14 Mayıs 2020 Perşembe

DÜNÜN NEYDİ Kİ, YARININ NE OLSUN?


Oldum olası, yanar-söner, rüzgar gülünden de hızlı dönerdin.
Can yakmayı, acı yaşayanı seyretmeyi ..
Düşene son tekmeyi vuran olmayı, severdin …
Adeta bir şehir efsanesine döndü, dilden, dile dolaşa, dolaşa …
Zilli Zarife’den bile değişken ve renkliliğinle ..
Bukalemun müsveddesi, kertenkeleye döndün anlatanlara, anlatılanlara göre renkten, renge büründün ….
Yamalı düğüncü bohçasından da, façalı oldun …
Diyesiymiş ki o, yerinde yatmayası, seni doğuracağına, taş doğursa, dua alacakken ….
Tarihi hata ve yanılgısıyla  anan olmuşluğundan, şimdi beddua ağacı kesilen, anan …
‘’ – Ülkeye ve dünyaya öyle bir çocuk getireceğim ki …
Dünü, mumla aratan, gidene rahmet okutan …
Tuttuğunu kurutan …
Kime canım derse, borçlu çıkmakla kalmayıp ..
Acımasızca katledilmelerde, canı çıkan ….
İyi günde kardeşim dediğinin engereği ve  hasmı olup …
Kırk yıllık kani, olur mu Yahni (?)  diye, düşünüp, etmeden, sırf inadı uğruna …
Baba Esat’ın adını alan, oğluna Eset deme de, ısrar edip ..
..
Ülkesini hallaç'ın elindeki pamuğuna döndürerek ….
Altını-üstüne getirmecesine, tarumar  eden …… 
Ocaklar söndürüp, canlar alan, insanlarını sürüm, sürüm süründüren … 
Sıkışınca, değil saf ve siyaset neredeyse, cibilliyetini değişen …..
Daha da ayıbı, benim zevzek oğlumun sabıka kaydını kabartan, olaylar silsilesinde …
Diyerek, vurgu yapan anan, şakıyıp, anlattıkça ….
Bülbüller, dut yemeden, dilini yuttu  ….
KUŞLARIN PİRİ, KELAYNAK, tüyünü döktü …
KADDAFİ’NİN  DEVRİLMESİNE, KATLİNE ABD ‘NİN EMRİ VE GÜDÜMÜYLE KARIŞAN ….
İşine gelince çark edip, perde ardında özür dilemekle kalmayıp, ödünler verip, diyetler ödeyen ..
Olmadı ve yetmedi, 
NETANYAHU'NUN PARYALARI, malum Marmara gemisine saldırdığında, olduğu gibi …..
Millet parasını, telef etmecesine gani, gani rüşvetler veren …
Bununla da yetinmeyip, CUNTACI dediğin MISIR LİDERİ, SİSİ’ ye…
Üstelik, İSRAİL MOSSAD AJANLARI ARACILIĞIYLA, RÜŞVET YOLLAYAN …
İŞ AÇIĞA ÇIKINCA, ÖNCE ROMANYA VE BULGARİSTAN’DAN İSTEĞİN, ONLARCA REDDEDİLİNCE ….
ÇARESİZCE, PUTİN'DEN YARDIM İSTEYİP, ONUN KUCAĞINA OTURUP …
HEM  TRUMP’A, HEMDE PUTİNE DOLMALMA AHMAKLIĞINDA, KENDİNDEN GEÇEN …
BEYİNSİZLİK VE DÜŞÜNME ÖZÜRLÜLÜĞÜN DE …
HALA KURDURUP, ÇALIŞTIRAMADIĞIN, İŞİN VE İPİN UCU PUTİN’İN KEYFİNE BAĞLI OLAN, DİPSİZ MACERADA …
S-400 FÜZE KAZIĞINI, GÖZ GÖRE,GÖRE AHMAKLIKLA, ALIP …. 
KAZIK ÜSTÜNE KAZIK  YİYEREK, NAMERTÇE ÜLKEYE İHANETLE, AKLI SIRA OLAYI ÖRT-BAS ETTİĞİNİ SANAN …
Adını, sanını değiştirmecesine, kindarlıkla azılı düşmanı olup...
DİŞ BİLEYEN,DOGMATİK VE ÖN YARGILI ACINASI BU ZAVALLIYI.. 
Gören bir, tanıyan bin, yola çıkan, sayısız pişman olup … Tövbeler ve tanıdığı güne lanetler etmekten, adını unutan, Kıblesini kaybeden …
Faize haram diye, diye gelip, rüşveti meşrulaştırmakla kalmayıp …
Az vereni malından, vermeyeni canından etmekten, mutlu olan …
Gücü yettiği garibanın, kurulu düzenini, başına yıkan …
Sonra da, yavuz hırsızla, mahallenin gözü yaşlı, rol kesmede üstüne kimse olmayan …
Mahalle yanarken, ayna da saç tarayan, zevzek orospusu gibi …
Ardından, riyakarca TİMSAH GÖZ YAŞI DÖKEN, EDALARLA..
 ‘’ – ALDATILDIK, KANDIRILDIK, ALDANDIK, KANDIK, RABBİM VE MİLLETİM AFFETSİN ..! ‘’
Nutuk ve naraları atan, muhalif sese ve düşünceye tahammülsüzlükle soluğu ….
Hukukun içine ederek, guguğa döndürmüş lüğünde… 
Lafa gelince adına ‘’ -Mahkeme . ‘’, Denen …
İşin gerçeğinde, lafın özünde, köy ihtiyar heyeti kadar hükmü, ağırlığı ve saygınlığı kalmayan …
Daha da ibret vereni, SAKSAĞANLARLA, KARGALARI BİLE GÜLDÜREN …  
O, malum güdümlü heyete koşarak …..
ERK’İN ve İKTİDARIN, gücünü, imkan, yetki ve olanaklarını kullanarak ….
Yetmedi, rüşvet ve torpille atadığın, sözde hakim geçinen, haysiyet fukarası, kapı kullarına..
‘’ – ABA ALTINDAN, SOPA GÖSTERİP, KORKUTARAK ….
 HAKARET ve TAZMİNAT DAVASI açıp …… 
Toprak doyurası,  aç gözlerinin, hiç doymamış'lığında ….
Kefenin cebi varmışcasına …
Cukkayı cebe indirip, üstüne, üstlük ….
ATEŞTE YANMAZ KEFEN sipariş etme, zavallılığından geri durmayan …
Haraç çı başı kesilen, yasa ve kural tanımazlığıyla, pervasızlığıyla …
Milyarlarca kirli parayı, kılıfına uydurup, iç eden ….
Sadece paraları değil, eskilerin deyişiyle ….
‘’ - DEVEYİ, HAMUTUYLA YUTAN .! ‘’ Tamahkarlığın la  …
Kendi elleri yağda, balda iken bile, komşunun rızkına göz dikip, onu fakirliğiyle vurup,sadaka kültürüyle , kula kul eden …
Ne denirse densin, aklı selimle değil, nefsiyle …
Dediğim, dedik, çaldığım düdük, hallerinde, inadında giden …..
Padişah türbesine mum, haham mezarına tuğ diken …
Evladım diye değil, gelmedi bu topraklara benim gibi güvercin görünüşlü, Şahin oğlan... ‘’ 
Dediği, rivayet edilir, edileli ..
Anasına atfedilen bu sözler ….
Döndü, şehir efsanesine, ta’ ki, Bursa’da ki sağır sultanın duymacasına …
Verdiğin sözlerin, ettiğin yeminlerin, hepsini unuttun …
Sorduğumda olan-biteni, tavrını, nedenini …
Soğuk ve alaycı eda ve suratına ilişen o, buz gibi, arsız, arsız gülüşle …
Kah, öfke kontrolünden eser olmamış lığında, kaşlarını çatıp, öfkeyle burnundan soluyarak …
Freni patlamış,belediye otobüsü misali …..
Sağa, sola yalpalayıp, olmadı mal, mülk, insan ayırmadan toslayarak …
Felaket yaratmakla yetinmeyip, bundan nemalanma arsızlığını kullanmaktan geri durmayan …
Dahası, kakacak öküz gibi, alevler saçmacasına, bakarak … 
Olmadı, yalancı pehlivan peşrevini andıran mavallarının tutulmadığını görünce …
Fiyakayı bozdurmama çabasıyla, işi yüzsüzlüğe vurup, pişkin, pişkin sırıtarak …
Hakkındaki bir rivayete göre, canı yananlar için, tayfası geçinen, yalakalıklarıyla övünen…
Kraldan, çok kralcılık ta birbiriyle yarışa giren yakınındakilere...
Vaziyeti idare etme hallerinde, neyi, nasıl yapmaları hakkında ders ve talimatlar verirken …
‘’ – ATTAN, DÜŞERSEN, BENİM GİBİ CEVVAL OL ….. 
ERKEKLİĞE BOK, BAŞKANLIĞA GÖLGEYLE, LEKE DÜŞÜRME …
LAF ARAMIZDA KALSIN, SEN, SEN OL …
BENİ SIRTINDAN ATAN ATI’DA, ÖLDÜRTÜP, ASLANLARA YEM YAPTIRDIĞIMI, KİMSELERE SÖYLEME ‘’ 
Diye, SIKI, SIKIYA TEMBİH EDİP, salıklar vererek ….
Bırakın suda'kini, çamura belenen keçeyle, kaftanını kurtarıp …
Çizdirdiği kestanenin acısıyla, kıvransa da ….
Sağa, sola, hele, hele de İLLET ve ZİLLET DEDİĞİ MİLLETE, RENK VERMEME ADINA ….
‘’ – Olan-biteni, yaşananları, yok say ..
Dramatik bir film izledim de, geç ..
Olmadı, sarıl, ‘’ -  İKİ AYYAŞ YALANINA . ‘’, Ortalığı kat, toza-dumana..
Bak, bu arada, ATI ALIP, ÜSKÜDAR'I GEÇEN, olmaya ….!
Al voltanı, bakmadan ardına, yürü …
Kulak asma sövene, sapanlayana ..
Hele ki de, halin ile dalga geçip, seni diline dolayıp, makaraya saranlara, asla ama asla, aldırma …
Herkes görsün, endamını, kostak lığını, ense tıraşını …
Görsün, dostun-düşmanın, analar neler doğurmuş …
Son tavsiyem …..
Buda kesmiyorsa, varsın olsun, 
Üstüne alınan, alınsın diyerek, ulu orta, okkalı bir küfür savur …
‘’ - Üstüne ister soğuk su, istersen limonata iç ‘’ Deyip, çekip gittin mi, her şey unutulur...
Yandaş boyalı basındaki, haysiyetsiz fare, satılık
kalemşorlar, nasıl olsa, emri almadan bile …
Her zaman ki, yaptıklarını, yaparak….
İşgüzarlıkla başlarlar, yalanı-dolanı, yazıp-çizmeye …
Ahkam kesmişliğin de, rüşveti, kalpazanlığı sararak şiire kurtardın paçayı, kara ellerin, kirli işleriyle …
Suçlu girdin, pürü-pak edilerek çıktın, içeriden … 
Dün, muhtar bile olamayacağın günlerde de…
Düşünmeden laf edip, ağzına geleni savurmayı iş edinen çenebazdın …
Dünün neydi ki, yarının ne olsun ? 
Tüm olan-bitenler yaşanmamışcasına, pişkinlik ve vurdum duymazlıkla ….
Hatta, ağır kaçma ca sına, ağır kaçsa da  …..
Hak ettiğin için söylemeden, edemeyeceğim ….
‘’ – Kaşarlanmış müflis duygu tüccarlığından, Kelle Avcılığına terfi etmişsin …..!
Dünün neydi ki, yarının, ne olsun ?
Eskiden şah tın, şimdi şahbaz oldun …..!
DÜNÜN NEYDİ Kİ, YARININ, NE OLSUN  ?  



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 



Almanya 



14 / 05 / 2020 



Saat ; 18_30

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...