HAZZA EREN, SADECE KARANLIĞI DEĞİL KORKUYU, GAMI, KEDERİ DE, KARANLIĞIDA YENER YENER ......!
Esinti, esinti, tını, tını düşüyordu ruhuma müziğin, evrensel sevgi ve aşkla bezeli notaları ...
An, öyle an oluyordu ki ......
Adeta,
Arz kendinden geçmişliklerde, AŞK,COŞKU VE HAZLA, ARŞ'I ÖPÜYOR ....
Onunla ET-TIRNAKLIKLARDA İÇ, İÇELİKLERDE BÜTÜNLEŞİYORDU ......
HAZZIN BEŞİĞİBDEKİ SALIM, SALIM, SALLANIŞLARDA .....
Bu bereket abidesi sağanaktan kırık-dökük, hatta ....
Zerre dahi nasiplenmişliğin bana yetip te, artmışlığımda ki, kendimden geçmişliklerle ......
Samanyolundan kopup gelen nurani ışıltı yağmurları altında ıslanıyordum, iliklerime ve ruhumun en derin en müphem noktalarına denk ...
İçmeden esrikliğin, haz esrikliği olduğunu yaşayarak kavrayıp, öğrenmişliğimde .....
Kendimden geçtiğimde ......
Gözlerim ay ve yıldız ışıklarında yıkanıp, arınırken kollarım, düşüncelerim ve ruhum ..
Hemen o, an oracıkta, onu yakalayıverecek'mişcesine güneşe uzanıyordu ........
Ufku saran, alaca kızıllığın Kehribar güzelliğine kesmiş ruhani şafaklarında .....
Tıpkı, arzı sarıp-sarmalamışlığında, beni de sıkıca kucaklamışlığında, kendimden geçerken ...
Göz kapaklarımın indiği ve gözlerimi kapattığı halde bile .....
Hala o, ruhani ışıltının aydınlığında, gözbebeklerim kamaşmalarla ışıldıyordu ......
Tutulduğu o ışıltı sağanağında .....
O an fark ettim ki, karanlığın en koyu anı .....
Şafağın muştucusu ve ana kucağıdır, ana kucağı ......
Sanki gerçeğin ruh eşi, ikiz kardeşi olup çıkmışlığı gibi, yadsınamaz albeni girdaplarında yutularak ...
Gerçeğin ve aydınlığın muştuladığı güzelliğin doyumsuzluğunun hazlarımı pekiştirmekle kalmayıp, misliyle çoğaltmışlığında .....
Bu keyf ve esriklikle geçerken kendimden, hazzın harının kuşatmışlığında ......
Halden, hale erişip, dönüşürken meşkle kendimden geçmenin tarifsiz ve dayanılmaz hafifliğinde, kendimi kuş tüylerinden bile hafif hissetmekten kendimi alamıyordum ..........
Alemlerden alemlere dolaşan ruhsal seyyah kesiliyordum, ruhsal seyyah ......!
Evrensel sevgiden beslenip, çoğalan hazzın kuşatmasının bulunmaz ve paha biçilmez zenginliği .
Mutluluğun anlık çekim gücüyle, insanı karanlıktan çekip, çıkartmaya ziyadesiyle yetiyordu, yetiyor ....!
Böyleliğimde, fark ettiğim ve kavradığım şu oldu .....
Hazza eren, sadece karanlığı değil, korkuyu, gamı, kederi, karanlığı da yener ...
HAZZA EREN, SADECE KARANLIĞI DEĞİL KORKUYU, GAMI, KEDERİ DE, KARANLIĞIDA YENER YENER ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
16 / 02 / 2025 - Pazar
Saat ; 03_37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder