SIĞMAYINCA .....

Mızrak çuvala, gerçek, yalana ve hayata sığmayınca ...
Er yada geç dökülür ortaya, çıkar bir bir işin özü ve hakikat ortaya ...
Kim ki, yanlış formülle ,doğru sonucu ve hakikati bulacağını sanıp, iddia ediyorsa ..
Farkında olmasa da yada bürünmeye çalışsa da aklınca şark kurnazlığına ..
Bilmeli ve bilinmelidir ki .....
Düşmüştür, ahmaklık bataklığına ve akılsızlık karanlığına ..
Ne yaparsa ve ne denli debelenirse,debelen'sin ......
Çıkartamaz kendini, düze ve duruluğa ...
Öte yandan bilinmelidir ki, kırk numara ayak asla sığmaz. otuz altı numara ayakkabıya ..
Tüm bunların gerçekliğinde ve anlaşılırlığın da ....
Güneş balçıkla sıvanamaz asla ...!
Sığmayınca, ak karaya ..
Taşar gürül, gürül hakikat, aydınlığıyla ortaya ...!
Aklın,sağ duyunun ve doğrunun birliğinde ve gerçekliğinde ...
Yalanlar, sığmayınca gerçeğin çuvalına ..
Kılıfını uydursan da, çalamazsın minareyi ...
Farz et ki çalsan da, sığdıramazsın minareyi kılıfına ...
Bir ömre sığmayan çile,acı,azap ve mutluluklar taşınca ,saçılır gizler ve sırlar ortaya ..
Sığmaz hakikat yalana, hayatın ve insanın bağrında gerçeğin nuru. ışıldadıkça ..
Gün gelir, keser-döner sap döner, yanlış hesap Bağdat'tan döner ..
Sığmayınca,sığmaz hayatın gerçeği, doğrunun ve hakikatin çuvalına ...
Sığmayınca, sığmaz,yanlış doğruya ...
Tıpkı, hayat gibi ...
Yanlışın bağrında doğrunun, doğrunun bağrında yanlışın fışkırmış'lığın'da ..
Sapla-samanın,akla- karanın birbirine karışmışlığın da..
Eler hayatın Kalburu, gün gelir ayrılır sapla saman,akla kara ...
Ayrılır sapla,saman, akla,kara ortaya ..
Sığmayınca, kara, akla ...!
Sığmayınca, akla, kara ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Ereğli /KONYA

12/04/2018

Saat: 09_11

GÖRDÜĞÜNÜ DİLLENDİRİR ......

ACIMASIZLIĞINDA AYNALAR .......!



Masumiyetin'deki, acımasızlıkların da ....
Tıpkı, çocuklar gibi, yalın ve acımasızdır, aynalar .....
Gördüğünü dillendirir, acımasızlığında aynalar .....
GÖRDÜĞÜNÜ DİLLENDİRİR ......
ACIMASIZLIĞINDA AYNALAR .......!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ



Immenstaad / Almanya



13 / 09 / 2022 - Salı



Saat ; 17_ 25

AŞKI, AZAP KIVAMINDA ...........!

Gözlerimin ve ruhumun perdelerinin ardında, saklıdır ...
Yaşadıklarımın izleriyle, elemlerin tortuları ...
Sinemde yanar, ayrılığın ateşi ..
Kavrulur bedenim, savrulur, külüm-dumanım ...
Tıpkı, giden gemilerin ardı sıra ...
Rıhtımda sallanan, eller ve mendiller gibi ..
Gözlerimin önünden geçer, hasrete sallanan mendiller, eller ...
Yaşamak, elemler girdabında yutulmak, hüzün çoğaltmaksa eğer ..
Say ki, yaşıyorum, bende ..!
Olsa da olanağım, derleyip-toplayıp, dökebilse idim ...
Göz yaşı şişelerine, ağlamaları'mı ...
Değil şişeler, kar etmezdi fincanlarla, damacanalar ...
Azabın alevlerini hissettikçe, iliklerimde ...
Savrulur ruhum, esriklik de, yokluğunun kör karanlıklarında ...!
Ömür gergef'imde çoğalır, ebruli renkli duygular ..
Gönül imbiğinden süzülürken, ağular ..........
Elemler beni yutar, gamlar içime işler ..
Nem nasıl yıkarsa duvarı, gamda öylesine tarumar eder, beni ..
Hükmünü icra ederek …..
Hayat örüyorsa bana, azabın ağlarını ...
Duman, duman hicran kaplar, içimi ..
Kirpiklerim kurumak nedir bilmez, düşeli, aşka yolum ..
Hicran ve yürek sancısı, bana …
Tebessümler, yar denen, vefasızlara düşer ...!
Savrulur'um, kaosların girdaplarında ....
Yıkılmış hisar eskileri gibiyim ..!
Uğuldayan yeller, eser içimde ..
Dökerken geceye, göz yaşımla,duygularımı ...
Yıldızlar küsüp, derlenip-toparlanır ..
Ay, alır başını gider, bulutların ardına, ortak, olur hicranıma ..
Yaşarım ben, beni bildim bileli …
Aşkı, azap kıvamında ..
Aşkı, azap kıvamında ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

17 / 04 / 2017

Saat ; 11_11
 

 İHANET, AĞU VE ACIYLA, ÖLÜM ......

İNSAN HAYATIYLA, DÜNYASINDA, KAÇINILMAZLIĞINDA YAŞANAN, YADSINAMAZ GERÇEKTİR .......! İçimdeki seni besleyip, büyütenliğimde, yılan'lığında Azrail'im olacağını bilsem bile, asla ama asla ........ Sevgiden, sevmekten ve sevdadan geri durmadım, hele ki.... Seni sevmekten asla ama asla vazgeçmedim .... Ve inançla duyup, düşünerek, haykırarak dedim ki .... << - İhanetle, vefasızlık ta, insana dairdir .... Öyleyse, hayatı ve sevdayı sorgulamışlığımda, kavradığım doğru ve gerçeklikle inandım ve inanıp kalmakla yetinmeyip ....... Yürekten inançla, sağ duyumla eyleme dökerek, dillendirdim, söylem'imi ........ Eylemimle, söylem'imin uyumuna ve birlikteliğine olan özenim ve gayretimle, sürdürdüm doğrumu, yolumu ........! Hayatın bağrında, sarsılmaz inancımla .... Aşk ta, insan odaklığıyla gebedir, acıya, ihanetle, ölüme .......! Aşkın, hayata ve insana dairliğinde .... İhanet ve acıyla, ölüm, hayatın içinde yaşanarak doğrulanmış'lığı defalarca çoğalan kanıtlanmış'lığında, dahası ...... İstisnaların kaideyi bozmamış'lığında, bilinir ki .... Ağu ve acısıyla, kaçınılmaz son ve gerçektir, ölüm .......! >> İHANET, AĞU VE ACIYLA, ÖLÜM ...... İNSAN HAYATIYLA, DÜNYASINDA, KAÇINILMAZLIĞINDA YAŞANAN, YADSINAMAZ GERÇEKTİR .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 09 / 08 / 2022 - Salı Saat ; 21_55

 DEMLEYİP, DEMLENİYORUM, DEMLENİYOR .......!

El- ayak çekmişliğimle, hayata dair pek çok işle, uğraşıdan .......! Zevki, keyfi çoktan unutup, monotonluğun sarmallarında ........ '' - SİNAMEKİLİĞİ. '' Yegane yaşam biçimiyapıp çıkmışlığıma inat ...... El-ayak çekilmişliğin sessizliğiyle, sükununda, istençli yalnızlıkla, bir başınalığın hovardalığında ..... Dilemma sokaklarında, avarelikle-pişmanlığın kokteylini yudumlayarak ömür, zaman ve yaşanmışlıklar, dahası .... Anılarla, hüsranlar ve kırık-dökük sevinç bozmaları arasında, düşe-kalka cirit atarak, kendimden geçmecesine ......... Tiryaki duyarlılıklarıyla, eski kulağı kesiklere has ....... O, fantastik züppeliği de, asla elden bırakmamaya özenle ... Hüzünlerimle, melankoiklerimi demliyorum ....... Geceyi, an'ı ve ruhumu o, en sıradan insanın bile, içini bir hoş edip, insanı nahoş ve uçuklaştıran burcu, burcu Karanfillli tütün kokusunun ağı havasıyla ..... Oturaklı albenisinde, keyf közüme yeni canlılıklar katsın diye ... Düşüncelerimle, kafamın arka sokağından çalı-çırpı hallerinde odun müsvetteleri derip, devşirerek ...... Ahestelik tavında ve ayarındaki ateşi, harlanmış nara döndürüyorum, bu hallere ve kıyak kafama uyan garibim köz ......... Narlanan közlüğünde, kendinden geçip ... Aleme uymuşlukla, geçiyor başka aleme, dalıp-çıkarak alemden, aleme varıyor korluğun keyfine ........! Sıradan materyallerle, bu demi-kıvamı yakalamakla kalmayıp, inadına coşup, galeyanla kendinden geçmenin coşkusuyla,harlanmışlığında ...... Demircilerin o, malum Kallavi '' Körük Ateşi'ne '' Fersah, fersah fark atışın, iç gıcıklayışını, nar ateşi oluşun hazzını yaşamışlığında ..... Geceye kendimi vurmuşluklşa dolaşıp durmalardayım, durmalarda ...... Demlene, demlene esrikliğide aşıp, tam bir KEYİF ADAMI, POZU vermişlikle ...... Demleyip, demleniyorum, demleniyor ....... DEMLEYİP, DEMLENİYORUM, DEMLENİYOR .......! Zamanın ve gecenin alaca karanlık kuşak zamanının tavında,bestenin, içime işleyenle, ruhumun özlem çengeline takılanların raksında, geçerek kendimden .... Sazın, sözün, güftenin, bestenin, müziğin ritmiyle ahenkli olmacasına, dönene, dönene, döne, döne oynamaya koyulanlığın ......... Raksın, rakkase'liğin usulüne, raconuna ve kitabına uymayı da, asla ama asla ihmal ve kulak ardı etmemeye özenle ....... Zor mu zor ve bir o kadar da meşakkatli hayatın bağrından, inadına muhabbet, meşk kırıntıda olsa haz deren'liğimle ........... Adeta, << - Düşman çatlatırcasına >> Pozlarla, hallerde, pürneşeliğe erişen'liğim de, altına etmiş bebek, huzuru ve coşkusuyla ..... Gamlara inat, halime, kendime bile gülüp ..... '' - KENDİMİ ŞIMARTMAYI ASLA İHMAL ETMEKSİZİN .......! '' Dokunmadan ve dokundurmadan PAŞA KEYFİME (!) Demleniyorum işte gariban'lığımla, şunun şuracığında ..... Değil, imrenmek, özenmek, kıskanmak ...... Üstelikte, kimseciklerin tavuğuna, KIŞ bile demeyip .... Üç oğlağıyla, beş keçisine aldırmaksızın ....... Hal ve gidişatın GICIR MODUNDA, HÜZÜNLÜLÜK ve HÜZNÜM'DEN HAZ DEREN'LİĞİMDE .... Gönlüm, AĞA GÖNLÜ ........ Keyfim, PAŞA KEYFİ anlayacağınız ........! İşte, velhasıl '' - GECENİN KOYNUNDA BU DUYGU VE RUH FREKANSINDALIKLARIMDA '' ......... Gamdan, haz deriyor'um....... Gamdan, haz ........ << - GAMDAN,HAZ DERİYOR'UM, GAMDAN HAZ ......! >> Gölgelerin raksında, korkuların pençesinde, hüznün demini yaşayıp, kahırlı karanfil kokularının, mest eden, serkeş'liğini yaşıyorum ......! Hayatın, zamanın ve ömrümün kuytusunda ..... Bedenimden de çok, ruhumun yorgunluğunda ........! İçmeden esrikliğin, tarifsiz gelgitlerin de kulaçlıyorum, karaltılar'la, anıların ummanlarında ....... Her geçen an, daha bir diplere batıp, gam girdaplarında yutulduğu mu hissetmenin ağırlığında ......! Değil ki ekstradan kurtulmaya çalışma hamlesine koyulmak ... Tam aksine ..... İnadına, içimden, Serçe Parmağımı bile oynatmak gelmemiş'liğin de ....! Hayatın, gecenin ve alaca karanlık kuşağı zamanının kuytusunda, zula'ma sığınıp, kafama ve keyfime uymuş'lukla ... GAM KAZANINDA, HAZ MEYİ KOTARIP, YUDUMLAMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİYLE ....... Demleyip, demleniyorum, demleniyor ....... DEMLEYİP, DEMLENİYORUM, DEMLENİYOR .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 10 / 08 / 2022 - Salı Saat ; 08_40