9 Ağustos 2022 Salı


 O GİZEMLİ İPTE...


An gelir,öperken suları dallar ..
Sanki o,eski aşina şarkıyı mırıldanırlar ..
İçe işlerken, sular...
Damla, damla ve şıpırtı,şıpırtı çoğalarak ..
Yaşanmışlığı, duygulara belenen, masalımsı dille anlatırlar ..
Ilgıt,ılgıt esen yelin güzellikleri sürüp-savurmuşluğunda
Ağaç,güneş ve rengarenk ışıldayan sular ..
Zaman denilen görünmeyen o, gizemli ipte sıralanırlar ....!
Zaman denilen görünmeyen o, gizemli ipte sıralanırlar ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen /Almanya

19/07/2016

Saat:22_25


 ŞU GARİBİM PENCEREDE

Sokağa,camlara ve meraklı gözlere sindi simam ..
Kısmetsizlikte ömür eskitişlerime inat ..
Aşka açık yüreğimle , pencerelerde kısmet bekleyip ..
Yollardan geçecek o, meçhul sevgiliyi gözlemekten helak ve türap oluşumla ..
Değil mahallenin dedikodu kumkumalarının, namus budalalarının.
Kurdun,kuşun maskarası, oyuncağı olup çıkışımı bile önemseyip, umursamıyorum ..
Çıkamamış'lığım da kerevete,yaş geldi şunun şurasında otuz beşe ..
Ne derdi ozanım, şiirinde
''-Dante gibi ömrün ortasındayım''
Bu gidişle bende ne orta kaldı ,nede sabır ..
Ha bugün çıkar,ha yarın gelir ..
Ha kısmetime düşer, züğürt tesellilerin de ömür eskitiyor'um ömür,şu biçare
penceremde.
Yurdum-yuvam-tüneğim bura..
Gündüz maviliklerde, gece lacivertlik de ...
Ya'da, karanlığıyla selamlar sema beni, bunca ömrümde..
Kah elim çenemde, kah küfür-kah şükür dilimde ..
Ömür eskitip , gün tükettim
Kısmet beklemelerde şu garibim pencerede
Şu garibim pencerede....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
20/07/2016
Saat:10_41

7 Temmuz 2022 Perşembe


 

HAYAT........

ÖĞRETMENLİĞİNDE, ÖĞRETEN ........

DEĞİRMEN TAŞLIĞINDA, ÖĞÜTENDİR, ÖĞÜTEN ......!

 

 

 

Kusar, gece, safrasını, dolmuşluğu ve doymuşluğuyla, yine de kurtulamaz eskiye ve düne dair sıkıntılarıyla, yüklerinden .....

Bende, tıpkı gece gibi, hemen her gün, içim dışıma çıkmacasına def etmeye çalışsam da, kurtulamıyorum düne dair illetlerimle, dertlerimden .........!

Öylesine yutulup, batmışım ki, yoğunlukla ortaya koyduğum kurtulup, arınma isteği, iradesi, çabası yetmiyor ....

Yalın ve içtenlikli olmam da para etmiyor, böylesi koşullarla, hallerde ..

Tam da bu anda, beynime dank etmişlikle anlıyorum, işin gerçeğini, neden çuvallayıp, çarşafladığımı ?

İşin özü, şu .....

Sen kurtulmak istesen de, her bir yandan öylesine amansızca sarılıp-kuşatılmışsındır ki ....

Tıpkı, ayrık otlarının arsızca-amansızca talanına boyun eğen çiçekler gibi, gücüm yetmiyor, işin içinden sıyrılıp, çıkmaya .......

Bunun temel nedeni ve perde ardında yatan gerçeği, gerekçesiyse şu ayrıntı yada püf noktasında gizli .....

Farkında sızlıkla, hesapsızlık ......

Ayrık otların ca kuşatılan çiçek, hasbelkader bir mevsimlik hallerde orada tünemiş iken .....

Oranın asli unsuru hatta düpedüz ev sahibi olup- çıkan ayrık otlarının dünden miraslık la ........

Oradaki varlığı, hükmü, gücü ve  daha da önemlisi, yaşam savaşı koşullarına uygunluğu, kaç yıla, mevsime ve dahası .......

Fi tarihi denecek kadar eski, güne, geçmişe ve maziye dayanıyor, çoklukla ve sıklıkla ....

Bu konuşlanma ve acemilik de, uyum süreci yaşayan çiçek ........

Bir anda, çevresinde boy atan arsız, pervasız ayrık otlarının başını alıp, gitmişliği ne inat ......

Henüz, acemi ve yolun başında oluşuyla, var olma savaşına daha baştan, yenik başlıyor .........!

Yani, çevre, uyum gibi nedenler söz konusu olunca, varlık kavgasına handikaplı başla'yanlık da, ilk vurgunu işin başında yiyen olma hali ......

Geleceğini tayininde, başlı başına belirleyici unsurluğun da karşınıza dikiliveriyor, sonrasında ne'mi oluyor  ?

Düpedüz, '' - Ayıkla pirincin taşını, gel de, çık, çıkabilirsen işin içinden '' Halleriyle dayatmacılığıyla tanışıp, muhatap oluyorsun ....

Hele birde, işin başlarında '' - Baltayı, taşa vurma '' gudubetliği ile  işe başlıyorsan, vay ki vay haline .......!

Bunun adıdır  '' - Yandı gülüm, keten helva ....! '' Halleri ....

Özcesi ve özetle, başına gelenler ve zorluklarla, gerçekler .....

Buna birde '' - Böyle dostun, yakının, sevdiğin  varsa, düşman araman gerekmez '' Konumuyla, durumu eklenirse .....

Adeta, kanırtarak yedirilen KOL BÖREĞİ  sindirilmemişliğin de ......

Bir oturup, pir oturuyor, kursağınıza ve bunun külfeti, yarası onulmaz, ederi ve ceremesi pahalı mı pahalı, olup ta çıkıveriyor .....

Yaşanan mağduriyetin boyutu da, adı da FELAKET oluyor, hayatça enselenen gariban için ......

İşte o zaman, bencileyin düşünüp, şöyle seslenmekten kendinizi alamıyorsunuz .....

<<  - ACIMASIZLIĞINDA HAYAT DENEN HOYRAT, DESPOT ZEBANİNİN, ŞAMARI, ZAMANSIZ, APANSIZ PATLAR, YÜZÜNÜZLE, ENSENİZDE .....! >>

Karart'san da ensen'le, yüzünü, asıp-döksen de suratını, afran-tafran, öfken, asla para etmez ve sökmez, hayata .........!

Hayatın mostrası ve hamalı olup, çıkmışlığın da ..........

Çektiğin'le, gördüğün, öğrendiğin, kar kalır, yanına .......

Hayat denilen yolda ömür eskitenliğin de caba, olmacasına ......!

Sözün,  işin özü, su götürmezliğin de, gerçek şudur .......

'' - HAYAT, HANYA'YI DA, KONYA' YI DA ÖĞRETİR, KENDİ USULÜYLE .....

HER YÖNÜYLE VE GERÇEĞİN DİLLENDİRMİŞLİĞİN DE ......! ''

Hayat; Değirmen taşlığında, öğüt'endir, öğüten .......!

Bundandır, asla ama asla boşa ve lüzumsuz değildir ......

'' - Hayat .......

Öğretmenliğinde, öğreten .......

Değirmen taşlığında, öğüt'endir .....! '' Demeler.

HAYAT........

ÖĞRETMENLİĞİNE, ÖĞRETEN ........

DEĞİRMEN TAŞLIĞINDA, ÖĞÜT'ENDİR, ÖĞÜTEN ......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

07 / 07 / 2022 - Perşembe

 

 

 

Saat ; 08_00

6 Temmuz 2022 Çarşamba


 O GÜN-BU GÜN ...

Ağır,sancılı bir gecenin sabahında ..
Apansız bir adımla ...
Alıp ta gittin başını....
Hayata,aşka ve bahara dair tüm güzellikleri de götürerek,beraberinde !
Şimdi ardın sıra ..
Tüm mevsimler, sonbahar tek düzeliği ve hüzünler kasırgası ..
Ne ben o, eski benim ..
Nede günler o, eski berrak ve huzur dolu günler ...
Ömrün, ömrümün kara deliği oldu, o gün-bu gün ...!
O gün - bu gün ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen / ALMANYA
06 / 07/2016
Saat:18_ 00


 PABUCUNU ELİNE VERENİ ....,

Güvenme gençliğine, güzelliğine, al benine,arzına,endamına ..
İster prenses ol, ister ahu dilber, istersen doyumsuz bal-kaymak,şeker ...
Gençliğine, yıllar ..
Güzelliğine, bir nazarla, kem söz,...
Olmadı, kaza, hastalık, daha da olmadı, sakarlık ..
Buda yetmediyse bir falçatayla, kezzap ve kötü niyetli yeter ...
Hayat alır güzelliğini,endamını,verir pabucunu eline ..
Kalır, ömür tüketirsin, kör karanlıkta, bir köşede ..
Arayıp,soranın, gelip,göreninin, acını paylaşıp,hüznünü bölüşerek azaltanın, olmamış'lığında ...
Sen,sen ol, unutma ..
İtler, bugün kapında havlarken ..
Gün gelir, sana karşı havlar ..
Canına ot tıkar, dost sandığın riyakarlar'la ..
Kuzu postuna bürünmüş, iflahsız ve acımasız o, hain kurtlar ..!
Bil ki tökezleyince ayağın, küsünce bahtın, düşünce yüzün ..
Ters gidince, işin-gücün ..
Muhallebi yerken bile, kırılıyorsa dişin ..
Tarumar oluyorsa, hayalin,düş'ün ...
Terk edeninin çokluğunu görünce, anlarsın...
Ömür geminde ne kadar da çokmuş,hain farelerin ..
Gördüğünde üzülme, el-aleme kem, kelam etme..
Düşün ve anla ki....
Kurtulduğun ağırlık,ödediğin diyet,senin ne sonun,ne felaketin ..
Özün de, kurtuluşun'dur ,kurtuluşun ...
Ermiş'sen sırra, vuslata ..
Bazı anların,yaşananların şerrin de bile, hayır vardır ..
Yeter ki sen, sağ duyunla dinle, yüreğini ...
Seç ve ayırmayı bil akla,karayı, gülle,dikeni ..
İyi mi iyi tanı ve ayır önündekiyle, ardındakinin, özünü-közünü ..
Soluğundan-sesinden tanı,öküzün le, onu güden'i ..
Bir de, enseni yumuşak,yumuşak okşayarak, seni,güle,güle, düzeni ...
İşi bittiğinde, dersin'le...
Pabucunu, eline vereni ....!
Pabucunu, eline vereni ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ
Ereğli / Konya
06/07/2018

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...