19 Kasım 2021 Cuma
18 Kasım 2021 Perşembe
Anlayanın anlamak isteyen'inin olmamış'lığında .
Sessizlikle çığlıklarını duyuramaz'sın..
Onu duyumsayacak ,duymak isteyen ,kulaklarını değil gözlerini bile kapatıp görmek istemeyen o, kadar çok insan geçinenler var ki.
O zaman, çığlığı atacaksın ..!
Öyle bir çığlık atacaksın ki o, içinde ki sessiz çığlıkları da yanına katacaksın ..
Yoksa bu sefil hayatta seni bir kenara bırakıp senelerce halini hatırını, soran olmaz .
Sessiz çığlıkların la gömülür gidersin yaban ellerde..
Gömüverirler kara toprağa..
O'da aranır,sorulur, görülüp,bulunursan ..
O' da, nasipse .
Onun için, hayat sana bir şeyler dayatmaya kalkıyorsa sen kapıya ayağını koyacak ,direneceksin.
Yok öyle pes etmek..!
Çığlığın yedi cihanı kaplayacak ki varlığın bilinsin.
İnsanlar ruhsuz,insanlar bencil,insanlar vurdum duymaz,insanlar sevgisiz..
Hep bana ,Rab bana teraneler'inde.
İstisnalar her zaman ki gibi kaideleri bozmaz.
Ama sayıları o kadar az ki o, sevgi dolu duyarlı yüreklerin..
Onun için, sessiz çığlıklar değil, olabildiğince sesli çığlıklar atacaksın, dayatmalara karşı, pes etmeden !
Ben buradayım diyeceksin .
Haydi sıkıysa gel üstüme hayat, haydi gel ..
Ama tüm dertlerinle değil..
Bir, bir ,sırayla gel.
O zaman göreceksin ey hayat, sen mi yaman, ben mi yaman ?
El mi yaman, ben mi yaman ?
O zaman göreceksin, dayatma ne imiş...
Ey hayat ..
Ey hayat gelme üstüme ,üstüme ..
Uğraşma benimle öyle bir haykırırım ki, şaşarsın..
Çığlıklarım arz dan arşa yayılır, korkarsın .
Arz dan, Arş' a yayılır korkarsın..
Korkarsın..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ
Duygular, yüce dağ yamaçlarını kaplayan, için, için eriyerek bereketli sulara dönüşen karlar gibidir .Eriyen kar nasıl, toprağın bağrındaki hayatın can suyu oluyorsa, duygularda yaşama sevincini ve umudu besleyerek ömre ve ruha hayat verir, insanın hayata daha sağlam ve güçlü tutunmasını sağlar ....
Zaman içinde ömrün bağrında ömür ve hayatın içinde yeni hayatların doğmasına zemin hazırlar ...
Duyguların en belirgin can düşmanı karamsarlık,kötümserlik, neme lazımcılık la,boş vermişlik ve mış gibi davranarak kendini kandırmak ve umutsuzluktur...
Duygular ölüp, yit'tikçe,insanlar yaşayan ölü cana dönerler ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
TAŞ MERDİVENLER...
Merdivenler içti yüreğimin yangınlarını ..
Ateşler kusan bedenimin, hararetini ..
Zamansız ve apansız ayrılığın böylesine yakıcılığını ..
Yaşayarak öğrenmesem, inanmazdım asla...
İnme indi adeta, yüreğime,
Viraneliğimde kasırgalar esip, depremler oluyor bedenimde, ruhumda ..
Kayıyor taş merdivenler ayağımın altından, adeta ..
Beterinde, beteri var halleri bu olsa gerek ..
Üstüme, üstüme devrilip ...
Yıkıntıların altında, kala kaldım ..
Herkes bir beden görse de, dışarıdan bakınca ..
Gözleri aldatan halime bakıp, kanmayın ..
Ben, burçları yıkılmış hisar eskiliğim ile ...
Bir et külçesi, bir kemik torbasından ibaret, biçareyim şu anda ..
Beni anlasa anlasa, şu merdivenler anlar ..
Yıllardır, böylesi hallere aşinalığıyla ...!
Böylesi hallere aşinalığıyla ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
25/10/2016
Saat:19_40
17 Kasım 2021 Çarşamba
BAZEN, SUSKUNLUK'TADIR, SÜKUTLA, SÜKUNDA YATAR VE
GİZLİDİR ........
'' - YANITLARIN EN ÖZLÜ SÜ, DOĞRUSU, İÇ ACITIP, CAN
YAKAN GERÇEKLİĞİ .......! ''
<< - Derse ki, biri size, '' - Hayat, hayat deyip şikayet etmekten
bıkmadığımız, ne yaptı sana ? ''
'' - Küheylan'lığında dört ayak altında ezdiği
yetmezmiş gibi, birde ama canı istedikçe ama canı sıkıldıkça, olmadı damarıma
basmaca'sına, çifteleri ile pestile çevirdi ...
Yamulttuğunun yetmezliğine hükmettiğinde de,
eleğe, kalbura döndürdü, en sonunda, unu elemişliğim de, astı duvara .....!
Daha ne dememi beklersin ? ''
Sonrasında da, eğer ikna ve tatmin olmamışlığını
okursan, karşındakinin buğulu gözlerinden, deyiver ona ...
'' - Sıkıysa, şu feri yitmiş, boz-bulanık bakan
gözlerinle, bakıver aynalara ...
Yüzündeki derin çizgilerle, değirmende, una
belenmiş gibi yahutta kar yağmış gibi duran, ak saçlarının öyküsünü dinle....
Anlatsın onlar, sana ...
Feleğin ve hayatın, seni neye çevirip, pabucunu
eline nasıl verdiğini, onlardan dinle
...''
De, suskunluğun mührünü, vur dudaklarına ....
Bak gör bakalım, karşındakinin fermuarı bozuk
dudaklarına, onlar döktürdükçe senin kisi ne hale giriyor ?
Sadece, tebessüm et ve onu mahcup etmeme hoş
görüsü, ulviliği ve olgunluğuyla, onu öyküsüyle baş, başa bırak, geç git ......!
''
İlk karşılaşıp gördüğünde, onun nasıl dut yemiş
bülbül kesildiğini fark edip, gördün ise, bil ki .....
O, Hayat öyküsünü yüreğine oturup, gönlüne yer
etmecesine ve onu kahır ağacına döndürmecesine , güzel dillendirip, gerçeği
ayan-beyan anlatmışlar ona .........
Bilesin ki, yüzündeki o derin çizgilerle, aka
belenmiş saçları ...
Aka belenmiş saçları .......!
Fazla söze, ne hacet ki ?
Bazen, suskunlukta dır, sükutla, sükunda yatar ve
gizlidir ....
Yanıtların en özlüsü, doğrusu, iç acıtıp, can
yakan gerçekliği .....
Her dem yadında tutmaca'sına bilesin ki ....
'' - YANITLARIN EN ÖZLÜ SÜ, DOĞRUSU, İÇ ACITIP, CAN
YAKAN GERÇEKLİĞİ ....
BAZEN, SUSKUNLUKTA DIR, SÜKUTLA, SÜKUNDA YATAR VE
GİZLİDİR ....! ''
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
17 / 11 / 2021 - Çarşamba
Saat ; 14_00
Not _Değerli Yıldız KENTER ve Müşfik KENTER üstadlarımızın ruhları şad ,yıldızlar yoldaşı olsun.Işıklar içinde uyusunlar...Anılarına saygıyla..
AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...