14 Temmuz 2016 Perşembe



MARTILARDA DİLLENİR .....

Rıhtımda el sallayıp, ağlayan o, küçük kızdım ...
Farkedilmeyen ,gözden ıraklığımda, gönlünede ırak olandım ..
Kaç mevsim, kaç fırtına yaşadı şu ömrüm ve ruhum ..
Hayatın acımasız kamçılarında pekişti, bedenim ve ruhum acılara..
Her bir şeyi unuttum, unutmaya da ..
Gel gör ki sen Yalı Çapkını, esrarengiz bıçkını unutamadım !
Bir kez dönüp baksan,tebessümünle silecektin kirpik uçlarıma tüneyen yaşları
Ne sen, dönüp baktın..
Nede uzanıp, göz yaşlarımı sildin..
Şimdi o, yaşlar ve yaşım, iyiden iyiye olgunlaştı..
Gözlerimin kökü sarardı,yüreğim soldu ışığı söndü..
Aşka denilen o ilk terennüm , ruhuma hicran ..
İçime, kanayan yara oldu ..
Ne zaman rıhtıma insem..
Ben boynu bükük,sen uçarı yalı çapkını
Vedalaşırız hala sessizce,derinden
Ve,kimseciklerin bilmemişliğinde,fark etmemişliğinde ..
Sevdayı dalgalara,acımı ufuklara,aşkımı martı çığlıklarına saçtım..
O gün,bu gündür..
Martılarda dillenir, gamlar otağı sessiz yüreğimin, hicran çığlıkları !
Hicran çığlıkları ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

14/07/2016

Saat:18_31

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  KABRİNİ ARAYAN, MEZAR TAŞLARI GİBİ ….! İnsanların bindiği dalı kesip, yetmedi kendi ayağına kurşun sıkarak .... Haysiyetsizlik yaftasını b...