EVVELİ HÜSRAN, AHİRİ MUAMMA .......!
16 Temmuz 2024 Salı
15 Temmuz 2024 Pazartesi
ASILSIZ, ASTARSIZ, EVHAM, VESVESE VE KORKULARIMIZDIR ........
BİZLERİ, SÖZÜM ONA, ASILSIZ-ASTARSIZ İLAHLARA SIĞINDIRIP, KUL EDEN .......
'' - MARİFET .........
ZORDA OLSA .......
YENEMEDİĞİMİZ KORKULARLA BİR ARADA YAŞAMAYI ÖĞRENMEKTİR, ÖĞRENMEK .... ! ''
BİLİNİR Kİ ......
KORKUNUN, ECELE FAYDASI YOKTUR, YOK .....!
Bu gece, yine bildiğini yapıp, ay savuş'unca tepeden, yitince ulu çamların heybetli kuzguni karanlığında, çıkarlar yine vesveselerle, korkular ortaya, düşerler avlarını ürkütmecesine yola .....
Sessizliğe gömülü mezarlık duvarlarının iç karartan siluetinin yolu tutmuşluğun da, el yordamıyla korku ve karanlıkla baş ederek yürümeye çalışan işkilli bedenlerle, ruhları, öpünce ürpertiler, korkular ......,
Ayan-beyan çıkar ortaya gerçekler ......
Yarım ağızla, korkusuz geçinenler ele verir kendini, siner öylece oracığa, aldırmadan birilerinin kendini gördüğüne ....
Dil-diş korkuya kesen ödü elinde dolaşanlardan bahsetmeye gerek yok zaten ....
Onlar çoktan ıslatmışlardır kıçların da ki donu, tabii ki malumdur durum, fırsat bulmuşlarsa korkudan tir, tir titremekten .....
Geriye kala,kala korkusuz geçinenler kalıyor, elbette kirişi kırmamışlar sa ve yerlerinde yeller esmiyor sa ....
Ondandır, er meydanı gibidir, karanlık gece ....
Hele birde korkuya teslim olmuşsa ahaliden, yiğit geçinen sakinler ....
Değil ürkütücü karanlıklarda, süt-liman denilen gecelerde bile kamçılandık ça korkular, cesaret zırhını giyinememişler ele verir kendini ....
Böylesi gecede marifet, cesaret zırhı kuşanmadan hatta bedenen ve ruhen üryanken, güvenle yürümektir korkunun ve karanlığın üstüne .....
Korkuyu kutsayıp, yenilgiye çanak tutmak, daha baştan yenilgiyi kabullenip, sineye çekmektir başa gelecekleri ....
Gündüz gözüyle gördüğünde yürümeyen duvarın, gece aşka gelmeyeceğini unutmayan baş eder korkusuyla, yürür yüreğinin ve sağ duyusunun sesini dinleyerek , karanlığın üstüne ve görür ki gerçekte, korkuyu büyüten ve onu esir alan vesveseleriyle ikircekliliği ve evhamları dır, neticede ....
Öğrendikçe korkun la baş edemesen de onunla birlikte yaşamayı gün gelir aşar ve yenersin korkularını ...
Böylesi hallerde marifet, üryan ruhla görebilmektir gerçeği ....
Kulak verebilmektir, yüreğin, sağ duyunun ve gerçeğin sesine .....
Unutmamalı ki, işin özünde ve gerçeğin üryan lığın da;
Asılsız-astarsız evham, vesvese ve korkularımızdır ...
Bizleri, sözüm ona asılsız-astarsız ilahlara sığındırıp, kul eden .....
Asılsız-astarsız ilahlara sığındırıp, kul eden ......
Marifet ......
Zorda olsa ....
Yenemediğimiz korkularla, bir arada yaşamayı öğrenmektir, öğrenmek ......!
Bilinir ki .......
Korkunun, ecele faydası yoktur, yok ......!
BİLİNİR Kİ ......
KORKUNUN, ECELE FAYDASI YOKTUR, YOK .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
02 / 07 / 2021 - Cuma
Saat ; 22_10
ŞİİR ;
14 Temmuz 2024 Pazar
ERDEMLİLİĞİN MEŞALESİNİ ....
Tan yeri aydınlığının, arzı ....
Şanla ve nurla selamlayıp ...
Havayı...
Titrek ince mavi alevlerin, alaz alaz çoğalan ihtişamla, selamlayıp ...
Kana belenip, kırmızıya boyanan toprak ve kayalıkları ..
Mora kesen küllerin ve güllerin arzı öpmelere soyunmuşluğun da
Semanın mavi atlasının kucağında ...
Pervasız gözü karalıklarda ve kararlılıklarla ...
Koyulurken onurla,erdemlilik savaşına ...
Ben, ideallerim ve yarınlar ...
Erdemin ve onurun zırhını kuşanarak, konuşlandık ..
Yar uçlarına tünek kuran, kartallar misali ....
Konduk yükseğine, hayatın...
Korumak için özümüzü, erdemi ve güzelliği ....
Sığınarak erdemin, saflığın yeline, suyuna, nuruna...
Karşı durarak karanlığa, aymazlığa, zorbalığa ve zulme..
Yerle yeksanlıklarda heba edilen değerlere, saygı ve sahiplikle ...
Kolayı değil, zoru, anlamlıyı ve nadideyi seçerek ...
Hele ki, dünün ve insanlığın kırmızı mumla aranır hale geldiği ..
Günümüzün, bu boz bulanık ve göz-gözü görmezliklerinde ....
Belanın ve riyanın değil diz boyu ..
İnsanları yutmacasına..
Adeta, saçlarının ucuna dek pervasızca yükselmişliğinde ...
Sünepece debelenmelerde heba olmamak ve heba etmemek için ..
İnsanı insan yapan o, emsalsiz insani hasletleri ..
Taçlandırmak adına, insanlığı ...
Ve ....
Anlamlandırmak üzere, hayatı ..
İnsanlık dışılığın, tavan yapmışlığında ...
Yüz karasına, kalleşliğe, ihanete, utanca ve kire bulaşmamak ..
Boka bulanmamak, riyaya belenmemek için ..
Ne kadar zor olsa da ...
O kadar, değerli ve yüce olduğunu bildiğimizden, erdemin ederini...
İnsan geçinen insancıklara ve ucube güruhlara dönen kalabalık yığınların ..
Kıymetini-kadrini bilemeyerek erdemin ve erdemliliğin ..
Haslet ve güzellikleri ,fütursuzca çiğneyip ..
Telef ve talan da katlettikleri için o, bulunmaz güzellikleri ...
Gördükçe, insanlığın içine düştüğü acz hallerini ..
Tepeden tırnağa ürperti ve üzüntüye keserek ..
Yüz kızarıklığı na boğulmaktayız, içimiz kan ağlamakta üstelik te..!
Sorgulama ve farkındalıkların halkasına sarılarak, sıkıca ..
Sahip çıkmaya çalışarak, insanlığımıza ve insanlığa..
Onu, adeta yerlerde sürüp savurarak ..
Çamura beleyip ....
Eskimiş keçeye döndürdüklerini bile, fark etmeksizin ..
Telef ediyorlar telef, hunharca...
Karanlığın ve beyhudeliklerin çarkı feleğin de ...
Farkındasızlıklarda, ömürlerini ve hayatı ..!
Metelik etmez hayatlarının edersizliklerini fark edememişliğin aczinde
Ömür ve gün tüketerek ..
Zamanı, heba da geçirmekle kalmayıp ..
Hayatı ve evreni kirleten bu, ucubeler tayfasının
Lafazanlıklarına, hamasi hay-huyuna pabuç bırakmadan ..
Soyunduğumuz ve koyulduğumuz..
Varlık ve yokluk savaşında ..
İnsan olmanın zor zanaatlığında ..
Bilerek, insanlık onurunun olmazsa olmazının ...
Erdemli ömür olduğunu.
Saf, saf koyulduk, umarsız sevgimizle ..
Ve, kararlı, inançlı duruşlarla vuruşmacasına, savaşa...
Hayatın ve insanın, insanlığın ...
Karanlığı ve karayı ilelebet yok kılmacasına,
Hürriyetin varlık ve ışık savaşında,
Mutlak galibiyete tüm benlik ve kalbimizle, inançla ....
Kardelen aklığında, onuru taçlandırıp ..
Erdemliliğin meşalesini, ilelebet yanık tutmacasına ....!
Erdemliliğin meşalesini, ilelebet yanık tutmacasına ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
06/12/2016
Saat:05_55
ESARETİN AYAK İZLERİ .......!
KESİŞİ VERDİ ….,
‘’ – SANKİ …..,,Ne derin,tarifsiz ve muammalı, albenili bir çekim bu …
Hiç mi hiç düşünülüp-tasarlanmamışken ..
Üstelik, hesapta- kitapta yokken …
Çakmakla,sigara, ateşle-barut, ekmekle-su gibi …
Hayatın kendi doğallığındaki, zaman ırmağında akıp gidişinde ..
Kesişiverdi yollarımız, burun buruna hallerde, geliverdik yüz –yüze …
Tıpkı, istenmeyen yarpuzun, burun dibinde bitiverişi gibi …
Karşılaştık, bir yaz akşamının baş döndürücülüğünde.
Sen, bende çoğaldın ..
Ben, aklına takılıverdim sanırım, senin …
Tıpkı çalılara , buturaklara, dikenli tellere takılıverip,yelle titreşen koyun tüyleri misali ..
‘’ - Köpeğinin hatırı yoksa bile, sahibinin hatırı vardır ‘’
Deyişi misali, onca olan bitene rağmen ve hatta inatla ..
Sanki, dün yokmuş ve olanlar yaşanmamış gibi..
Olgunluğa vurarak, dünden bahsettik ..
Birbirimizden kaçırdığımız, buğulu gözlerimizin önünde ….
Dün, bir film şeridi olup, akıp-geçti ..
Ne, denmiş-konmuşu eşeledik-deşeledik ..
Ne nalına,ne mıhına vurduk ….
Ne limon sıktık muhabbete, nede ayrık otuydu, dillerimiz bir birine ..
Hele o, derin mi derin, iç geçirmelerimiz..
Neleri, neleri saklıyordu bağrında, sence ?
O, an aklıma düşüverdi hemen….
Düşünmeden ve kendi, kendime sormadan edemedim …
Bilmem sence de öylemiydi ….?
‘’ – SANKİ, DÜNÜ ARAR GİBİYDİK …..!
SANKİ, DÜNÜ ARAR GİBİYDİK …..! ‘’
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli /Konya
09/07/2018
Saat; 09_35
YERİN YOKSA, ZIRNIK KADAR ...! Bir kazan duru suya, senden zerrecikliğinde bir damla karışınca .. Su, boz bulanık kesilip, mundarlaşmacası...