7 Mart 2020 Cumartesi

KADIN VARDIR, KADIN, EN BAŞTA ...!

Kızılca kıyamet savaşta ....
Kardelene kesmiş, barışta ...
Ve, çiçek,çiçek dallanan aşka ..
İnsanlığında, özverisinde,yücelen onuruyla ..
Kadın vardır,kadın en başta ...
Tepeden tırnağa aydınlığa, nura belenmişliğiyle ..
Kadın vardır, kadın ..
Hayatın her alanında ...
Haksızlığa baş kaldırıp ..
Zulme boyun eğmemişliğin de ..
Üretenliği ve bereketiyle sevgiye kesmişliğin de ...
Çoğalışlarda diş-tırnak dik durmuşluğuyla ..
Evrenin bağrında dal-budak salmışlığıyla ...
Kadın vardır, kadın, en başta ...
En başta ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
BECEREBİLSEK .....,

Becerebilsek, alın teri, alın teri, emek, emek, göz nuru, göz nuru, nefes, nefes var edilip, üretilen o güzelim, canım işleri ...
Kelimenin tam anlamıyla, iğneyle kuyu kazarak, yüreğinin, gönlünün, ruhunun ve hasılı duygularının hasredilmesi karşılığı çoğaltılan .....
Hepsi, ömürden ve duygulardan izlerle dolu bu renk cümbüşü güzelliklerdeki ürünlerin sessizlikle bile bize neler, neler anlatıp ....
Hangi alemlerden kopup gelen ömür öyküleriyle yoğrulup, var edilen ..
Zaman zaman dantela, olmadı etamin yahut örgü, dikiş-nakış, kanaviçe ….
Yastık başı, yorgan ağzı, yatak ve sırt yastığı örtüsü, oya, dantela, gergef, mekik ilk anda aklımıza geliverenler
Desen, desen motif, motif çoğalan hayat izlerinden kesitlerle ömür öykülerini …
Bilinen ve bilinmezlikle bezeli hayattan izleri taşıyan ….
Kimisi, ilmek, ilmek, kimisi zincir, zincir çoğalan o, canım el işi güzelliklerde …
Ona emek veren kadının hüznü, sevinci, sevişmesinin ruh hali ….
Yahut ta, ilkellikle ve hunharca tavırlarla …
Sırf ama sırf, kız doğurdu diye, itilip-kakılıp, dövülmesi …
Yetmedi katledilip ahırlara gömülmesinin azaların da ömürlerin solması
Hatta, hastane köşesinde acılara terk edilişinin sıcak ve gönül yakan, burun direği kıran kokuları
Kan çanağına dönen gözlerden dökülen, göz yaşları …
Yumruklarla kırılan burun kanları, hasılı sözün özü her türden izleri doludur ..
Bir becerebilsek onlara kulak verip, gönülden ve yürekle dinlemeyi …
Neler, neler anlatacak ..
Kimi zaman dudaklarınızın ve yüzünüzün kanı çekilecek ..
An gelecek utanca keserek al, al olacak …
Göz yaşlarınıza yıllar ötesinde saklanan yürek sızıları eşlik edecek …
Kilim ve halı ilmeklerin de genç kız özlemleri renklere bürünecek ..
Dantelalar da kadının, kadına hasedi, kötülüğü, küslüğü yahut ta, sıcacık kadın dayanışması dillenecek ..
Kaynana, kayın peder yahut ta görümce ve koca zulmünde canından bezip, yaşayan ölü hallerde ömür sürmekten bıkarak, canına kıyan kız ve kadın sesleri yankılanacak …
Her renge bir anlam yüklenip, her ilmeğe ömür hasredip, gün eskitilmişliğinde ….
Tarihlerin ve tarihlere ömür destanlarının yazılıp-bezenmişliğinde …
Özlemler, sevinçler, hasretler, mutluluklar ve mutsuzluklar çoğalacak desen, desen, dal, dal, yaprak, yaprak, çiçek, çiçek ….
Nihayetinde ölümde dahil insana ve hayata dair tüm iz ve renkler salım, salım sallanarak dillenip, çoğalacak ..
Ömür öykülerinde, insan öyküleri saklı işleri can-ı yürekten, dinleyip, gönülden izleyip, görmeyi becerebilsek ….
İnsan olmanın gereğini yapmaları bir becerebilsek ..
Neleri, neleri keşfedip, tarihi gün yüzüne …
Toprak altındaki anıları açığa çıkartarak ışık tutacağız, ışık.. Hayatlara, yaşananlara ..
Kuş intiharları misali, çığlık, çığlık çoğalan KEYFİ VE KASDİ kadın ölümlerini duyup,görebiliriz ....!
Ömürler de, ömür ve ömürler de, hayatın tüm renkleriyle saklı lığında ..
Yeter ki …
Bir becerebilsek gönül dilini çözüp, yürekleri dinlemeyi ….
Yürekleri dinlemeyi, bir becerebilsek …
Bir becerebilsek …..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

11 / 01 / 2020

Saat ; 11_00

6 Mart 2020 Cuma

HAYATIN ZULASINA
Hayatın zulasına, an gelip sırtımızı güvenle yasladığımız taş duvarlara...
Derinliklerine sinmecesine, kaçamak çocuk gülüşü güzelliklerimizi bıraktık...
Çalınan çocukluğumuzdan izler ..
Ve, el değilemeyen, talan edilemeyen masumluklarımız kalsın, bari diye..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
06/03/2013
Saat:21_45

5 Mart 2020 Perşembe

SEVGİSİZLİĞİN SEFİLLİĞİN DE DEBELENEN ALÇAKLAR GÜRUHU SEVGİDEN,AYDINLIKTAN,BARIŞTAN,KARDEŞLİKTEN VE EVRENSEL İNSANLIK DEĞERLERİNDEN KORKUYLA NAFİLELİK LER DE İNAT EDEREK,BARBARCA VE CEBERUTLUKLAR DA ÇALMAYA VE KATLETMEYE YELTENEREK ..
YÜREKLERDEN, SEVGİYİ
BEDENLERDEN, CANI
ÖMÜRLERDEN VE GÖNÜLLERDEN SEVGİNİN IŞIĞINI ..
ÖZCESİ ;
HAYATA VE İNSANA DAİR TÜM GÜZELLİKLERİ..,
ÇALMAYA YEMİNLER DE KATLİAMLARA KOYULDUKÇA,
BİZ HALK VE EMEKÇİ YURTSEVERLER,
ONURLU BİREYLER,AYDINLIK BEYİNLER VE DİRENİŞ RUHUNUN IŞIĞI GÖNÜLLER DAHA ,DAHA ,DAHA DA ÇOK OLMACASINA ..
''-BİR ÖLÜR, BİN DOĞARIZ..''
İLKESİNİ DOĞRULAYARAK,
HAYATA GEÇİRMİŞLİĞİMİZİN ONURUYLA ÇOĞALACAK
VE..,
SEVGİYİ ,BARIŞI, KARDEŞLİĞİ, AYDINLIĞI İNADINA ÇOĞALTACAĞIZ..
MUHALİF GÜLÜŞLERDE, ONURLU DİRENİŞLERİN KARDELENLERİ OLUP AÇACAĞIZ..!
SEVGİLER YÜREĞİNİZE.
ERDEM YASSIBAŞ 
ALMANYA  
DEĞİL DE, NEDİR ?

Moraller dibe vurup, yaşama sevincine küskünlüğe, aralanınca kapılar ..
Serçe parmağını bile kıpırdatmaya mecalinin kalmamışlığında ..
Vurursun kendini .....
'' -Haspe, çıksın..!, Aman canım sende ..!,,'' - İnceldiği yerden kopsun'' teranelerine ....
İşte o zaman, teslim alır seni sinsi, sinsi boş vermişlikler ....
Hayata, insana ve hasılı bizzat kendine dair çelişkiler ..
Karmaşalar, olaylar silsilesine karşı, duyarsızlık ve ilgisizlik ..
Evlerde kavga-kaos, yalan, dolan dolu entrikalarla örülen ayak oyunu ..
Ekmek kavgasından tutunda, kıskançlığa uzanan ....
Sayısız bahane, onca numara .......
Sebepli- sebepsiz, hırıltı-gürültü ve kaos !
Hasbelkader, yorgunluğunu unutmak ve kafanı dağıtmak için açtığın televizyonlarda ...
Tepeden tırnağa, karamsarlığı körükleyerek ..
Bangır, bangır nefret, kin, intikam naralarının havada uçuştuğu diziler, haberler ..
Meclis denen kaotik arenada ..
Sözüm ona erişkin kocaman, kocaman gövdelerin ..
Gırtlak-gırtlağa girişleri, sille-tokat kavgaları arz-ı endam ederken ..
Sürer fütursuzca, goy-goy ve kışkırtmalar, tahrikler ...
Paranormal duygularına, ego ve harisliklerine yenilen insanların ..
Mide kaldırıp, iç almayan, kusturan hal, haber ve dizileri ...
Değil ele-aleme, evindeki eşine, çoluğuna-çocuğuna sözünün geçmediği ..
Yutulup yittiğin, hatta kavga ve şiddette kanın dökülüp ..
Ölümlerde canların gittiği ..
Sokakta, işte ve hatta en huzurlu olman gereken, saat ve anda stres,korku ve kabusla ..
Vücudunun her yerine saplanan kramplarda, yuvarlandığın sanrı ve kör sancılar ..
Kasılmalar, titreme ve soğuk terlerin sel-su olduğu, gözlerin döndüğü nöbetler ..
İçilen onca haplar, dopingler ve sakinleştirici sentetikler le örülü ömür denen çöplükte boğulman ..
Günümüzün yığınsal, niteliksiz kalabalığında yitmenin ..
Hiçliği iliklerine dek hissederken ...
Ve, kendi içsel yalnızlığında yutulmanın içinde ...
Saplandığın kara bataklıklarda ....
Pisi, pisine boku yeme halleridir.
Sebep-sonuç ve insan ilişkilerinin kör düğümünde..
Yozlaşma ve çürümenin doruğunda ..
Kaçınca ipin ucu, elinden uçan balonlar ve uçurtmalar ...
Şaşkınlık ve ne yapacağını bilememenin acziyle ...
Onların ardında, nafile koşularda yaşanan, helaklar ..
Hemen hepsi ..
İnsanın sözüm ona var ettiği, medeniyet denen bunalımlar deryasında, boğuluşudur...
Atı alanın, Üsküdar'ı geçme telaşında ..
Hırs ve gözü dönmüşlük ler de,insan yığınlarını hiçe sayarak ..
Onların üzerine basa, basa koştuğu o meçhul sona ..
Erişmeye çalıştığı,hatta kendisiyle ve hayatla savaştığı kanlı doruklar ..
Kirli ve karanlık zaferler ...
Sözüm ona başarı saydığı hüsran ve küskünlükler ....
Birbiri üstüne biriken, düş kırıklıkları yığınlarının altında kalarak ..
Naçarlıklar da o malum sona doğru kah hızla..
Kah, gıdım,gıdım ..
Adeta Çin işkencesi azabıyla için, için elemlerde kıvranıp ..
Acılara belenerek ölümü, kahrı ve un-ufak olmaları içmeler..
Çağın bunalım ve buhran çağı olduğu gerçeği ..
Ayın on beşindeki dolunay aşikar lığın da, ayan-beyan ortadayken ..
Yinede,hala ve inadına kendini kandırmalar ..
'' -Olmak yada Olmamak. ''...
Sözünün, asırlardan günümüze uzanan, kanlı gölgesinde ...
Ömürler, umutlar, düşler ve yarınlar karartmak ..
Gonca ömürlerin, yalancı baharlarda donakalması değil de, nedir?
Değil de, nedir ?
Deyin bana ...
Değil de, nedir ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
20/01/2017
Saat;00_34

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...