31 Mart 2025 Pazartesi

 





AYRILIKLAR ....


İçinde beklentileri saklar, ayrılıklar ..
Zamansız ve davetsiz misafirler gibidir ...!
Olmadık anda, olmadık sebeplerle, çıkınca ortaya ..
Ocaklar körler, yürekler yakar, boyunlar büker ...
Sona kalan kırlangıç telaşlarıyla, çırpınır yürekler, sinede ..
Üstüne, üstlük olursuz çelişkileri ve kapanmamış yaraları, derinleştirir ..
Sular durulmaya yüz tutmuşken, apansız fırtınalarla ..
Karışır duygular, bir birine ..
Mevsimsiz yağmurlar gibi, apansız yakaladıkları, ömür ve yürekleri ...
Elemlerin, küf kokularına, beler ..
Göz yaşlarının sular-seller olup akmışlığında ..
Yutar, güzellikleri ..
Sel gidince, nasıl kumu kalırsa ..
Hemen her ayrılıkta da ....
Dünün ilişkilerinden ve yaşanmışlıklardan, izler kalır ..!
Tam,'' - Dur gitme!'', demeye hazırlanırken insan ..
Nutkunun tutulup, basiretinin bağlanmışlığın da..
Tek laf edemez ,donakalır ,öylece..!
Apansız bir el, hapseder sözcükleri ..
Ya da,kal gitmeler dökülmez bir türlü, dillerden ...
İplerin gerilip,köprülerin yıkılıp, gemilerin yakılmışlığında ..!
Savrulur sevenler, fırtınaya yakalanan dubalar misali .
Fırtınalı havalarda .....
Hırçın ve azgın dalgalarla cebelleşmekten, yorgun düşüp ..
Kendini uzaklara vuran martılar gibi, alıp başını vururlar kendilerini ..
Bilinmez adreslere ve sokaklarla,zamanların köhneliğine, ömürler !
Ayrılıklar, ayran gönüllerin, apansız çalkalanmışlığında ..
Yeni safralar da, bulantı,bunaltı ve buhranlara iterken insanları ..
Ateşin, düştüğü yeri yakmışlığında ..
Yakar, kavurur yürekleri ...!
Ayrılıklar, an gelip küllendirsede, aşk yangınlarını ..
An gelip,zincirler kırdırır, sürgün eder ömürleri ..
Her ayrılığın öyküsünde, yaşanır, nice duygu gel-gitleri ..
Boşa değildir, bestelenen şarkılar
'' - Ayrılık yaman kelime, benzetmek azdır ölüme'' , diye ..
Ya da,
'' - Ölüm Allah'ın emri,şu ayrılık olmasa ...'' , gibi rengarenk elemler de ..
Akan, zaman ırmağının, amansız çağıldayışında ..
Tükenir, nice ömürlerle,umutlar ..
Dönüşsüz ve amansız ayrılıklarda ..
Ayrılıklar, tarifsiz acılardır ...
Her ömrün, derinlerinde yatan hüsranlar dır ..
Ayrılıklar,
Ömrün törpüsü, yüreğin yarası .....
Gönülleri dağlayan, amansız yangınlar dır ..
Ayrılıklar, amansız yangınlar dır ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

05 / 03 / 2017

Saat ; 19_33

 







İÇİME İŞLEMECESİNE .....!


Yağmur damlalarıyla sarmaş-dolaş, düşer göz yaşlarım ...
Pencere camlarından, süzülürcesine ...
Kıvrım, büklüm, süzülür yanaklarımdan, aşağıya ..
Yağmur, nasıl iz bırakırsa, camda ..
Göz yaşlarımda ıslak,ıslak izler bırakır ...
Hüzünlerde savrulmaktan, kanı çekilmiş, solgun yanaklarımda ...
Ömrümün, hüzünlerin ve elemlerin kirini yıkayamamanın ezinciyle ...
Titreyerek damlar yere, karışır, ıslak toprağa ...
Tıpkı, düşüncelerim ve düşlerim gibi ..
Hüzünle- sevincin iç, içe, sarmal olmuşluğunda ....
Mutsuzluklarımın, tüneklerinden çıkıp .....
Göz yaşlarıma eşlikle, yüzümde raksa koyulmuşluğunda ..
Karışır giderler, geceye ...
Tepeden, tırnağa, ıslanmışlığımla ..
Üşüyüp, titredikçe ruhum, sızladıkça yüreğim ..
Buruklaştıkça, gönlüm ..
Siner, un-ufak olur, sarılırım, gecenin siyah atlasına ..
Yıldızların ve ayın, karışıp gri bulutlara, alıp başlarını gitmişliğinde ..
Teslim olarak, gecenin ıslağına ve küf kokan anılarıma ...
Gözlerimde anılar, kirpik uçlarımda tüneyen göz yaşları ve yüzüme vuran yağmurla karışan ..
Göz yaşı, sarmallarında ..
Geçerim kendimden, hıçkıra, hıçkıra ..
Ruhumun hicranı, ıslak, ıslak, dağılır geceye ...!
Yüklemişliğimle duygularımı, hecelere ..
Taşan yüreğimin, dilime vurmuşluğunda ..
Dillenir acılarım ..
Göz yaşı kokteylerinin eşliğinde, mısralarda ..
Yağmurlu gece, göz yaşlarında boğulan, ben ..
Ve, boynu bükük hüzünlü hecelerin, birbirine karışmışlığında
İçerim geceyi, başımın duman, dumanlığında ...
Gönül hicranımın, sarhoşluklarında ...
Ağar gece, üstüme, üstüme ...
Yağmur, yağmur tepeden tırnağa, içime işlemecesine ..
İçime işlemecesine ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

03/03/2017

Saat ; 21_12

 


DÖNERSİN ........!

Her gün beklenen, gel gör ki, hiç gelmeyen, mektup ..
Yağmayan yağmurlar, esmeyen yel, gibisin ...
Varlığına muhtaçlığımın, su götürmezliğinde ..
Sabrımın ve tahammülümün, her geçen gün, iyiden, iyiye bitmişliğinde ..
Kendini şikara çekip, çıktın, eni-konu ..!
Sen Sultan ya'da, ilahe edalarında ..
Bense, kul-köle ...
Kör sevdalarla tutuklulukta, müebbete mahkum ......
Kürek mahkumu, gibiyim ...
Biçtiğin rol, reva gördüğün yaşam, teveccühün yada vicdanının izni kadar .
Ömür tüketiyorum, şunun, şurasında ..
Sürünmenin adı, ne zaman ve ne denli yaşamaksa, yaşıyorum işte ...!
Duygularımı izahtan mahrum ve lallığa mahkum ..
Hayatın doğal akışına, evrenin tınılarının ritmine göre yürümüyor ..
Her nedense, gönül ilişkileri ve adına aşk denen, bu kaotik devr-i alem ?
Zaman ve hayat denen, küflü ve tozlu bu dehlizlerde ...
Gün tüketip, ömür çürütmüşlüğümde ..
İnsafına terk edilmişliğimde, sürüm-sürüm sürünerek ...
Labirent ve tuzaklarla işlenen, hayat gergefinde ..
Bana tutsaklıklar, erişememenin azapları ..
Dahası, kaçanı kovalamalarda ..
Aşkın ve maşukun ardında, koşmak ..
Sanaysa, bulunmaz Hint kumaşlığıyla ....
Her halükarda, erişilmez ilahelik düşüyor hep, nedense ?
Düşününce, bunun sebebini ..
Aslında yanıtı ve nedeni de yatıyor, muammalar ve sorular içinde ..!
Hükmün kadar, cürmün olacağını bilmeme rağmen ..
Sevgimden ve tutkuyla tutukluluğumdan, sana ve aşka ..
Bir an olsun, yadımdan ırak tutmuşluğum da ..
Layığından çok, değer vermişliğimle, sana ..
Hak etmemişliğin de ..
Ayağıma çarık olmayan, seni ..
Başıma sarık etmişliğimle, kendime ..
Huzurla bezeli, şu küçük dünyamı ve hayatımı, karartıp ....
Durduk yerde, olmadık zaman ve koşulda, ayağıma kurşun sıkmışlığımla .
Tutsak edişimdir, kendimi, sana ..
Hayat ve aşk denen bu tahterevallide, hep sen ağır basıyor san, bende ..!
Adın ve aşkın yazılıp,serilmişse gönül atlasıma ..
Ve, kendini görüyorsan, hep erişilmezliklerde ..
Ömür tükettiriyorsan bana, hüsranlarla, çileler de ..
Bil ki, bu senin marifetin ve meziyetinden değil ...
Benim asalet im ve hatta kusurum dur, aslında ..!
Yani anlayacağın ...
Bile, bile lades halleri, yaşadığım ve bana reva gördüğün.
Der ya, Aşık Veysel denen, o, koca ozan ..
'' - Güzelliğin on para etmez , şu bendeki, aşk olmasa. '' diye ..
O, içe işleyen ve ruha merhem, harikulade eserinde ..
O, hesap..
Gel, sevildiğini ve sevgimin, kıymetini bil ..
Sahip çık aşka, ses ver, yüreğimin çağrılarına ..
Bil ve unutma ki ..
Maymunla, şeytanın bile gözünü açmışlığında ..
Bir gün hak ettiğince , gereği gibi, layıkınca davranarak ..
Faturayı kesersem, sana ..
Dona kalırsın, ayazda ..
Kararır, kavrulur kalırsın, hasret yangınlarında ...
Kesilince, gönül ırmağının suyu, sonunda ....
Dönersin, sudan çıkmış balığa ....!
Dönersin, sudan çıkmış balığa ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshahafen / Almanya

07 / 03 / 2017

Saat ;12_06

27 Mart 2025 Perşembe

 



NEDEN KAPATILDI, ADALET MELEĞİNİN GÖZÜ ?


Şeytanın avukatlığına soyunarak, soralım kendimize ...
Bakarak, asırlarca YARATIKLARIN EN BARBARI-VAHŞİSİ ....
KENDİ SOYUNU KATLEDEN SÖZDE İNSANLARIN insanların haline ....
GUGUK'A ÇEVRİLEN, HUKUK ile, her nedense bir türlü kurulamayan MUTLAK ADALET DÜZENİNİN çivisinin ....
Yine, HER NEDENSE ve üstelik hep, İNSAN GEÇİNENLERCE ÇİVİSİ, ÇIFITI ...
Dahası, YOLU, RAYDAN ÇIKARTILMIŞLIĞINDA .....!
İnsan, düşünmekten alamazken, kendini ..
Sözde bir yığın yanıtın içinde ....
Hatta, TIPKI AŞK HAKKINDA ve AŞKA-İNSANA DAİR HER KONUDA olduğu gibi ....
Ne kadar insan varsa o, kadar ve hatta ondan da çok ADALET ANLAYIŞI ve TANIMI'nın olmuşluğunda .....
YANITSIZLIĞA TUTSAK hallerde ...
Debdebeli, ihtişamlı, alımlı-endamlı, gösterişli DEVASA ADALET SARAYI binalarının içinde, ADALET' in OLMAMIŞLIĞINDA ...
Kayıplarda geçirirken zamanı, tüketirken ömrünü .....
Üstelik adalet havarilerinin türeyip ...
İLAH ADINA ADİL HÜKÜM VERDİĞİ İDDİALARI YAPILIRKEN ....
BİZZAT O, İDDİAYI YAPANLARCA KAYIRMA, RÜŞVET, HER TÜRDEN SUİSTİMALİ yapan ....
AYAKLI YALAN MAKİNASI DÜZENBAZ AVUKATLARIN,
ELLERİNDEKİ NALINCI KESERLERİNİ HEP MENFAAT YONTMADA HÜNERLENEN KAŞARLANMIUŞ SAVCILARIN ....
İŞ LAFA GELİNCE, ÜST PERDEDEN ATIP-TUTAN RİYAKAR YARGIÇLARIN .....
Kirli, kanlı elleri ve olmayan haysiyetleri ve kayıp vicdanları, bir türlü dolmayan CÜZDANLARIYLA, bizzat ADALETİ KATLETMİŞLİĞİNDE .......
ADALETİN , GÜCE TAHVİL EDİLİP, PEŞKEŞ ÇEKİLEREK, IRZINA GEÇİLİP, SONUNUN GETİRİLMİŞLİĞİNDE ....
İnsanlık var oldu olalı ve sözüm ona İHTİYAÇLAR IŞIĞINDA kurulalı HAK-HUKUK ARAMA ve ADALET DÜZENİ ...
NEDEN SAĞLANAMAMIŞTIR ?????
Oldum, olası sabırsızlıkla, dört gözle ve özlemle beklenen ve herkesi memnun ve tatmin eden ...
HEP ARANIP, HİÇ BULUNAMAYAN ve KURULAMAYAN O, ADALET DÜZENİ ????
Neden ve nasıl kalmıştır, insanların işi ?
O, ne idüğü belirsiz İLAHİ-MAHŞERİ ADALET GÜNÜ'ne ?
AHRET ve ARASAT' ta dağıtılacak, SÖZDE ADALETE, KUL EDİLMİŞTİR, İNSAN, NEDEN SE ?
O GÜNÜN VE ADALETİN MEÇHULLÜĞÜNDE ?
Asırlardır, içinde kamçılanan merakları, çoğalan ACABALARI barındırmacasına ....
Gözleri kapatılmış halde, ömür ve devran sürerken, ADALET MELEĞİ'...
VİCDAN-CÜZDAN, GÜÇ ve TOKMAK ARASINDA DÜRÜLEN DEFTERİYLE, LİNÇLERLE, İÇİNE EDİLEN, PAÇAVRAYA ÇEVRİLEN ÖMRÜ .....
Sormaktan kendini alamamışlarca yanıt aranmışlık ve merakla, acabalarla kuşatılmışlıkla, üstelik te ....
SORGULANMIŞLIKLA, sorulmaz mı hiç ?
'' - NEDEN KAPATILDI, ADALET MELEĞİNİN GÖZÜ ? ''
Irzına geçen, suçlu, sabıkları görmesin diye, kapatıldı, ADALET MELEĞİNİN GÖZÜ ...
YANITI, SORUNUN İÇİNDE GİZLİ ?
DAYANAMADI YÜREĞİ, ÖZÜ BAY VERMEDİ, KATLANAMADI ADALET MELEĞİ, KENDİNİ DÜZENLERİ GÖRMEYE ..
KENDİNİ DÜZENLERİ GÖRMEYE ....
ONDANDIR, GÖZLERİNİN KAPATILMASINA KATLANDI, GÖZ YUMDU, SESSİZCE !
Yetiyorsa yüreğiniz, sorun, kendinize ...
'' - NEDEN KAPATILDI, ADALET MELEĞİNİN GÖZÜ ? ''
Yanıtınız kalsın, size .....!
YANITINIZ KALSIN, SİZE .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

27 / 12 / 2019

Saat ; 15_45

 



HAKKANİYET BIÇAĞI .....!


Neredeyse şehir efsanesine dönen rivayetler, çok olmaya çok, üstüne ...
Gel, gör ki ....
Hele hele de, insanoğlunun yazıyı keşfedip, yazılı tarihe geçişinden bu yana ..
Bırakın emi, işareti, delil’i ...
Bunca asırdır geçen süreye inat, bu yolda zerre kadar bile, ip ucu bulunamamışlığın da ...
Hiç mi hiç görülmemiş, duyulmamış, dahası belgelenmemiştir ....
İşte bu bağlamda, aksi ispat edilmemişliğinde hakkındaki bu kanaat ve hüküm aynı ile vaki gerçek kabul edilmiş tir ...
Ki, dillere pelesenk olan efsaneliğin de ...
Kınından çıkıp, layığınca ve beklenildiği gibi ADİLCE, hiç kesmedi ....
O, adı var, kendi yok ....
Hatta, lafı çok, astarı yok, efsanevi, HAKKANİYET BIÇAĞI ....!
HAKKANİYET BIÇAĞI ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

27 / 12 / 2019

Saat ; 11_11

24 Mart 2025 Pazartesi

 



''-SEÇİMİM DEMOKRATİK KARAKTERİM OYUM, ONURUM, HAYSİYETİM, YARINIM, EKMEĞİM,
SUYUM, HAVAM, UMUDUM DAHA DA, HATTA EN ÖNEMLİSİ DE ÇOCUĞUMA BIRAKACAĞIM ONURLU, AYDINLATMACI MİRASIMDIR.'' Diyebilirse ....
O, ülke ancak o zaman, çağdaş, demokratik, özgürlükçü, kendisine saygı uyandıran saygı duyulan, dünya halklarına meşale, önder ve gıpta edilen ülke olur.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 



BARIŞA VE MAVİYE ÖZLEMLE ...

El salladım, semanın mavi enginliğinde ..
Bulutların seyyah olup ..
Arşın gizemli alemini, semahta dönmüşlüğünde.
Boyun büktü, alıngan kuşlar ..
Bize yok mu selam, sabah diye, hırçınlıkla kanat çırpıp ..
Çığlık, çığlığa sesleriyle göğü mavi mavi ötüş güzelliğiyle doldurdular ..
Sinemde,
Bedenime esirliğinde hükmünü ve ömrünü bana can vermekte geçiren ..
Yüreğim, dillendi ..
Kulak verdim ona ..
Dedi ki;
'' - Özgürlük sunamıyorsanda bana ,
kafesteki kuşların azatlığında, mutluluktan pay ver bana ...''
İçim, içime sığmadı ..
Kör bir sancı saplandı ..
Acıdığım yüreğim de değil di,özünde ..
Yaram daha da derinde ve derin mi derindi !
Sızımın, illetimin sebebi, özgürlüğe susamış cümle canlardı ..
Kainatın bağrında, nasılda hasretliklerde ömürler çürütmüşlerdi ..
Maviliklerden süzülen seslerle ..
Renk, renk güzelliklere eşlik eden yüreğimle,verdik el ele ..
Açtık ruhumuzun, kafesini ...
Özgürlüğe susamışların o, derin, tarifsiz özlemiyle !
Maviye kesmiş elvan, elvan kuşlarla,
Bezedik gök yüzünü barışa adanmış çığlık,çığlık şarkılarla
Özleme belenen sesler ve albenili bulutlar selam durdu ..
Sevgiye adanan yüreklerin hükmünü icra eden
Yaşanan, zincirlerini kırmaya yeminli yüreklerin ...
Sevgi semahıydı, arşı mahşer yerine döndüren güzellik
Aşka tavafdı öylece, oracıkta yaşadığımız..
Cümle kalpler - gönüller cemimize can verdiler nefes,nefese..
Rüzgarlar söyledi şarkımızı,rüzgarlar ..
Huşu içinde geçerek kendilerinden, öylece ..
Barışa ve maviye olan tutku ve özlemle !
Barışa ve maviye olan tutku ve özlemle !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen /Almanya

17/10 /2016

Saat:22_33