13 Temmuz 2023 Perşembe

 

DURDU, SEVİ İLE RAKSA ......
GEÇEREK KENDİNDEN, AL'I AL, MOR'U MORLUKLARDA .....
SARI SICAK DUYGULAR SAĞNAĞINDA, KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE ....
KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE .......!

Sanki, nicedir tutkuyla özlemini çektiğin muzdu, soyduğun ....
Değince en munis hallerde okşayarak ellerin, tenime, bedenime, kendinden geçerek ruhum, soyunup, dökündü ....
Haz ummanında kulaçlarken, tutkunun girdaplarında yutuldum ......!
İçimdeki, ölü ben canlandı, keşiflerinde erişip dokunduğun, sadece yüreğim değil, ta derinlerimde sinip, saklanan ...
Hayata küsmelere yüz tutan, bendim, ben .......!
Uyanınca toprağım, tenim, bedenim, yüreğim, gönlüm ....
Karışınca çetrefille nen aklım gibi düşüncelerimle, duygularım birbirine ..
Kararıp geçmelere duran aklımın, unuttuklarını anımsamayı da geçip, birebir yaşamaya koyul musluklarında, aydınlandıkça, içim-dışım ....
Dumura uğramışlıklarında, koptu film, döndüm, dönenmelere durdu, ruhum, fırıl, fırıl sevinin harlarında, nara kesmişliklerde.....
Uydu onlara ruhum, açılıp, saçıldı kabak çiçekliğine öykündü ...
Hasetten çatlatarak, kabak çiçeklerini .......!
Hele ki, dudakların değince, muzu dişleyen hallerinle, hazla ve kendinden geçenliğin de ...
Lezzet, lezzet, duygu, duygu, isteri, isteri çoğalırken, sen ...
Çekip, çıkarttın doruklara, indirip, gömdün haz ummanının, derin karanlık, dipsiz, ürperten sularına .....!
Tutkunun med-cezirlerinde, savruldukça, soyundukça, soyundu, her bir yerimle, yarışa giren, ruhum ...
Sen, dil, dil, dudak, dudak dolaştıkça, en müphem yerlerimde .....!
Haz esrikliklerinde yutulup, döndükçe başım, kararıp geçtikçe gözlerim, kanı çekildikçe dudaklarımın ...
Sevincik delisi olup, çıktı .....
Durdu, sevi ile raksa .....
Geçerek, kendinden, Al'ı al, Mor'u, morluklarda ......
Sarı-sıcak duygular sağanağında, koyuldu, özündeki cevheri keşfe ......
DURDU, SEVİ İLE RAKSA ......
GEÇEREK KENDİNDEN, AL'I AL, MOR'U MORLUKLARDA .....
SARI SICAK DUYGULAR SAĞNAĞINDA, KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE .....
KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE .......!

Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ

Immenstaad / Almanya

13 / 07 / 2023- Perşembe

Saat ; 16_00

 

BEN, GECE DE SENİ BEKLERİM ......!
Gece, ayı, yıldızları bekler .....
Ben, gece de seni beklerim ...
BEN, GECE DE SENİ BEKLERİM ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
13 / 07 / 2023 - Perşembe

Saat ; 14_52

 

Ayrılıkların acı olduğu kadar eğitip, öğretici ve hayata daha donanımlı hazırlanmaya katkı sunan yanları da vardır.
Dahası, bu yönleriyle zaman, zaman ayrılıklar, başlı başına okuldur, okul....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ


 SENİ ANLATIR, GECENİN LACİVERTİYLE, SÜKUNU .......!

Seni anlatır, gecenin lacivertiyle, sükunu .... Derin ve haşmetli okyanuslar gibi, albenili ve davetkar bakışlarla içime işleyen göz bebeklerinde saklı, mutluluğum ... Onlara ve geceye bakarken, çekilir giderim ...... Adeta, okyanusların o, muammalı ve bir o kadarda büyüleyici dipleriyle ... Gecenin lacivert atlasının bağrında kayıp giden yıldızlara bakarken, kopmuşluğumla ben, benden ..... Çıfıt'ımızı çıkartan hayatın, yoran gerçekliğinden, yiterim, birden ... O, an görünmezliğinde bir el uzanır, itiverir beni senin okyanuslar kadar derin ve mavi göz bebeklerinin içine ... Geçerim kendimden, esrikle şen gönlüm ve uçarı ruhumla ...... Sevinçten, sinemdeki kafesine sığamayan yüreğim ...... Sevincik delisi olup, çıkmış haliyle, canhıraş çarpışlarla heyecan ve haz çoğaltarak katılır, bu akıl almaz, tarifsiz çılgın resitale ..... Tam da, bu anda ...... Antik çağlardan kopup gelen buğulu, büyülü bir ses ..... Seni ve aşkı anlatır bana....... Yitikliğime aldırmadan, ürküntüsüzlüğü de aşıp, huzura belenmişliğin iç rahatlığıyla, kulak kesilerek ...... Huzurla, sükunda dinlemeye koyulurum geceyi, okyanusları, o buğulu büyülü sesi ... Gece yeli güzelliğinde dolar içe o tılsımlı ses, iyiden, iyiye işler içime ...... Kah Pervane kesilirim, kah, Ateş Böceği ..... Dağılıp-saçılırım gecenin albenisine ayak uydurmuşluklar da ..... Aşk ve sen bir arada mükemmelliğin, ihtişamın ve albeninin odağı olup çıkmışlığında, iyiden iyiye yutar, bedenliğim yitmecesine geçerim ben benden vu bu alemden ... Adeta paralel alemlerin büyülü atmosferine itilivermişliklerde .... Mutluluktan sarhoşluğun ve senliliğin dayanılmaz hafifliğinde kendimden geçmişliğin tarifsiz hazzında ...... Pervanelerle, ateş böceklerine eş olur, koyulurum Şaman danslarını bile kıskandıracak kadar mükemmel ötesi, büyülü mü büyülü, dansa ..... O, an o, büyülü, buğulu sese koşut ve paydaş olur gece, haşmetli lacivert atlasıyla beni sarıp, sarmalamış lığında ... Sürerken bu bitimsiz az anaforlarında yutularak, kendimden geçişim ..... İçime işleyen o, müstesna ve bir o kadar da davetkar sesle sürdürür gece ,söylevini .... Seni ve aşkın mükemmelliğiyle, dayanılmazlığını ve albenisini özene-bezene,itinayla anlatmayı ..... Tıpkı, benim gibi kendinden geçip, koyul musluğuyla seni anlatmaya ...... Sürdürür, bu masalımsı, düş ötesi güzelliği ..... Öyle bir an gelir ki, düşlere sığmaz mutluluğum ... Düşlere sığmaz, mutluluğum .....! Ve hallerimin böylesine eşsiz ve tarifsiz güzelliğinde, hala ve dur duraksızlıklarda ....... Seni anlatır, gecenin lacivertiyle, sükunu ...... SENİ ANLATIR, GECENİN LACİVERTİYLE, SÜKUNU .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ Immenstaad / Almanya 12 / 07 / 2023 - Çarşamba Saat ; 22-55

 

ŞİİR;

İnsanın ve insanlığın hallerine hem tanık, hem de ışıktır ....

Hayatın, şiire yüklediği misyon, YAŞAYAN ŞİİRLİĞİ, İNSANLA VE HAYATLA ÖZDEŞLEŞMİŞLİĞİYLE, İÇ,İÇELİĞİNDE GİZLİDİR VE BU HER DEM GEÇERLİDİR ...

YAŞAYAN ŞİİR, Hayatındır ve hayata, insana dairliğinde, hayatı, insanı, gizemliliklerini, bilinmezliklerini dillendirerek ....

HEM TANIKLIK, HEM DE IŞIKLIK YAPARAK, misyonuyla, işlevini
yerine getirip, görevini ziyadesiyle yapmış olur .....

Saygılarımla

Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

AN GELİR, DİZİLİR SÖZCÜKLER, BOĞAZA .......!

An gelir, ipe dizilen boncuklar yahut ta, tele tüneyen kuşlar gibi tüner, dizilir sözcükler, İNSANIN BOĞAZINA ......
Sözün, kıldan ince ve kılıçtan keskinliğinde, nice canlara ve hayatlara mal olurluğunun gerçekliğinde ...
Hele ki ...
'' - Boğaz kırk boğumdur, boğa, boğa söyler '' Ata sözünün halka mal olan gerçekliğinin ışığında, ele alınıp, düşününce ...
Neden dizilir ve boğa, boğa söylenir sözcükler ?
En çarpıcı, net ve bir o kadar da ders verecek hallerle, niteliklerde çıkar gerçeği üryanlıkla, ortaya ve ....
Neden böyle denildiği de, gün gibi Aşikar lığın da, vurur insanın sıfatına, sıfatına ......
Hallerin böyle liginde, gerek gönül yıkıp, gerek, yürek kırıp, ruh incitmemek, gerekse de .....
Söyleyenin de incinmemesi ve adeta kelamıyla çam devirip ortalığı toz-duman etmemesi adına .....
Tedbirde ve telkinde, temkinlilikte, özende yarar da, hayır da vardır, denmişliğinde ..
An gelir, düşünce ve hafıza süzgecinden geçip, dökülerek ve Ata sözünde de vurguladığı gibi ....
Boğa, boğa söylenmiş liginden, dizilir sözcükler, boğaza ......
DİZİLİR SÖZCÜKLER, BOĞAZA .......!
İpe dizilen boncuklarla, tellere tüneyip, dizilen, kuşlar gibi ....
Boncuklarla, kuşlar gibi ....
Dil yarasının ağırlığını yaşamamak ve yaşatmamak adına ....
'' - Kırk düşünüp, bir demeli ... '' Diyenlerin, haklı kelamlarının, hayatın biley taşına vurulup, denenerek, doğruluğunun kanıtlanıp, kanıtlanmış lığında .....
Ondandır .....
An gelir, dizilir sözcükler, boğaza .....
AN GELİR, DİZİLİR SÖZCÜKLER, BOĞAZA .......!

Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ

Immenstaad / Almanya

12 / 07 / 2023 - Çarşamba

Saat ; 18_18

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...