MARİFET ....,

Tutan eller, tutmaz ....
Açan güller, açmaz olup ..
Goncalık ta solup ...
İçerek ölümü,düşünce yana ...
El düşünce, gül solunca olan-biteni anlamanın ...
Fark etmenin, kıymeti yok ..
Aslolan ...
Marifet, el işlerken, gül tohumlukta , goncalık ta, açmış, can iken ...
Kadrini-kıymetini bilmektir, bilmek ..
Farkındalıkta, yaşamları ve yaşayanları, hayatı ve kainatı ....
Olayları ve sevgisizliğin çoraklığın da, düşüp te, yitenleri fark edebilmektir, marifet..
Ölüm şerbetini içmeden, el düşmeden, gül solmadan
Farkındalıkda, fark edebilmektir, marifet ...!
Farkındalıkda, fark edebilmektir, marifet ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

09 / 08 / 2017

Saat ; 20_14 

D

 KOYU VERECEKSEN ....

Çektikçe beni benden, süğülüp geliyorum,
Pervasızlıklar da, sana ..
Ardım sıra kalan, kana belenmiş bir avuç etle-kemikliğin de, kadavra ..
Sen ve aşksa söz konusu olan ..
Kopar bende, tüm ipler, prangalar ..
Gerisi teferruattır, benim için ..
Düşününce, seni ...
Geçmişliğim  ile kendimden, baş döndürücü hızla ..
Gözlerim kararmacasına, yükseliyorum,aşkının atmosferine ..
Soluksuz kalmacasına ..
Tutuluyor nutkum, yitiyor, sesim-soluğum ..
Boyanıyor'um, tarifsiz renk güzellikleriyle, mutluluğa ..
İşledikçe sen içime, zerre, zerre, kaybolmalar'dayım ben, bende ..!
Aşk denen serüven, bilinmeyen gönül atlaslarına seferde, neferlik ise ..
Can kurban, aşka nefer olana ..
Sevmelere, tutkuyla tutsaklıklar da, günü değil, ömrü feda ederim, sana ..
Değil mi ki, heba olmasın emek ve güzellikler ..
Kirlenmesin duyguların duruluğu, ruhun, el değmemiş pak'lığı ..
Ondandır, aşkın serencemesin en ,korkmam asla ..
Korkum ..
Kibrin ve egonun esaretinde, değil sadece, bana ...
Senin, sana bile ıraklaşıp,yabancılaşmacasına ...
Kör etmesi gözlerini, şatafatın...
Aşk; sadelikten beslenir, yalınlıkta boy atarsa, eğilip-bükülmez ..
Ve, kolay, kolay yıkılmaz ..
Tıpkı, yıllara, zamana ve doğal afetlere bile kafa tutan, bir ulu çınar olur çıkar, sonunda ..
İşte böylesine bir güdüyle, koyulacak'sak, aşka ..
Varım ben, aşk ummanına, yelken-kürek açılmalara ..
Yeter ki,
Hilesiz-hurdasız ve duru olsun, duygularınla,aşkın, bana ..
Aksi,
Olmayan yel değirmenleriyle dövüşen ...
Garibim Don Kişotun, elemini içip, hüzün şalına sarılmaktan da beter hallerdir ......
Ondandır sana, içsellikli içtenliğimle, seslenişim ..
Der ki, yüreğim, yüreğine ....
'' - Günlük heveslere heba etmeyelim güzellikleri, değerleri, kutsalları ...
Yaşatma, ölümden de beter azabı, bana ...
Koyu vereceksen yol ortasında, kullanılıp atılmış bir paçavra gibi ..
Çekme beni, benden ....!
Çekme beni, benden ....! ''

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

07 / 08 / 2017

Saat ; 21_11 

ÖLÜP, ÖLÜP DİRİLMEK'TİR ...!

Talanlara uğramışlığın da ..
Şu çıplak odamdan da hasarlı, üşümüş ve korkulara teslim olmuş ruhum, ömrüm ..
Adeta, ölümlere terk edilen çulu-palanı soyulup,sürgün edilmiş eşekler gibi yorgun, çaresiz ...
İp Allah-sivri külah'da kala kaldı, üryanlık da bedenim, ruhum ...
Bilir'misiniz en acısı nedir, insan için ?
'' - Kendi memleketinde ve ruhunda yalnızlığa sürgün yaşamak ....
Hayatta ve aşkta, hep mülteci azabında kavrulmaktır ....! ''
Bundandır ki ....,
Hayata tutunmakla-tutunamamak arasındaki, korku gelgitlerinde ..
Tutunmaya çalıştığı dalların elinde kalmışlığında ..
Ve hatta, yılana sarılmaya kalktığında .....
Onun bile, elinden kayıp gitmişliğin de ..
Naçarlıklar zembilin de ...
Ölüp, ölüp dirilmek'tir .....!
Ölüp, ölüp dirilmek'tir .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

07 / 08 / 2017

Saat ; 09_52
 

Bütün güzelliklere sahip olamayabilirsiniz, ama elinizdeki güzelliklerin kıymetini biliyorsanız, bu sizin için çok daha anlamlı ve değerlidir ....

Kıymet bilmeyene, hazine versen para etmez, bir süre sonra hazinede fareler cirit atarken, açlıktan ölür .....!
En büyük sermayenin, onur olduğu kadar, sorgulayan, farkındalık olduğunu bilen ve unutmayan, geleceğindir .....
Bihaber ise, hayatı ıskalayanlar, kaybedenler olarak, tarihin çöp sepetinde, yerini alandır .....!
Hayat, zaman ve tarih bunu defalarca doğrulayıp, kanıtlamıştır .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

 KAYNATIP, İÇELİM, MUHABBETİ ......

NASIL OLSA......

ACILAR VE AZAPLAR KADAR....

SEVİNÇLER, GÜLÜŞLER,, MUHABBETTE, MUTLULUKTA, PAYDAŞ VE KARDAŞ, DEĞİLLER Mİ ?

GEL, HELE, GEL .....

BİR YOL OTURALIM, ŞÖYLE ....

BURCU, BURCU, REYHAN KOKULU DEMLİ ÇAY DA .....

KAYNATIP, İÇELİM MUHABBETİ ..........

'' - BİR KAZANDA SÜTLÜK DE, AYNI ATEŞTE KAYNADIKÇA .....

LEZZET, TAT VE BEREKET KAZANAN, SÜT OLALIM, SÜT .....! ''

Gel hele, gel, bir yol, oturalım, şöyle burcu, burcu reyhan kokulu, demli çay da, kaynatıp, içelim, muhabbeti ...
Nasıl olsa, acılar ve azaplar kadar, sevinçler, gülüşler, muhabbette, mutlulukta paydaş ve kardaş değiller mi ?
Dahası, insan kursağında yatarken den tut ta, ebedi mekanın toprağın bağrında beraber yatarken de .........
Sınır tanımazlıklar da, ölü canlık da yoldaş, paydaş ve sırdaş değil miyiz, şunun, şurasında ?
Ondandır, demem ...
Kelamın belini kırıp, muhabbet otağına, direk yaparak, üryanlığında soyulmuş ruhlarımızla
gönüllerimizi buluşturalım, sevgide .....!
Tıpkı, ayrı, ayrı mekan, coğrafya ve ineklerden derilsede ......
Aynı kazanda buluşup, birleşerek, çok olan sütlük de .....
Aynı ateşte kaynadıkça, lezzet, tat ve bereket kazanan, süt olalım, süt olalım .....!
Nasıl olsa, acılar ve azaplar kadar sevinçler, gülüşler, muhabbette, mutlulukta paydaş ve kardaş değiller mi ?
Gel hele, gel, bir yol, oturalım şöyle burcu, burcu reyhan kokulu demli çay da, kaynatıp, içelim, muhabbeti ...
KAYNATIP, İÇELİM MUHABBETİ ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

20 / 02 / 2021 - CUMARTESİ

Saat ; 03_45