27 Haziran 2024 Perşembe

 

OLANIN, DOSTLUĞA OLMUŞLUĞUNDA .....!

Zamanın behrinde, demirin tavında dövülüp, ayarıyla, gayarının layıkında verilmişliğinde ..
Aynı bağın gazeli, aynı yolun tozuyduk ....
Olan oldu, sular dondu kaçtı demirin tavı, koptu kızılca kıyamet ...
Aldı başını, yürüdü, ihanet, kol gezdi düşmanlık, pusularda köşe başlarını tuttu riyakarlıkla, kalleşlik ....
Hiç ayrılamayız derken yel vurdu, sürülüp-savrulduk, el olduk .....
Öküz öldü, ortakçılık ayrıldı hallerinde ....
İnadımız inat dedik, ayak diredik, kös, kös tükettik ömrü, ilmek, ilmek çoğalttık düşmanlıkla, husumeti ... .....
Aynı dam altında olsakta, suyumuzun bulanıp, huyumuzun akidesinin bozulmuşluğunda, ayrı kese sarar olduk çilelerle, yumakları .....
Ayırdık çuvalları, dengi,dengi'ne olduğuna bakmadan çalmaya başladık davulları ....
Hasılı hayat öğretti ki bir defa daha bana, kanırta, kanırta .....
Anladım ki, girmeye görsün araya ayrılık, ne hatır bırakıyor, nede gönül ...
Elde-avuçta kala,kala dillere pelesenk olan husumet öykülerindeki ara bozucu yılanlık la, kara kedilik kalıyor sonunda ...
Paylaşılamamışlığında heleki kemlikle, kusura kimsenin itibar edip, sahiplenmemişliğinde .
İşkillenmeye görsün gönülle, yürek soğudu muydu, ısınmıyor asla, eskisi gibi ......
Yayıkta ki bayat ayran misali, çalkala san da köpürüp, kabarmıyor kıvamının bozulmuşluğun da , ayran, ayranlık tan çıkmışlığın da .....
Bozulunca ağız tadın la aran, ne halt edersen et, kinin misali acıya kesiyor damağın ...
bal yesen, koruk geliyor, genç desen moruk geliyor hallerinde, kör atın kazığa dolan'ışı misali, sarıyor insan, kendine, geçmişine, yetmedi, yedi ceddiyle,sülalesine .....
İster köze koy, ister küle yatır, kaçtı mı kıvamı, her ne yapsan para etmiyor ....
Atsan, atılmıyor, satsan satılmıyor hallerinde, kalıyor yine elde ....
Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı diyenlerin hesabı,
İnsan düşünce dara müflis tüccar misali, eski defterleri karıştırıp, geçinmeye gönlünün de, niyetinin de olmamış lığın da ...
Başlıyor, bahane aramaya ....
Olur , olmaza sarmaya ...
Hele ki ...
İtibar edilmeyince sözüne, bakılmayınca yüzüne,
Küsüp talihine, dönüyor sırtını bebeyle, beşiğe veriyor işi, küslüğe ....
Keçinin ot yemediği yerden ....
Ot yedirmeye kalkıyor, insana ....
İşte tam da, bu ara, çıkıyor zıvanadan insan, ne dostluk kalıyor, nede selamla, sabah arada ....
Ondandır dememiz ısrarla ve kararlılıkla .....
Aynı bağın gazeli, aynı yolun tozuyduk ....
Hiç ayrılamayız derken yel vurdu, sürülüp-savrulduk, el olduk .....
Anladım ki, iyiden, iyiye sonunda ....
Girmeye görsün araya ayrılık, ne hatır bırakıyor, nede gönül ...
Elde-avuçta kala, kala dillere pelesenk olan husumet öykülerindeki, ara bozucu yılanlık la, kara kedilik kalıyor sonunda .....
KALA, KALA ....
KARA KEDİLİK KALIYOR SONUNDA ...
OLANIN DOSTLUĞA OLMUŞLUĞUN DA ....
OLANIN, DOSTLUĞA OLMUŞLUĞUN DA .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

27 / 06 / 2021 - Pazar

Saat ; 03_03

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YERİN .........., Bozuksa mayan, çürükse özün, fukaraysan onurdan-haysiyetten yana .... İlkesizlik ve omurgasızlıktan yana, kimse eline su...