3 Kasım 2016 Perşembe


YAŞADIK SAY...
Sen gittin, bittin .
Ben bekleyerek, tükendim ...
Ayrılık ve azapta hiçlik ise, yaşamak...
Yaşadık say ..!
Yaşadık say.. !



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
02/11/2016
Saat:18_34

2 Kasım 2016 Çarşamba


Masumdu tüm duygular ve uykular,

Sinsice,kalleşçe,hunharca ve kahpece riya ile kirletilmeden önce..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


ŞU, ARSIZ MARTILAR
Hüzünle ladese tutuşmuştum
Aklımca güvenerek, sana, aşka ve kendime ...!
Az gittik,uz gittik, dere-tepe düz gidemeden ...
Egolarımıza, hırslarımıza yenilip aşkı ve birbirimizi yitirdik ...
Sen gittin, aşk bitti, ben tükendim,
Hüzün, yine lades'i kazandı ..
Ben yenildim, bir kez daha hayata, aşkta, kaybettim lades'i ....!
El, ele vermişler, kıs, kıs gülüyor şimdi ..
Hüzünle olan lades'imin tanıkları ..
Gökte yıldızlar, sahilde kumlar,
Denizde dalgalar, yakamozlar ve balıklar ..
Ve çığlık çığlığa öterek benimle dalga geçen şu, arsız martılar ..!
Şu, arsız martılar !


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

02/11/2016

Saat:12_46


LİMONİ RENK KALIR ...!
Vurgun yeyince, ayaz da, yalancı baharlarda
Beklentiler, hüsrana döner :...
Umutsuzluğun, hüznün ağırlığı, omuzlara .....
Derinden, derine çoğalan kanamalı acısı, yüreğe ..
Boş vermişliğin, miskinliğin, yenilginin yitikliği ...
Karabasanın o iç karartan bezginliği ruha çöker ..
İnsan ..
Bayram şekerleri çalınmış, çocuğa döner.
Dökülen, sade göz yaşları değil ..
Kasvetin kuşatmasında, ezinci dolu, dolu yaşayan gönlün ...
Umudu, yaşama sevinci, gülüş güzelliğidir, dökülen ..!
Geride, solgun bir yüze sinen, limoni renk kalır ...
Limoni renk kalır ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
02/11/2016
Saat:10_02

21 Ekim 2016 Cuma


TUTMA ANNE, BIRAK ELİMİ

Yuvasız, göçmen kuşlara döndük ...
Ökselerde can veren serçeler misali, kırıldık, tükendik ..
Ezalarınızda, cefalarınızda ..
Zebanilerimiz olup, çıkmışlığınızda ..
Kaf dağının karanlığını da ..
Devin acımasızlığını da, siz öğrettiniz, siz, bize !
Masum, körpecik beyinlerimizi ..
Doldurarak sado-mazohist saplantılarınızla ..
Evhamlarınızla, vesveselerinizle işkallerde ..
Kah, namus kumkuması ...
Kah, laf ebesi ...
Kah, riyakar şükürlerinizle, müslüman geçinerek .....
Hep ama hep, çok bilmişliğe öykünüp ..
Akl-ı evelliklerde, nasihatlar ederek ..
Laf değirmeninde söz ve ömür öğüterek ..!
Yılanların, sütümüzü zehirlediğini bellete, bellete ..
Hem sütten, hem yılandan gına getirdiniz, bize..,
Nefret ettik sonunda, her iki nimetten de, sayenizde ..!
Çomak sokanda, zehir ve ölüm saçanda, siz büyüklersiniz oysa !
Birebir yaşamışlığımda görüp, keşfedip..
Sorgulamışlığımda, anladım ki ....
Yılandan, çıyandan korkmam, yalandan korktuğum kadar, sözü ...
İnsanın, soysuz yalancılığını üryan etmekti özünde, düpedüz..
'' - Kılavuzu karga olanın ..
Burnu boktan kurtulmaz'' ı, da ..
Bizlere siz büyükler öğretmediniz mi ?
Masum karga, biçare baykuşta aldı ....
Sevgisizlikten yana paylarını, nasiplerini ...
Siz, büyüklerden ...!
Yolunuz yol değil, aney ..
Aklı çıkın edip, bacak arasına..
Namusu apış arasında suna, suna,
Sadece ama sadece ...
Sevgisizliklerde nefret, utanç ve korkular bileylettiniz, bize ..!
Ve dediniz ki, utanmaz -arlanmazca ,
Biz küçüklerin, masumiyetlerini çalarak..
Beyinlerimizi, ilbizlerinizle doldurarak ..
Pişmiş kelleler misali arsız, arsız sırıtışlarla ..
''-Yolumdan git, izimi sür ..
Dediğimi dinle, yaptığımı yapma ! ''
Ve, bu tutarsızlıklar hengamesinde, bir tek ..
Bir tek ....,
Kendiniz ...
Sütten çıkmış, ak kaşık'tınız .....
Kumaya verdiniz, berdele sattınız, aynı yatağa bizimle yattınız
Babamız, emmimiz, dedemiz, ağamız ...
Daha nicelerini de ,sayamadığımız ....
Cümle akraba i-taalukat, ırzımıza geçip ..
Katlederken, gonca ömürlerimizi ...
Yok saydınız, inkara kalktınız..
De bana aney, de bana ....!
Daha nasıl uzanır, kırılası elin bana ?
Ve, nasıl der ?
O, kökünden kopasıca, dilin ...!
'' - Tut elimi, yürü yolumdan.'' , diye..
Bırak aney, yolunun yol olmamışlığında..
Azıtıp, sapıtmışlığınızda...
Ve en acısı da ....
İri, iri gövdeleriniz gibi ..
Büyüyen korku karanlıklarımızda ..
Gölge umacıların, insafsızlıklarında yutulup ..
Yarınlarımızın, siz büyüklerce karartılmışlığında ....
Umutlarımızın, düşlerimizin, sevinçlerimizin ..
Masumiyetlerimizin ....
Hasılı, ömürlerimizin çalınmışlığında .....
Deme, bana
'' - Tut elimi bırakma, gitttiğim yoldan git.'', diye ...
Yolunun, yol olmamışlığında..
Yarınınızın karanlıklığında ...
Yolsuz, yordamsız,vicdansız anne !
Tutma, .......
Bırak elimi, bırak,
Tutma anne, bırak elimi ..!
Bırak ..!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
20/10/2016
Saat; 18_00

AYIBI VE UTANCI SİZİNDİR ...., Aldırmadan yoksulluğumuza ve yoksunluklarıma ... Bir bez bebekle, çelik-çomakla, beş taşla .. Olmadı, çok sev...