3 Ağustos 2024 Cumartesi

 

ÇIKAR MEYDANA O AN, İÇİNDE SAKLADIĞIN, SEN ....
O AN, İÇİNDE SAKLADIĞIN, SEN ......

Görünmez yüklüğünde, omuzlarına binen ve .......
Sen, seni bildin, bileli taşımaktan, << - İmanının gevreyip, hıltının çıktığı .....! >>
En az, ulu <<- TANRI DAĞI . >> Kadar, ağırlıktan inim, inim inlemişliğinde, dur-duraksız süren kahır ve azabı ....
Gözlerinin ferini söndürmekle kalmayıp .........
Canım mor laleleri kıskandırmacasına renk tonunda halka, halka göz altlarını kuşatan, içine attıkça, derinlerine dek işleyen ağrı, sızı ve kederlerini ....
Daha da olmadı ......
Adının olamamışlığıyla, konamamışlığında .......
Nice gönül erbabınca hüzün ve sitemle dillendirilirken << - KADININ ADI YOK ...! >> acıya parmak basarak ....
Gerek en yakınlarınca, gerekse de, toplumun pek çok kesimince hoyratça dışlanan, zulmedilen kadınların .....
Bitmez-tükenmez çilekeşliğine paydaş olduğun, tarifsiz gamını, kederini ....
Çetrefilliliğinde, işin içinden çıkamamışlığında, aklını sarıp, zayii eden, yetmedi ....
Ömrünü tüketen, amansız ve tarifsiz karmaşanın, kaosun yarattığı stresi, hezeyanı, yahut ta .......
Dertliği de aşıp, kangrene evrilerek .....
Düpedüz, melanete dönüp, çıkan griftliklerin, açmazlarla, yanıtsız soruların, çözümsüzlüklerin ....
Göze görünmezliğine inat .......,
Çöldeki kum kadar ki çokluğuyla, tüm çeşit ve çeşnilerini lallıklarda çekip, sinendeki yangını azdırarak ....
Seni senden almacasına, yakıp-kavurmakla kalmayıp ...
Adı üstüneliğiyle, düpe düz, << - Küle döndüren (!) >> Katar, katar çeşit, çeşit hayat ve dünya yükünün ......
Zulmünü-zahmetini, çilesini, ceremesini, acısıyla, cefasını ...
En nihayetinde de, bunların gam, elem kervanının, tüm iz ve emarelerini, ağzının içinde ve dilinde çoğalan acılarını .......
'' -ÇİVİ, ÇİVİYİ, SÖKER ...! '' Hallerinde, öfkeni de bileyip, seni için, için yiyip-bitiren, insanlıktan çıkartan duygularını, bir güzel kamçılamışlığınla .....
En iğreti hallerde ve titrek, titrek dudaklarına yapışmaya çabalayıp, konan titreme nöbetinden helak olan cigaranın, ateşine közüne, külüyle, dumanına yükleyip te ....
Böyleliğinde, tık nefes hallerde seni yutan duygu gel-gitlerinde, ruhsal girdaplarda sitemle, hatta .....
Aleni öfkenle, << -SÖZÜN-TAVRIN MECLİSTEN İÇERİ ...>> Hallerin egemenliğinde ....
Hem de, inadına, inadına hallerde, yakıp-çekip,üfürüp-savurup .....
Halden, hale koyularak, kararıp, geçtiğin, öksürük, aksırık ta, neredeyse boğulma nöbetine tutulma pahasına ......
Gözünü karartıp, hayataın pahasına tellendirdiğin cigarayı .....
Derin, derin ve hem içtenlikle, hem de ......
Somurup, iç çekmelerin gazına gelip, faytonuna binmişliğinle, hırs ve öfkeyle, dahası burnundan solumacasına .......
İçine işleyenliğine lanet etmişliğinle, küfrün bini, bir paralarda sövüp,sapanlayarak .......
Hüzne yenilgilerin tarifsizliğinde,efkar, efkar savurmalara koyulduğunda .....
Elinde olmaksızın ve başına buyruklukta, seni hiç mi hiç iplememiş, dinlememişliğinde başlar, gözlerinden .......
Kah içine, kah dışına, yanaklarına, çenene ve hasılı .....
En az kendin kadar hırpanileşen giysine akıttığın .....
Nisan yağmurlarından da bereketli ve adeta, onlarla yarışıp, hatta zaman, zaman onlara taş çıkartmacasına bolluk ve bereketle yağan, akan deli-bozuk yaşlar ....
<< - Göz yaşı-sümük düğünü ...(!) >> Hallerine esarette, hayatla-cigaranın .....
Gizli-kapaklı kumpaslarda, sana son bir oyun oynamaya karar verip te ......
Dur-duraksız akan göz yaşlarından sönmesi hallerini de yaşamanın '' CABASI '' Olup, çıkmışlığında .......
Bir vurursun, Pir vurursun kendini ......
Kah geceye, kah şafağa, yada sehere, olmadı ...
Akşam güneşinin, o bilindik keder şalına sarılıp, malum ve kendine has süzülmeye koyularak ....
Salına, salına, aheste hallerde gözden kaybolduğu anların da ....
Albenili ALACA KARANLIĞIN, seni tepeden, tırnağa kuşatıp, sarmışlığında ....
Yahutta, senin yitirip te hiç bulamadığın EŞREF SAATİ'nin yerini kaşla-göz arasında alıveren .....
EŞEK SAATLERİ'nin çengelinde dönüp-durduğun her halükarda ...!
Öfkeni, küfrünü, adı konmamış ve lügatlardan taşan .....
Fikir, düşünce ve sözcük küfesini , hırsla ve bir o kadar da azim ve iştahla, en canhıraş hallerde yıkarsın üstüne, üstüne ....
O, anın ve duygularının dizginlenemezliğinde ......!
'' - AĞZINDAN ÇIKANI, KULAĞININ DUYMAMIŞLIĞINDA....! ''
Sövüp-sapanlamalarında, kitabına ve usule-erkana uygunluğa aldırmadığı hal ve zamanda, kendine has cevvallik ve uygunlukla .....
ARZ-I ENDAM EDEREK , sahnedeki yerini ve kendine biçilen rolün gereğini yapmacasına yerini almışlığında ......
İşte, tam da bu anın ve ortamın kanırta, kanırta dayatmışlığında ..!
'' - KAMBERSİZ, DÜĞÜN OLMAZ ...! '' Modunda, bu hale kusursuz uyumlulukta, tabloyu tas tamam etmecesine .....
Gereğini yapmanın, kemaline ve cafcafasına uyarak .......
'' -KENDİNDEN GEÇENLİĞİNDE ...! '' Çıkar meydana , o an .......
İçinde sakladığın, bu günler, anlar, koşullar ve ortamlar için besleyip, büyütüp .....
Kollayıp-gözettiğin, gerçeğin, gerçek yüzün ve özündeki SEN, çıkar meydana ...
Çıkar meydana ......
ÇIKAR MEYDANA, gerçeğin, gerçek yüzün .......!
Yani ve özcesi ve özündeki, sakladığın, besleyip-büyüttüğün, sen ...
O ana dek, sabır ve özenle içinde sakladığın, sen .....
Çıkar meydana o an, içinde sakladığın, sen .......
ÇIKAR MEYDANA O AN, İÇİNDE SAKLADIĞIN, SEN ....
O AN, İÇİNDE SAKLADIĞIN, SEN ......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

03 / 08 / 2024 - Cumartesi

Saat ; 16_16

 

Tutanım, neden sen olmayasın ?
Konuştukça, gözlerin ......
Savrulan yapraklar kesilip, savruluyorum .....
Düşmeden tutmacasına, bir elin ...
Bana uzanacağını bilmenin, huzuruyla ......
De, bana .....
Tutanım, neden sen olmayasın ?
Tutanım, neden sen olmayasın ?
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
03 / 08 / 2023 - Perşembe

Saat ; 17_05







 ÖLÜ TANRILAR, SATIYORUZ ......


Kuruldu tezgahımız, açıldı pazarımız, işimiz ne, nemi satıyoruz ....?
Asırlardan ,hatta çağların çok ötesinden, insanlığın ilk evresinden beri yapılan işi yapıyoruz ....
Tıpkı dünde birilerinin olduğu ve yaptığı gibi, bu günde de biz...
İnsan geçinen hayatı sorgulamaktan bihaber ebleh biatçılara ...
Yani '' - ÖLÜMLÜ, ÖLÜ CAN, ÇAKMA İNSANLARA, ACIKMIŞ SUSAMIŞLIKLARINDA...
ÇAKMA İLAHLIKLARINDA, ÖLÜ TANRILAR SATIYORUZ ....! ''
ÖLÜ TANRILAR, SATIYORUZ ......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
03/08/2023
Saat ; 03_45 

1 Ağustos 2024 Perşembe

 

DEĞİŞTİ, ÖMÜRLERİN, GÖNÜLLERİN, RUHLARIN İKLİMLERİ .....

Değişti, ömürlerin, gönüllerin, ruhların iklimleri .....
Dün de, daha bilinir, anlaşılır, yaşanırken ...
Günümüz de adeta, muammalar manzumesi olup çıktı .....
Su üstüne yazılmaya çalışılan anak, düzen tutmamakla kalmayıp, okunup,anlaşılmaz, bilinmez yazılara döndü .....
Gülerken, ağlayanların ve ipe-sapa gelmezliklerin doruk yaptığı bu bunalım ve hatta, düpe düz CİNNET ÇAĞI'nda ....
Hemen her alanda, coğrafyada yahutta yaşanmışlıkta...
AT İZİ'NİN, İT İZİNE KARIŞMALARIN sıradanlaşıp, kanıksanmaların çoğalıp ....
İnsanlığın bittiğini ele veren olayların çığ gibi artıp, çoğalmışlığında ...
Değil sadece tahammül'ün, Hoş görü ve toleransın bitmişliğinde ...
İnsanın kendisine ağır gelip, katlanamaz hatta açıkcası tahammül edemez olmuşluğunda ...
Akıl dışılık olup, çıktı ..
Olup, çıktı sıradan VAKA-Yİ ADLİYELİK olaylar silsilesi ....
Eskilerle, ekabirlerin deyişiyle ...
'' - Alışmış, kudurmuştan beterdir '' ve dahası ...
'' - Ön teker nere giderse, arka tekerde oraya gider halleri'nin '' yoğunlukla yaşanıp, elem fırtınalarında savrulup
, kavrulan ömürlerin, gönüllerin, ruhların sayılmamacasına çoğalıp ...
Duyulmayan CANHIRAŞ ÇIĞLIKLARA VE YARDIM ÇAĞRILARINA SIRT DÖNMELERİN, DUYARSIZLIKLARIN alıp, başını gitmişliğinde ...
Ne acı ve ne yazıkki ...
Bu hallerin çarpıcı ve yakıcı gerçekliğinin çoğalıp, insanlığın değil sokağa düşmek ....
Yerlerde ve sefilliklerde sürünmüşlüğünde ......
İnsanlarla, insanlığın çıkmaz karanlık sokaklarla, dağ başlarında yitmişliğinde ...
Şimdilerde, Diyojene rahmet okutanlarla, okuyanların çığ gibi çoğalıp, insanlığı yutmuşluğunda ....
Değişti, ömürlerin, gönüllerin, ruhların iklimleri .....
DEĞİŞTİ, ÖMÜRLERİN, GÖNÜLLERİN, RUHLARIN İKLİMLERİ .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

01 / 08 / 2024 - Perşembe

Saat ; 20 _ 35 



YAĞMUR GÖZLÜM ..........,


Şu kainatla, insanlık denen curcunalı ve bir o kadar da MUAMMALI ALEM' DE, bir anan anladı, YAĞMUR GÖZLÜ adını ezber etti, bir'de, ben ......!
O, yanık yürekli analığında, bende ........
Sevda yangının narıyla, harında yanıp-kül olan OLURSUZ VE UMARSIZ SİLME VURGUNLUKLA, YANIKLIĞIMDAN, adeta .....
Seni, senden de iyi bilip, keşfederek ÖMRÜMÜZE YAZANLIĞIMIZLA, UMARSIZ SEVMİŞLİĞİMİZLE, bir sevdik, PİR SEVDİK ........!
Hem deme, hem de DEĞME GİTSİN, sal ucunu, çek ipini, anlayacağın ..!
Seni, DEĞİL SADECE KEM GÖZLERLE, GADADAN-BELADAN ......
DÜPEDÜZ, GÖZÜNDEN SAKINAN ÇİLEKEŞ ANANIN KINALI KUZUSU ......
Yetmedi, dahası ......
KANADI KIRIK, YAĞMUR GÖZLÜ SERÇESİ ........
Benimse ........
Virane ömrümle, gönlümün, varı-yoğu olanı, YAĞMUR GÖZLÜSÜ, SEVDA YADİGARI'SIN, SEVDA YADİGARI ......!
Gamlı Gelinciği, onmayanı, eremeyeni, erilemeyeni, hasılı.........
Uzun lafın kısası, azı-özü,YAĞMUR GÖZLÜM'sün, YAĞMUR GÖZLÜ ....!
Yokluğunda, ne anan ondu, ne'de, ben .....
Anasının Maralı, ben deli bozuk sevdalısının BOYNU BÜKÜK, GAMLI GELİNCİĞİ ........!
Bilesin ki, onulmaz ve dönülmezliğinde sana meylim, ELEMİMİN KAYNAĞI, KARARIP KALIŞIMIN SEBEBİDİR, SEBEBİ .......!
Sana vurgunluk ......
Ölümden beterliğini tarihin, hayatın ve gerçeklerin yazdığı, AYRILIĞIN,
iflah etmeyen acısında, yıllar ve ömür tüketmektir, ÖMÜR TÜKETME...!
Varlığın; DERT......
YOKLUĞUNLA, HASRETİN mevtime sebep beladır, BELA .........!
Onulmazlığında, hasretin ateşi düşünce aklıma, yüreğime, ömrüme .....
Dillenir bendine ve kafesine sığmayan, dellenip coşup- efkar, efkar taşan yüreğim .........!
Ölüm, adı üstünde naçarlıkta yaşanan yadsınmaz gerçekliğinde tadılan tarifsiz acı, gel gelelim ve gel gör ki, AYRILIK ACISIYSA.....
Öldürmese de, ONDURMAYAN ve insanı YAŞAYAN ÖLÜ CAN kılan tarifsiz illettir, TARİFSİZ İLLET .......!
Demem o' ki ........
Ne, gülmelere hasret gözlerininin yağmuru dindi, nede benimle, anayın ateşiyle, acısı, feryadıyla-figanı ........!
Sen, olup, çıktın, YAĞMUR GÖZLÜ .......!
Bizse, döndük, YAŞAYAN ÖLÜ CANA .......!
Ne gözlerinde, YAĞMURLAR dindi .....
Ne bizde, azap bitti ........!
Sen, YAĞMUR GÖZLÜ ..........!
Bizler, HELAK OLMUŞ, AZAP BÜLBÜLÜ ........!
Durduk yerde, boşuna değildir, adının YAĞMUR GÖZLÜ olup, çıkması .!
Hele ki, şimdilerde hala YAĞMUR GÖZLÜ diye, yad ediliyorluğun ....
Bir varmış-bir yokmuşlukda, şu alemden bir YAĞMUR GÖZLÜ gelip de, geçti .......!
Hem de ne geçiş ......
Bir, KOR ATEŞTİN, YAKTIN DA GEÇTİN ......
Adının aslı unutuldu, YAĞMUR GÖZLÜ kaldı, YADİGAR ......
ADININ ASLI UNUTULDU .....
YAĞMUR GÖZLÜ, KALDI, YADİGAR ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ


Immenstaad / Almanya

01 / 08 / 2022 - Pazartesi

Saat ; 10_30







 31.07.2024, BALIKESIR

Sayın Mualla Direnis Yassibas hanımefendiye saygılarımla.
SAATLERİN HÜZNE KURULMUŞLUĞUNDA / Mualla Direniş YASSIBAŞ
O kırılası görünmez ellerce
Bütün saatler hüzne kurulmuş sanki...
Akreple yelkovana ilişmiş gamlar dökülüyor
Kadranlarından hayata...
Ayrılık acılarında at koşturan ömrümün ,
Hicranı yankılanıyor tik-taklarda...
Ağdığı gecelere sığdıramadığı feryat - figanlarını ,
Alaca şafak kızıllıklarında yıkıyor,
Tüm saatler, zamansız vedalara çalmakta , zillerini...
Tren çığlıklarına , hasret yüklü kamyoncu ıslıklarına ,
Kan çanaklarına dönmüş ,
Uykusuz gözlerin kirpik uçlarına tükenmişlikte ,
Dolaşıyorlar zamanlarını , pusulalarını,
Rotalarını , yollarını yitirmişliklerde ...
Bir eski fotoğraf sallanmakta ,
Gölge gölge anılar yüklenmişliğinde,
Bir saatin camına vurmuşlukla silüeti...
Gönül imbiğinden süzülen acıların tortusunda ....
Kan ağlayan yüreğimin sızılarına eşlik eder
Sessizliğin sesi..
O kırılası görünmez ellerin .
Saatleri hüzne kurmuşluğunda...
//// Mualla Direniş YASSIBAŞ
Kaynak : Yosma Geceler, Favori Yayınları, sayfa : 74

30 Temmuz 2024 Salı





KAN RENGİNE BÜRÜNDÜ AY, UTANCINDAN ......!

Belaya, gadaya, zulme, kavgaya,ölüme çanak tutanlığında, yasak sevdalara tanıklığında ...
Öfkeye kesti gece ...
Kan rengine büründü ay, utancından ... ....
KAN RENGİNE BÜRÜNDÜ AY, UTANCINDAN ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Immenstaad / Almanya
30/07/2023 - Pazar
Saat ; 22_44

 


İNSAN, Zıtlıkların ve en az bir o kadar da bilinmezlikle, anlaşılmazlıkların yelpazesi olan karmaşık, renk cümbüşü coğrafya ve atlastır ......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

29/07/2024- Pazartesi

Saat ; 00_00

29 Temmuz 2024 Pazartesi






BİLİNMEZLİĞİNDE KARABASAN KESİLEN BİR GÜN, APANSIZ ÇEKİVERECEK, İPİNİ ....

Dört nala koşan ve sonrasında apansız durup, şaha kalkarak canhıraş haykırışlarla kişneyen, YILKI ATI, gibi yüreğim ......
Varlığından kuşkulu, yönünü, yerini bilmediği ve hatta düpe düz yönelmekten korktuğu Menzile erip, onu bulamamanın yoksunluğuyla naçar ve yenik, yitik ....
İşte onu da bitirip, tüketerek yüreklikten çıkartarak, vahşi bir yaban kısrağı kesilmesine neden olan da bu .....
Çetrefillerinde yittiği VAHŞİ ORMAN kesilen hayatın bağrında, ne yerini-yurdunu nede yönünü, yordamını, yolunu bulabiliyor ...
İnsana yüreklik yapmalarda, helak ve pürmelal olan yüreğim biliyor ki ...
O bilip, adını koyamadığı, onulmaz naçarlıkla, tarifsiz illetler, mahv-ı perişan edecek ve bilinmezliğinde karabasan kesilen bir gün, apansız çekiverecek, ipini .....
BİLİNMEZLİĞİNDE KARABASAN KESİLEN BİR GÜN, APANSIZ ÇEKİVERECEK, İPİNİ ....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
28/07/2024 - Pazar
Saat ; 23_08

  YERİN .........., Bozuksa mayan, çürükse özün, fukaraysan onurdan-haysiyetten yana .... İlkesizlik ve omurgasızlıktan yana, kimse eline su...