ADI HÜZÜNSE .......

Adı, hüzünse, tarifsiz ve davetsiz sancı gibidir, saplanır ömrüne, yer eder ruhuna, gönlüne ve yüreğine ......

Müptelası, edip, çıkar seni ....

Adı, hüzünse .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Immenstaad/Almanya

31/07/2021-Cumartesi

Saat; 03_24

 

ÇOĞALTIR'SIN, ACIMI ......

 

 

Büyüyüp, algı, idrak ve sorgulama yetin geliştikçe, hayatın muazzam öğretmenliğinde .....

Yüzleştikçe gerçeklerle, hayatça doğrulanmış lığın da, insanlarca ve insanlıkça kabul görmüş evrensel doğrularla  ......

Yalnızlığını, bu duygunun ömrün ilerledikçe daha içe işlemişlik, belirginlik, kalıcılık, derinlik kazandıkça .....

Fark edip, kavrar ......

Gerçeği, doğruyu, hele, hele de kendi gerçeğini, yaşayarak  belleğine ve ömrüne kazımacasına öğrenip, yazarsın .......

Böylesine, ömründe, ömrü olup, hayatına bezen'mişliğin de ......

İradi seçiminle, kişisel kararın la, isteyip, tercih edilen yalnızlıklar dışındaki ...

Zorunlu ve hayatın kanırta, kanırta dayatıp, tattırıp, en kapsamlı tanıtmış lığın da ......

İrade dışı, zorunlu yalnızlık hissinin, kalıcılığının ötesinde .....

Adeta virüs gibi serpici yaygınlığında, dünden miras lığını da, yaşayıp, görmüşlüğün de .....

Bire, bir, öğrenirsin ....!

Mutsuzluğun fizik'en, ruhen ve duygusal olarak, acıyı çoğaltan olmasının gerçekliğinde ....

Acımı ....

Yerime yaşayamayacağın için ......

Bu halin, durumun, akla-kara kadar, hatta ......

İki kere, ikinin, dört etmişliği kadar bilinen, su götürmez, aleni gerçekliğinde .....

İçsellik, içtenlik ve dürüstlükle istesen bile, paylaşmaya, paylaşamazsın da ......

Gel, gör ki .....

Dahası .....

Ne denli ilginç, garip ve ironiktir ki ....

İnsanlığın muamma'lığın da, reva görmüşlüğün le karşındakine, diyelim ki, mesela, bana.....

Fizik'en, ruhen ve duygusal olarak çoğaltır sın, çoğaltır ..

Üstelik, buda yetmezmiş, azmış gibi .....

Sükunu mu, huzurumu, dinginliği mi hasılı sağlığımı çalan'lığın da ......

Tıpkı, diğer didikleyiciler, fiziksel, ruhsal ve duygusal, düşünsel sağlığıma kast edenler gibi ....

Beni, alenen deli ilan edip çıkacak kadar, hadsizlik ile, pervasızlıkla, peşin hükümlülük ve kasıtlı yakıştırmalarla ....

Zorbalığa varan dayatmaların la, olmadı, ulu orta kan kusturan, ceberutluk ve hoyrat'lıklarınla .......

Fizik'en, ruhen, duygusal ve düşünsel olarak, acımı çoğaltır'sın ......

FİZİK'EN, RUHEN, DUYGUSAL VE DÜŞÜNSEL OLARAK, ACIMI ÇOĞALTIR'SIN  .......

ÇOĞALTIR'SIN, ACIMI ......

ACIMI .......

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

31 / 07 / 2021 - Cumartesi

 

 

 

Saat ; 01_45

 BÖCEK YİYEN ÇİÇEK GİBİ ..... << - GÜNEŞ GÜLÜ GİBİ .... .......DROSERA CAPENSİS GİBİ ..... >> ALIYORSUN, CANINI .....! Kara dulluğun pervasızlığıyla, karda yürüyüp, izini belirtmemeyi hünerle sergileyenliğinde ..... Masum kisvenin altında sakladığın ....... O, cani ruhun ve karakterinle ..... Kafanda, ölüm fermanını vermişliğin le, kalemini kırıp ......... Canına kast etmeye yeminliliğinde ... Sabırla beklemeyi ve bu arada, son avınla, önceki kurbanlarını enine- boyuna kıyaslamayı ihmal etmeyip ..... Zevk almanın da ötesinde, işini usulünce yapıp, kılıfına uydurarak, adeta ....... Tereyağ dan kıl çekme hünerliliği sergileyerek ..... Olayların ucunun sana uzanmamasını, daha baştan sağlama almanın eminliği ve rahatlığıyla, koyularak, işine .... Tuzağını hazırlayıp, pusuya yatıp, sütre gerisinde ellerini hazla ovuşturarak .... Heyecan ve haz nöbetlerinde, kendinden geçerek ...... Kurbanının her halini inceden, inceye izlemeleri, asla ihmal etmeyenliğinle ........ Vaktin tamam olup, çanların ....... Biçare olduğu kadar ..... Alt Mahalle salağı, ahmak ta olan, kurbanın için çalmış lığın da ........! Düşmeye görsün biri, o amansız tuzağına ............! Son kurbanının, en yeni avın olup, çıkmışlığın da .... Tadını çıkartıp, zevkinin doruğa çıkmışlığın da ..... Kurutarak, canını-iliğini, alıyorsun, canını ....... ALIYORSUN, CANINI .....! Her cürmünde artan, hazzınla, sana vurgunların, celladı olup çıkıyorsun ...... '' - Latincesi, Drosera Capensis olup, halk arasında GÜNEŞ GÜLÜ adıylada bilinen . '' Böcek yiyen çiçek gibi, böcek yiyen, çiçek gibi .... BÖCEK YİYEN, ÇİÇEK GİBİ .....! GÜNEŞ GÜLÜ GİBİ .... DROSERA CAPENSİS GİBİ .....! Alıyorsun, canını ....... ALIYORSUN, CANINI .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 25 / 07 / 2021 - Pazar Saat ; 23_50

 

CÜMLE KENTLER, ÖMÜRLERE KUNDAK'TIR, KUNDAK, ÖLÜMLERE, KEFENDİR, KEFEN  .....!

 

 

Yaralarını, kimin deşip, kimin sardığının belli olmadığı yaşanmamış'lıklarla, düş kırıklıkların kara şallarına belenmişliğinde  .....

Mutluluğa açlıkların, tutkuların, özlemlerin, beklentilerin sabrın, zamanın, inşallah- maşallah'ların ipine serilmişliğin de ....

Iskalama' larla, hüsranların, sevinçlerle, mutluluklara ağır basmış lığın da .......

Hemen her köşesinden, hele, hele de .....

Ertelenmiş sevinçlerin, gam sarısına kestiği, hüzün çiçeklerinin boy verdiği, garibanlar tüneği varoşların, üst, üste yığılı hallerde bezginliğin destanını yazan ....

Adeta teneke yığını ve beton tabut olup çıkan, kaoslara ve yıllara yenik, çile küpü evlerinin ......

Erken gelen yazla, masraf canavarı kesilen kara kıştan, dahası, ayazdan, kavurucu sıcaktan nasibini fazlasıyla almışlığın da, imanı gevreyen çatılarının, bağırlarına saplanan, pejmürdeliklerde aykırılıkların destanını yazan .... ......

Ha yıkıldı, ha yıkılacak hallerle, ebedi yorgunlarla, müzmin sarhoşlar gibi .....

Yalpalamalar da, salım, salım sallanan iğreti anten ve çamaşır direklerinin, doğa ve  göz kirliliğini çoğaltan perişanlığın da ....

Çilede ve yıl yorgunluğuyla, zaman vurgunluğun da damlara, çatılara yoldaş yorgun saçaklarla, renk atmış, kirden-pastan rengi görülmeyen balkonlarla, pencerelerinden iliz, iliz hüzünlerin akıp-sarktığı mahalle aralarıyla, yollarında her yeni an da ...

Türeyip, gömülen umutlarla, sevinçlerin, hüzünlerin kol kola halayında, yazılıp, yazılıp, silinen ömür öykülerinin harmanında zamanların, yılların akıp gitmişliğin de ....

Hemen, her ömürden kendine sirayet eden yükleri taşımaktan bezip, canı çıkan  şehrin, zulasında yada çıkınında saklı daha nice sırlarla, bilinmezliklerin sahne almayı beklemişliğinde ....

Mirastır ömürlere tıpkı azalan sevinçler gibi çoğalan çilelerle, elemler, kederler ....

Ondandır, kentler bulamaçlı günlerin, gambabalıklarında .....

Yada hemen neredeyse tükenmeye yüz tutan gerçek sevinçlerle, dolu, dolu yaşanan mutlulukların diş kovuğunu doldurmayacak azlığında kimilerine göre bonkörler kralı, nicelerine göreyse, mutluluktan yana pinti mi pinti huysuz ihtiyar aksi hallerde ömür tüketirken aynı anda tükenen ömürlerle, çoğalan ölümlere de ev sahipliği yapmaktan usanmışlıkların da farkındasızlıkda güme giden ifrazatları, eylemleri ve perişanlıklarıyla nice ömürlerinde, hayatlarında kanına girmekle kalmayıp, defterlerini dürüp,  hadlerini bildirerek, derslerini ziyadesiyle vermişliğin de adeta aç gözlü canavar kesilerek nice adsız kahramanın ömür destanına vatan olup, tanıklık yapmışlardır ....

Mezarlıklarıyla, tımarhaneleri de cabası ....

İşte böyleliğin de olanak olsa da dinleyebilsek şu garibim kentleri ....

Nelerini öğrenip, hangi dertlerine, sevinçlerine tanık, hangi sırlarına vukuf olacağız bilinmez ...

Ondandır dememiz,

İrili-ufak'lığıyla kendine has olan, cümle kentler, ömürlere, kundak'dır, KUNDAK .......

Ölümlere, kefendir, KEFEN .....

CÜMLE KENTLER, ÖMÜRLERE KUNDAK'TIR, KUNDAK, ÖLÜMLERE, KEFENDİR, KEFEN  .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

25 / 07 / 2021 - Pazar

 

 

 

Saat ; 15_23

'' - İnanmayan, inanmasa da, gerçeğimin, bu olmuşluğun da ......

Gerçeğimin, bu olmuşluğun da ....! 

GERÇEĞİMİN, BU OLMUŞLUĞUN DA .''

ANLAŞILAN O'Kİ .....

Gelişmeler, gidişat hele ki de, ruh ve gönül yorgunluğumun kamçılanmış lığın da ki, artan bezginliğim le ............

Önce, alışkanlıklarımla, davranış ve hayat şeklimden yanı sırada, hayattan ve kendimden feragat de ....

İşin kolayına kaçmışım, farkındasızlık da ben, sen olup çıkmışım, sen ......!

Nasıl başladı ve nasıl gelişip, çığ gibi büyüyerek beni yuttu ve bu yutuluşlar da, bendeki sen, çoğalıp, sana teslim oldukça ...

Sessiz iltihaklar da, sana boyun eğmişliği mi, fırsata çevirmiş

liğinin işimi kolaylaştırıp, süreci hızlandırmış lığın da .....

Kılçıksız balığa, çöpsüz-çekirdeksiz üzüme dönmüşlüğüm le, beni tepeden, tırnağa iç edip, yutmuşsun, güzelce ......!

Bırak, en sıradan tercihlerimi, zevklerim le, beğenilerimde bile, karanlığında kaybolup, ilhakında yutmuşluğum da, adsız, hatta farkında sız da olsa, gönüllü irade teslimiyle.

Ruh ve beden atlasımı, duygularımı, hasılı .....

En kaba ama en yalın ve gerçekçi, içtenlikli içsel betimleme ve deyimle, ipimi-yularımı, kuskunumu-palanımı, sorgusuz-sualsiz, sana teslim edip, çıkmışım ......!

Farkındasızlıklarla, bedenen, görüntü ve şeklen, ben görünürken .....

Dahası .....

Kendim de dahil, bakanın, görenin, yanılsamalarda .......

Bendeki seni fark etmemişliğin gafletinde sana, ben muamelesi çekmişiz resmen ....

Tüm bu yaşananların ve başımdan geçmişliğin deki gerçekliğini bilen olmasam.....

<< - Başkası anlatsa, hadi deyip, siktir'i çekip, gülüp geçeceğim kadar inanılmazlık ve akıl almaz saçmalıklarda yaşananların .....

Adeta, kurgu, senaryo, film yada romandan fırlamış haliyle, inandırıcılıktan uzaklıklarda olmuşluğuyla ......! >>

Bire, bir başıma gelen bu karabasanın,  en ağır diyeti ödemecesine ve hayatımı alt-üst etmişliğin deki hallerin, gelişmelerle, olaylar dizisinin, bizzat tarafımca yaşanmışlığın da .....

Ağzımdan, burnumla, kıçımdan çıkanın ve ter kokumun zaruri benliği dışında ....

Değil düşüncede sınırlı kalmak, emin ol ki, rüyamda dahi sen kesilirlikler de beni şutlamışım, siktir'i çekeli nice olduğunu dahi bilmemecesine .........

Kendimdeki, sende, mülteci kesilip yada sürgüne yollanmışcasına senleşip, sana sığınıp ....

Hatta, düpedüz, yamanıp çıkarak, kendimi imha etmişim resmen, alenen .....

Sessiz-sedasız, ünsüz-sansız, esamesiz-adsız ve suçsuz cürmümeşhut' la, kansız, delilsiz, tanıksız cinayetlerde kendimi haklayıp, halledip  kitabına fazlasıyla uygunlukla ortadan kaldırıp, iç edip .....

Üstelik te, geride en ufak suç emaresi de koymamışlığım da, dip kapı kendimi, sana tahvil etmişim, sana .....!

Böyleliğimde, sevdiğim renklere, yemeklere, kokulara .....

Bırak onları, geç bir kalem, hemen, hemen senle yatıp, kalkmaların etkisiyle ....

Neredeyse, düşlerimi bile, sana tahsis edip çıkanlığım da, saçlarımın kısalığına inat ellerim, parmaklarım senin ellerin, parmakların' mışcasına dolaşır oldu, saçlarımda ......

İşin bu denli şirazeden ve çivisinden çıkmışlığın da ......

Artık yerlerin, rollerin hatta neredeyse varlığımda yokluğumda  canlı bedende kendimden azade'liğim deki cansız lığımla sana bırakıp çıkmışım yerimi ....

Öylesine yutup, talan ve hatta alenen gasp etmişsin ki beni ...

Günün birinde, aynaya baktığımda, gördüğüm kendimden ürküp .......... 

Bu denli başkalaşımı, kaldıramamış lığım da, adeta aynaların derinliğinde yiten beni bulmaya koyulmuş luğum da ......

 İlk kez ürküntü ve korkuyla, dahası, bu gerçeğimle yüz, yüze kalmışlığım da ....

Sanırsın ki, üstümden fil sürüsü geçmişe, cin çarpmışa yada Zombiler alemine adım atmışa

döndüm ......

Hasılı, olup-bitenlerle, yaşananların, başıma gelen hallerin hiçte makul, mantıklı ve akla uygun hatta, anlaşılır olmamış lığın da .......!

<< - TEPEDEN, TIRNAĞA, DAHASI ADETA, İÇ VE DIŞ BENİMLE ....

SİLME, SEN KESİLİP, ÇIKMIŞLIĞIM DA ....! >>

Silme, sen kesilip, çıkmışlığım da ....!

Tüm bu yaşananların adının.....

Asla ama asla '' -  Aşk olmaya, aşk olmadığının kesinliğinde ......''

Onunda ötesinde ve adını koyamadığım, gerçeğimle yüzleşmiş liğimde ......

Nutkumun tutulup, dumura uğramışlığım da, aklımın, sağ duyumun firara etmişliğin de yada ünsüz-sessiz  ve süresi meçhullük de tatile çıkmışlığın da .......

Evhamı, ürpertiyi, şaşkınlığı da aşan, tavır ve hallerde şok yaşayıp, lal kesilmiş tim, lal ....

Bu aşksa, haspe çıksın, böylesi aşkın .....

Olmaz, olsun böylesi Aşk, deyip, çıkacak kadar alt-üst olmuşluklar da ............ 

Sözün bittiği an ve ruh hallerini, duygu ve tepki durumunu yaşamaktan, kendimi  alamamış, kurtaramamıştım ....

Aşka, her zaman evet.......

Ama bencileyin, karşındakini giyinip, o, olup çıkacak kadar, zıvanadan çıkanlık olur hal ve akıl alır durum değil ......!

AKIL ALIR DURUM DEĞİL ....!

Ne adı konuyor, nede izahı mümkün oluyor ......

Hipnoz desen, hipnoz değil, uyur-gezerlik desen, kel alaka .......!

Rol kapmaya öykünüş ve taklitçilik desen, öylesi bir halt la, herze de değil, bu ...

Hasılı ......

Aşk, aşk’ lığın da ve yerinde, kıvamında hele, hele de, aslına, hayatın ve eşyanın tabiatına uygun ve gerektiği gibi, kendi yalın gerçekliğinde yaşanınca güzel, değerli ve anlamlı mı anlamlı, 

Üstelikte, laf aramızda, albenili ve insanın, öpüp de başına koyacağı, koşa, koşa, doya, doya .....

Dolu, dolu yaşanacak olgu, güzellik ve duygu iklimi, hayat gerçeği ve insana daha doğrusu, gerçekçi deyişle, salt insana ve insanlığa değil .....

Cümle canlı aleme ait, hele ki de, bilinen hayvanlar alemini de kapsayan, karmaşık ama o, kadarda çarpıcı, olgu, yaşanmışlık dır, yaşanmışlık .....! 

Benim kisi, düpedüz tırlatmışlık ve para anomali halleri .....

Hatta, saplantılı sözcüğünün yetersiz kaldığı, duygu ve davranış durumu bozukluğu ...

Hekim değilim, hekim olmaya  gelin, görün ki, dillere pelesenk, ağızlara sakız olmuş ....

<< -  İnsan, kendinin doktoru olmalı . >> Ata sözüne uygun davranışla, konuya yaklaşıp, yansız,  objektif ve gerçekçilikle betimlemem gerekirse ........!

Halim, sadece içler acısı değil, düpedüz, MAZHAR OSMANLIK, MAZHAR OSMANLIK ....!

İyi ki o, travma tik halden kurtaran hayati kazayı yaşamışım, o, kaza-bela değil resmen nur-nimet ve kurtuluşum oldu da, sıyırmanın eşiğinde tuttum, durdurdum ben, beni ...

Kazaya şükredeni görmediniz ise, her şeyin ve halin ilki vardır, deyip, geçin .....

O, ihanetin, o, öfke ve alaborayla, yaydan fırlayan ok' a taş çıkarttıran hızla ve kontrolsüzce hareketle ...... 

Ne yaptığımı bilmezlikler de o, aracı, hem de o, halimde nasıl kullandığımı, hala kavrayıp, izah edemez liğimle .....

Yaşadığım kazada, onca ağacın biçilip devrilmiş'liğinde, umulmadık ve akıl almaz Azrail kıyağın da, nasıl sıyırmış sam, ölümden ?

Bir kurtuldum, pir kurtuldum, döndüm kendime, çıktım senlik ten, ben oldum, ben ......

Ben oldum, ben .....!

Şimdi, ondandır, ikiye bir, '' - Oh be, dünya varmış ! Kayıp beni verdi o, kaza, bana ... '' Diye, neredeyse sevincik delisi olup, çıkan anlaşılmaz hal ve tepkiyle, kazaya seviniyorum, kazaya, adeta ve diyorum ki, ağız dolusu hallerimde, çığlık, çığlığa ....

<< - Oh be, dünya varmış ...>>

İnançla haykırmalar dayım hala, bir kurtulup, pir kurtuluşuma sevinerek ...

OH BE, DÜNYA VARMIŞ .....

DÜNYA VARMIŞ ....

BU HALİMLE, YANİ ..

İÇİMİN, İÇİME SIĞMAMIŞ'LIĞINDA, DEMELER'DEYİM ....

'' - Anlaşılan o' ki ....

....İkinci kez doğup, dünyaya gelişim ...! ''

İnanmayan, inanmasa da, gerçeğimin, bu olmuşluğun da ...

Gerçeğimin, bu olmuşluğun da  ........ 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad / Almanya  

24 / 07 / 2021 - Cumartesi 

Saat ; 23_00