MARİFET .............

Musallat olunca ,insana ,insanlığa haysiyetsizlik..

Omurgasızlık,sürüngenlik,mış gibiler de müsveddelik..

Karaktersizlik de ,yalakalıkla kıç yalayıcılıkla

Unutunca arı-namusu,vicdanı ve utanmayı ..

Edep, haya, haysiyet, çıkınca dağa ..

Prim yapınca karaktersizlikle,şerefsizlik ...

Evde, barkta,parkta, sokakta, meydanda,sohbette,dergahta

Bebek yüzlü katiller, kuzu postunda ki kurtlar.

Arz-ı endam etmelere, koyuldular ...

Kenelikde fakir-fukaranın kanını emip, pabuçlarını ellerine verdiler ...

Asırlardır dillendirilen o, bilindik öykünün son satırında, diyordu ki ...

'' - Armudu soyduğunda, elmayı yiyorsan bil ki, kıyamet kapını çoktan çalmıştır.''

İşte, bu sır dolu sözde'kini, anlamaktan acizlik de ..

Koyuldu insanoğlu, kula-kulluğa ..

Batarak balçığa,unutarak insanlığı ..

İş menfaate ve söz istikbale gelince .

El, ele verdiler dişiliği ile, erilliği ile, haramiler.!

Dişli dişiler, sürüngen eriller, koyuldular, garip-gurabayı talana ..

'' - İnsan aklı, sınırsız ve keşfi bekleyen bir gezegendir ..!''

Gerçeğinin ışığında, kurtularak sazanlıktan ..

Yüzleşerek kendinle, hayatla ve gerçeklerle ..

Dur demeli, insan oğlu insan, bu sefilliğe ..

Unutmamalı ki ..

El atına binen, tez iner ..

Elden gelen öğün olmaz,olsa bile onunla karın doymaz ...

Gerçekler halının altında ilelebet kalmaz..

Hallerin böyleliğin de ..

Çomaklar sokun madrabazlar la, kahpe feleğin tekerine ..

Burun üstü düşüp, sürünmek istemiyorsanız ilelebet, sefillikler de ..

Marifet, insan geçinmek değil ..

Özüyle-sözüyle ve eylemiyle -düşüncesiyle ..

İnsan gelip,insan gidebilmektir, bu alemde ..

Nokta kadar çıkar için, virgül olup eğilmeden ..

Vicdanınla, cüzdanının arasına sıkışmadan ..

Eğilip-bükülmeden ..

Onurun bayraktarlığında, tüketebilmek'tir ömrü ve alemi ..

Marifet, insan gibi insan olmaktır, özünde ...!

Marifet, insan gibi insan olmaktır, özünde ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

09 / 04 / 2017

Saat ; 11_23

 TUT VE SAR'Kİ

Sen düşeli sevi, sevi, ömrüme
Ben,bende değilim ..
Sar ki, yitmeyeyim .
Sırılsıklam vurgunluğum la ben, sende ...
Aşkın yağmurunu,can suyu güzelliğinde sana sunayım ..
Tut ve sar'ki,sende çoğal'ayım ..!
Tut ve sar'ki,sende çoğal'ayım ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Friedrichshafen /Almanya
12/06/2016
Saat:22_24

 YARIM KARA,YARIM AK ...!

Yarım kara,yarım ak ..
Yarım kirli,yarım pak ..
Kışım çok,yazım az..
Kederlere, keser ömrüm ..
İliklerime işlerken, ayaz..
Kederim, sevincimi boğduğunda
Başlar yürek tutulmalarında, elemli karanlıklar
Akım ,bokuma karışır o, zaman ..
El ayak çekilince,üryan lığın da çıkar,matem karam, ortaya ..
Çalınmış aklıklar ..
Mutsuzluğun azabıdır, reva görülüp,yaşadıklarım ..
Karasını içine,akını dışına sarmalar da ..
Mış gibiliğin talanlarında heba olmuştur, gonca ömürlerim..
Uykusuz gecelerin bağrında, bağrımın yanıp,kavrulmuşluğunda
Şafağın ak'lığını gözlerim,tan yeri ağarmasın da ..
Karalarım la, acılarımla, kör sancılarımla,
Ancak böyle başa çıkabiliyorum ..
Ömrümün karaları düştükçe bir bir gözlerimin önüne..
Bakıyorum hayata,suratımın ak yanıyla ..
Karaların ve karanlığın beni için, için..
İyiden, iyiye yutmasıyla cebelleşerek ..
Diş-tırnak direniyorum ..
Ölmeden mezara girmemek için !
Ölmeden mezara girmemek için !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
13/06/2016
Saat:02_48

 YORGUN YOLCUYUM

Gamlara belenmiş ruhum...

Zamanın dehlizinde ve içimdeki fırtınada yit'tikçe ...

Mutluluk ve ben, birbirimize ırak .

Birbirimize, yaban kalıyoruz ..

Beni, bende tamamlayacak,kışımı yaza bağlayacak ,

Ruhumu, sevgide aşkla,dal-budak çiçek açtıracak..

Ömrümün atlasında aşkı, kilim, kilim dokuyacak ...

Yüreğimi aşkla, aşka çarptıracak ..

Bana, beni bağışlayacak ,

Daldığım hüzün denizlerinden çıkartıp,

Sevgide limanım olup, bana kucak açacak...

Ömrüme ömür,canıma can katacak.

Canda,cananım olacak ....

O yüreği sabırda, hasretle bekleyen yorgun yolcuyum ...!

O yüreği sabırda, hasretle bekleyen yorgun yolcuyum ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Altınoluk / EDREMİT

29/12 /2015

Saat: 04_09

 DOLAŞIR, DUDAKTAN DUDAĞA ...

Bakmayın, böyle alaysı edalarla gülüşüme..

Gözlerim gülse de,kan ağlar içim

Saçımın tellerine hüzünler ördü hayat ..

Çıkardı adımı KALDIRIM SERÇESİ'ne...

Şarkılarda dillense de hayatın elimden tuttuğu ..

İnanmayın siz buna..

Ne önce ,ne'de sonra tuttu elimden hayat..

Ondandır bırakmışlığı da, düpedüz palavra aslında ..!

Sürttüm durdum kaldırımlarda akşamdan sabaha ..

Kah neon ışıkları,kah yağmur damlaları , ağdı hayatıma..

Gözlerdeki o hoyrat ve acımasız bakışlarla ..

Ruhumu,yüreğimi , ömrümü , iğdiş etti insanlarda ..

Ömür öyküm yazılıdır, sokaklarda,kaldırım taşlarında ..

Ve, sokak lambalarının utanca kesen solgun-ölgün ışıklarında ..

Boşuna demezler ..

Çıkmış dokuza,inmez sekize diye o bitmez-tükenmez sokak lakırdıların da ..

Ben, benden geçsem de, hala yosma'lığın izleri durur alnımda ve öykümde ..

Dolaşır dudaktan dudağa..

Ve,ömrüm hala sarhoş masalarında meze olur ..

Ağır roman hayatımın, karanlık sayfalarından ..

Ömrüme, hayata ve dünyaya hüzünler saçılmacasına !

Ömrüme, hayata ve dünyaya hüzünler saçılmacasına !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /ALMANYA

11/05/2016

Saat:11_00