7 Ekim 2018 Pazar

ALBENİLER ECEM'SİN …,
Yaban çiçekleri, her mevsim ölüp, ölüp dirilirken …
Bir tek, bir tek sen diri kalırsın, onca çiçeğin içinde …
Tılsımlılığın ve baştan çıkartan, kışkırtıcı albeninle…
Diri ve hayat dolu halinle, gönül tahtım da, sinemin bağında …!
O gün-bu gündür, gelinciklere müptelalığım…
Sana hasretim ve açlığım…
Sana vurgunluğum ve adanmış ömrümün emsalsiz güzelliği ve bahar çağıdır..
Dudaklarımda adın, dilimde tadın …
Göz bebeklerimde, sen hep gelincik albenilerinde açar,ete-kemiğe bürünür…
Aşk,aşk çoğalır'sın …
Sende, hangi coğrafyaların, iklimlerin, güzelliklerin ve gizemliliğin, hasılı mevsimlerin izleri yok ki?
Sen, gelincikliğinde, bir sevgi ve sevi kokteyl'isin …!
İçip, içip kanamadığım, yudumladıkça tutuklu kaldığım'sın ..
Esrikliğim,yelim-kuzum,fırtınam,yağmurum, bereketim,
ışığımsın …!
Yine, kırlar gibi,ala büründü gönül bağım …
Al,al, her köşemde sen fışkırıp, açıp, doyumsuz güzelliğinle aşk çoğaltmalar'dasın …!
Sen fışkırdıkça gönül toprağımdan, ben hazla geçmelerdeyim, benden …!
Gelincik mevsiminde, hazlarım doruk …
İsterim,tavan yapar aşkla, aşkta ..!
Aşka adanmış ömrümde…
Gelincik ömürlülüğünle, hep sen varsın, sen olacaksın …
Açanda sen, çoğalan da sen, derilen de sen …!
Kaplayıp,yutan da,sensin,sen albeni abidem, gelinciğim …
Ömrümde ömrü olan gelinciğim …
Atlasıma bezenmişliğinle sen, albeniler ecem'sin ..!
Albeniler ecem'sin …!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
İmmenstaad / Bodensee - Almanya
06/ 10 / 2018
Saat; 22_40

6 Ekim 2018 Cumartesi

Hüzün ;
Kilit üstüne,kilit vurulan kapıdan süzülen, usta hırsız gibidir..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

ZEMHERİDE DONA KALMAMIŞSA....


Kar yağar tozun,tozun..belenir ,savrulur rüzgarla, ayazla...
Vurur kamçı gibi yüzüne, gözüne...
Kesersin buza, donar, elin, dilin, dişin..
Dalarsın huzme, huzme beyazlıklar da sessizlikler ummanına..
Dalar, dalar gidersin Lal 'lığın girdabında
Vururken kar kamçı 'lığında yüzüne, gözüne..
Kopar fırtınalar içinde..
İçin-dışın poyrazda-fırtınada,depremler başlar ruhunda ..
Yiter 'sin o an, sen sende
Kaçıverir elinden ipin ucu
Gözün-gözü görmemişliğin de
Uçup gider güzellikler..
Iskalamış lığınla hayatı, güzelliği, sevgiyi, seviyi
Avuçlarında, kala kala bir tutam buza kesmiş göz yaşı ve hüzünlere dolanmış yaralı yürek kalır..
Hala vurur, kamçıya kesmiş karlar yüzüne-gözüne bedenine ...
Umutların karlara gömülmüş-donmuşlukla ölmeye yüz tutar, ağırdan, ağıra..
Umutlar kalır, bir başka bahara.....
O'da zemheride dona kalmamışsa...!
O'da zemheride dona kalmamışsa...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Bodensee - Almanya

Saat; 00_27

06/ 10 / 2018

29 Eylül 2018 Cumartesi


GEÇEREK, KENDİMİZDEN …..!

Şu sıralar, ay camda, ben yatakta, sen cam ardında ...
Bekleşiyoruz üçümüz, üç ayrı yerde, ayrılığın çengelinde …
Yalnızlığın ve hüznün çarmıhında ...!
Ne zaman buluşabileceğiz, bilmem ki, aşk denen, teknede ?
Yakamozların serkeş ettiği, yıldızlı gecelerin koynunda ..
Geçerek, kendimizden ...
Böylesi kışkırtıcı sarı-sıcak gecenin içinde ...
Aşk saracak, önce ruhlarımızı üryan etmecesine ...
Ardı sıra, tenimizi-bedenimizi soyup-soyunup, atacağız, çulumuzu, çuvalımızı ...
Hazzın, iliklerine dek işleyip ....
Coşturup, kabarttığı dalgaların, isteri muştucusu olup çıktığı ...
Aşkın, davetkar ummanına, dalacağız ...
Kan-ter denizinin ışıltılarında, kulaçlayarak..
Yelken açacağız, yelken aşka isteriyle..
Ereceğiz, hazzın sahillerine ….
Aşkın, uçsuz, bucaksız ummanındaki yolculuğun sonunda ..
Böylesi davetkar bir gecenin içinde..
Ah bir araya gelip de, dizilebilsek sille boncukları gibi, aşk ipine ….
Çatlamadan, ruhlarımızdaki sabır küpleri …
Şu sıralar...,
Ay, camda ...
Ben, yatakta ...
Sen, cam ardında ...
Bekleşiyoruz üçümüz, üç ayrı yerde, ayrılığın çengelinde …
Yalnızlığın ve hüznün çarmıhında ...!
Ne zaman buluşabileceğiz bilmem ki, aşk denen, teknede ?
Yakamozların serkeş ettiği yıldızlı gecelerin koynunda ..
Geçerek, kendimizden ...!
Geçerek, kendimizden ...! 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Bodensee -Almanya 

28 / 09 / 2018

Saat ; 22_10
DAĞ LALELERİ .........., Gönlüm divaneliğinde vurdu kendini dağlara .. Dökülüp, saçıldı dağ lalesi güzelliğinde, ulu bağırlara yayıldı .. Iraklığımda beni yad edip ,buselerinle ödüllendirip, mutlandırmak istersen .. Gördüğün tüm dağ lalelerini, aşk ve tutkuyla öp .. Hissederim,ayrı iklimlerde,uzak coğrafyalarda, ırakta da olsam .. Dağılır, hazzın o tarifsiz huşusu bedenime,ruhuma.. Zerre, zerre bezenmecesine .. Ne zaman hüzünlenirsen.. Düşün, dağlar ardındaki o, boyun büken dağ lalesini Bil ki, akıttığın göz yaşı, bana rahmet ve can suyudur. Sen bana, ben sana ağmalara durduğumuzda.. Canlanır, cümle dağ laleleri ...., Aşkla, tutkuyla, isteriyle, hazla kendinden geçer … Ahenk,ahenk, dans,dans, salım,salım salınışlarla, çiçeğe durur, rengarenk dağ laleleri....! Çiçeğe durur, rengarenk dağ laleleri ..! Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ Ereğli / Konya - Türkiye 29 / 09 / 2018 Saat ; 01_01

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...