa çıkışına....
Eni-konu umuda durdu şimdilerde yüreğim..
Sürgün veren lavanta kokulu geceler alıp da götürüyor beni benden...
Kıvrımlı,tozlu köy yolları misali...
Yorgun yorgun uzanmışlığımda gecelere..
Sana gelmelere koyuluyorum..
Çiğnediğim yolların kahrı ve yitik zamanların sarhoşluğu eşlik ediyor şimdi bana...
Yitirirsem pusulamı,zöhre yıldızına soracağım seni..
Daha olmadı,yellere yalvaracağım,dil atıp-damak tutmacasına..
Kokunu getirsinler diye bana..
Azıp şaşmışlığımda, kala kalırsam
Gecenin ve sensizliğin bağrında ..
Naçarlıkların ağına takılmışlıkla..
Örümcek ağındaki sinekler misali..
İçi boşalmış  bir bedenliğimle..
Yel vurup sallanmışlığımda..
Dönüşünü bekliyeceğim lavanta kokularında..
Kokuyun lavantalara,lavanta kokularının kokuna karışmışlığın da...
Efil efil esen yeller de cansız bedenliğimde sallansam bile..
Beni terketmeyen sevdanla..
Seni bekliyor olacağım...
Seni bekliyor olacağım..
Lavanta kokulu akşamlarda....
Lavanta kokulu akşamlarda...

Erdem YASSIBAŞ
Hildesheim / Almanya
03 / 01 / 2011
Saat; 17_30
HİÇ BİTMESEYDİ,GÜL RENGİ SEVİŞMELER....
Gecenin,renk renk güle kesmişliğinde...
Duyguların...
Arzuların....
Tutkuların...
İhtirasların...
Yıllara uzanan açlığıyla,doruğa çıkmışlığında...!
Bastırılmış duygularından,arzularından,dahası...
Onlara,pranga vuran korkularından azad olmuşlukla....
Yulara,dizgine gelmeyen,evrenin bağrında eyvallahsız varoluşun keyfiyle..
Alıpda başını ötelere,berilere kendini vurmakdan,zevk sarhoşlukları yaşayan...
Yılkı atı güzelliklerinde,şaha kalkmışlıklarında...
Dağılıvermişliğinde sarısıcak alevli savruluşlarla,gecenin  koynunda..!
Rengarenkliliğinde,güzeliklerinin......
Güller saçıldı,ihtirasla mutluluğu dermekden ıslanan avuçlarında..!
Yaprak,yaprak güller...
Güller...
haz
haz.../
nefes...
nefes.../
Işık...
ışık.../
Hüzme,hüzme güzellikler olup...
Yaprak...
yaprak...
Döküldü bedenimde..!
Sarmışlığında,senin beni...
Çığlık çığlık çoğalmışlıklarınla.....
Şimdi,özlem özlem dudaklarımda çoğalıyor....
Doyamamışlığımla,o güzelliğe ve sana...
Dökülüveriyor bak sözcükler....
Gönülden taşmışlığıyla,dilimin söylemişliğinde...
Dudaklarımdan...
Hece hece,bu gece...
''-- O gece...''
Öylesine sıksaydın ki...,
Canım,canım acısaydı...!
Ellerin....
ellerin...
Ahhh,o ellerin...!
İçime işleseydi...
Gül rengi sevişmeler hiç bitmeseydi....!
Gül rengi sevişmeler hiç bitmeseydi....!
Erdem YASSIBAŞ
Lübeck/Almanya
PENCEREDE KAR VARDI....


Gülümsedi...
bir çift göz..
Işıl/
ışıl.....
hayat sevinciyle.
Gülümsedi....
dallar,
Çiçek /
çiçek
renkleriyle.
Pencerede kar vardı..!
Bir ıslık tutturdu...
Ardısıra pencerenin,
Hüzne aralanmış dudaklar,
Çığlık çığlığa...
feryat figan ötüştü,
Camın ötesinde bir kırlangıç...
''SONA KALMIŞLIĞIN''yalnızlığıyla..!
Pencerede kar vardı...!
Uzanmacasına mutluluğa,
Aralandı eller,
Pencerenin ardında.
Dal dal oldu güller.
Cam..
gül oldu..!
Güllerde..
cam parladı...
En aydınlık haliyle.
Pencerede kar vardı..!
Bir ömürdü yaşanan.
Pencerenin ardı sıra,
Ve...,
vurarak cama...
Akıp giden bir hayattı..!
Gürül...
gü--
rül...
su olup.
Salkım saçak bir yağmur olmacasına,
Camın ötesinde.
Pencerede kar vardı...!
Ve...
Şenlik dağıldı.../
bitti eğlence..!
Geride,
Bir avuç gözyaşı.../

bir tutam hüzün kaldı..!
Ve...
hala...
Pencerede kar vardı..!
Pencerede kar vardı...!
................................................................................................................................................................

Erdem YASSIBAŞ
Lübeck/Almanya
02/03/2009


AŞKA TAVAFININ, MUTLULUKLA TACLANMIŞLIĞINDA
Düşlerimin Ecesi ... Ömrümün bilinmezi .. Fikrimin ince gülü .. Dolambaçlı sevgi dehlizim .. Çözümsüz aşk bilmecem .. İflahsız ,uçarı serçem .. Çıkta gel.. Böl uykularımı .. Yırt karanlıklarımı .. Sonlandır suskunluğumu .. Mevsimlerimin, hazanlığını döndür ilelebet bahara .. Varsın,dayanamasın dönüşünün aşkına .. Dursun yorgun kalbim .. Mutlulukla sarhoşluklarda.. Türap olmuşluğuyla sana .. Kavuşmuşluğuyla sana, ermişliğiyle sonunda muradına .. Beklentilerinin boşa çıkmamışlığını görmenin hazzıyla .. Varsın ölümle vursun kendini, eriştiği tarifsiz mutlulukla .. Değilmiki hasretinden prangalar eskitmekten kurtuldu sonunda Yudum yudum içerek, içinde yittiği haz şarabıyla.. Aşka tavafının, mutlulukla taçlanmışlığında .. Aşka tavafının, mutlulukla taclanmışlığında .. Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Altınoluk/ Edremit 23/05/2015 Saat;01_01

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...