30 Eylül 2024 Pazartesi

 





SENİ SOBELEYEN, EBEDİR .....


Gönül imbiğinden damıtır'san hayatı,yaşadıklarını, duygularını ...
Hüzünler de,düş kırıklıklarında, azaplarda, yaşanan şoklarda ...
Hemen,her gün çokça yıkanıp- kuruyan, tahta bezleri gibi ..
Özü geçip,iliz,iliz eskimecesine ıslanıp,ıslanıp kurumaktan ...
Beti-benzi solan,renkleri birbirine karışmış,çıfıtı çıkan yüreğin an be an çoğalan acıları ve sancıları ..
Onun cendereler de, zamansız ve ecelsiz ölümünü hızlandırmaktan başka hiç bir işe yaramayan ..
Duygu girdaplarında, kendinden geçen bedeninin,ruhunun bu hallerden kurtulmasının yolunu,usulünü bulabilirsen ..
Hangi istasyonda, ömrünün kaçıncı kilometresinde yitirdiğin mutluluğu da bulabilir ..
Hatta, önce kendinle, beraberinde de hayatla ve pek tabii ki de,akabinde çevrenle, korkularınla barışabilir sin ...
Mutluluk, Çınarcık iskelesinde beklenen vapur ya da Sirkeci Tren garında gözlenen, Kurtalan Ekspresi değildir ..
Saati,zamanı,adresi ve sistematik işleyen çarkı yoktur ..
Mutluluk, azapta yutulduğun bir kahır anında da ..
Huzursuz, uykusuz bir gecenin ardından ...
Tünediğin pencere önünde de hatta ve hatta...
Hiç beklemediğin yer ve anda ..
Beklenmedik şekiller de, çıkıverir ortaya, gelir bulur, seni ..
Kah yapışır yakana ,paça na ...
Kah bir görünür-bir yok olur, seraplar da ..
Mutlulukla, randevun olsun istiyorsan ..
Yüzleş ve hesaplaş, kendinle ..
Ve pisliği, halının altına süpürmekten vaz geç ..
Dahası ...
Sırı aşınmış,camı tarumar, vicdan aynanı, gözden geçir ..
Soyun -arın-durulan ve durul ..
Çık sen, senden üryanlıkta...
Yükseklerden bak kendine,hayata ve alemlere ...
Ya da,dön, kendi içine ..
Sürdür, ayaklarının ucunu,dününü saklayan, ömür kuyunu ,kazmayı ..
Seçenek yok değil ..
Tam aksine ..
Hayatın, rengarenk çarkı felekliğinde ..
An gelir ..
Doğrular,yanlışları, taşımışlığında bağrında ...
An gelir ,yanlışların bağrında doğruların, çiçeğe durmuşluğunda, dönüp dururken....
Hayat ve dünya ..
Bir bakarsın saçı verir, başından, ayağına dek, mutluluğu sana da .
Yeter ki sen, sana sahip çık ..
İnancını,umudunu ve kararlılığını sürdürerek bak, hayat kavga na ..
Dahası,kendi ayağına kurşun sıkmalar dan ,uzak dur ...!
Ne der, eskiler ..
'' - Sen doğru ol,eğri ve ceberut belasını bulur ...! ''
İşte, böylesi hallerde ..
Adın kadar emin ol ki,kalabalıklardaki yalnızlığında ....
Hatta kendi içinde yitmişliğinde bile mutluluk seni bulur ...
Yeter ki, mutluluğun işini bilen postacılığın da ..
Kapını, iki kez çalmış'lığında ..
Bekletmeksizin onu , aç kapıyı ona..
Aç kapıyı, ona ...
Unutma ...
Mutluluk ...
Kapını çalan,işinde mahir, güvenilir postacıdır, daima ..
Yeter ki sen, bunu bil ve inan içtenlikle, yürekten, buna ...
Mutluluk, çoğu zaman, ıraklarda aransa da....
Farkındasızlıklarında, avuçların dadır, o anda..
Yeter ki,avucunda ki o, gizemli kuşu gaflet ve dalgınlıkla uçurup,kaçırma ..
Ağlayıp,kararıp durma ..
Kurtul, dalıp,dalıp gitmelerinden ..
Çevir bak gözlerini, semaya ...
Çoğu kez, kuş kanatların da ve çığlıkların da, yakalanıverir ..
Mutluluk denen o, gizemli devinim ve duygu daima ...
Emeksiz yemeğin, yavan ve yaramazlığı misali ..
Emeksiz mutlulukta yakalanmaz ve olmaz asla ...
Unutma ki,sen tebessüm edersen, evrene ve hayata ..
Onlar da gülümser ve yürek sevinçlerini, mutluluğu muştular, sana ..
Yeter ki, gerçekçiliğin kadar da,iyimser ol, daima ..
Kötümserliğin ve karamsarlığın, ruhunu ve hayatını kararttığını ...
Sana, olumluluk katmadığı gibi, olanını da çaldığını asla ama asla unutma ..!
Bil ki, mutluluk ...
Çoğu zaman, hele ki, hiç ummadığın an ...
Hayatın, koşulların, kişilerin ve hengamelerin,
Zamanın bağrındaki, bitimsiz köşe kapmaca oyununda ..
An gelip,
Seni sobele'yen, ebedir, daima ...!
Seni sobele'yen, ebedir, daima ...!
Emek vererek, emeğe,hayata ve insana saygıyla ...
Koyulur san, farkındalıklarla, hayata ...
Gönül imbiğinden damıtır san hayatı,yaşadıklarını, duygularını ...
Hak ederek, er-yada geç erişirsin, ona ..
Yeter ki ..
Umutlarını,düşlerini,gülüşlerini ..
Ve bin bir emek ve meşakkatle kazandığın, mutlulukları ..
Çaldırma,talan ettirme, haramilere ..
Kanma ve kandırmanın ayak oyunlarında, heba ve tarumar olma ..
Seni de, sobeleyen o ebe çıkacaktır, karşına ve bulacaktır, seni daima ...
Yürü, yürüye bildiğince,inançlarının sarsılmamışlığında ..
Dahası,kaviliğinde ..
Şafakla,ufukta doğan güneş gibi, gerçekliktir mutluluk, aslında ..
Çoğu zamansa, avuçlarımızda dır, avuçlarımızda ...!
Farkındasızlıklarımızda uçup,kaçmalara hazırlığında ...
Sen,sen ol,uyu ama ölü toprağı serpilmişcesine uykulara dalıp, kalma ..
Uyanık dur,
Postacın, kapını çalar,çalmaz onu bekletmeksizin, kapını açmayı da, asla ama asla unutma..
Bir de,'' - Mişi yaş,sivilceyi, baş yapma ..!''
İkircekli hallerinde , hüznün ve karamsarlığın gel-gitlerinde ...
O, güzelim ömrüne kıyma, hayatı ıskalama ....
Unutma ....
Mutluluk,yüreğin kanatlanması dır..!
Adı üstünde ...
An gelip ....
Seni sobeleyen, ebedir, daima ...!
Seni sobeleyen, ebedir, daima ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

29 / 09 / 2017

Saat ; 22_56 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ZAMANIN KALIRSA ....... Çektirip, pürmelal ömrüme ve zindana döndürdüğün hayatıma dair, yaptıklarını anımsamaya, yüreğin yeter ..... Olmay...