17 Mayıs 2020 Pazar


ORTALIĞI, VELVELEYE VERMEDEN ……..! 



Çare isen, bırak bekleyenini, umanın bile, işini yap ….
Değil, başkası …..
Sağ elinin verdiğini, sol elin bilmeden içtenlikle, yalınlıkla, sessizce ver ….
El-aleme hoş görünmek, gösteriş için yaşamak, düpedüz riya,
Görgüsüzlük …
Dahası, bencilliğin pençesinde debelenmeler de, öncelikle kendini kandırmaktır ….
‘’ - Haramın binası olmaz . ‘’ Sözünü boşa söylememiş, diyenler …
Unutma ki; haram çoğaldıkça soysuzluk, yolsuzluk ve hırsızlık buna bağlı olarak ta, sefalet ve toplumsal yozlaşmayla, çürüme artar ….
Yıkılınca toplumu ayakta tutan huzur ve güvence direkleri ..
Çöker  insanların ve ülkenin, insanlığın, başına …
Felaket, geliyorum demez demek saf dillilik tir, böylesi hallerde, gelir göstere, göstere …
Ders ve tedbir almayı ve insanca yaşamak yerine, yozlaşmadan nemalananlar türeyip, çürüdükçe ..
Kurtulmaz insanın başı beladan, ülke ile halk felaketten …. 
‘’ – El atına binen, tez iner ..! ‘’ Diyene gülüp, geçme, hikmetli sözün içeriğiyle, meramını anlamaya çalış, yor kafa …
İlerde böylesi hal gelince başına, kusuru başkasında değil, kendinde ara ….!
Fıtratında, nataranda varsa, bedavacılık la, asalaklık unutma ki …. 
Kesiliverince, değirmenin suyu, gelmeyince sefillikle, kula, kulluk …
Kalmazsın, boyunduruk vurdurmakla, onuru, namusu, haysiyeti asarsın duvara ..
Yal için kuyruk sallayanlar köpeklerden farkın olmaz, kuyruk sallamaya başlarsın sende bir lokma için, önüne her çıkana …!
Tıpkı mertlik gibi, namertlik de her kişinin harcı, değildir gel gör ki, yitince haysiyetin, şahsiyetin kaçınılmazın olur ihanet, hainlik ve yalakalık sonunda …
Yalamanın önde geleni olup, çıkınca çekersin sineye, katlanırsın paspayece kendini satmaya …
Düşünce piyasaya, olup çıkınca orta malı, binenle, ineni, girenle, çıkanı sayamaz olursun sonunda …
Böylesi halde, hasretinin şahsiyet, onur,gurur ve huzur olmuşluğun da,  yuvarlanır gidersin bok böcülüğünde akıbetinin kuburluğun da …
Sen, sen ol herkes katlanır ve el uzatır sana, birkaç mert çıksa da, hasbelkader karşına, gezinirsin çokça namerdin  ortasında, kucaktan, kucağa …
Yeter ki düşmesin başın dara, o halde kurdu, çakalı, haini, düşmanı arama, uzakta …
Önceliği dost sandığın,  dahası, en güvendiğin bile, payına düşeni almak için, el-alemden önce, girer sıraya, kapında, sokağında … 
Hatta, maazallah yuvanda, yatağında ….
Böylesine düşkünlük ve sefilliği tadıp, yaşamışlığın da …
Sakızını, düşürünce boka, ne apış arayın ıslaklığı, nede yüzünün karalığı eksilir …
Tadıp, yaşamamak için böylesi azabı, önceden çok iyi yapacaksın, hesabını, kitabını, tedbirli atacaksın adımını … 
İyi kollayacaksın önünü hele, hele de, arkan, sanmayacaksın dost her önüne çıkanı, sana her el uzatanı ….
Yitmiş se insanlığın, baki kalan eşekliğin de, her, yeşil otlu taze havuç uzatanı saymayacaksın babanın oğlu …
Yoksa, ya ot yoldururlar yada keçinin yemediği yerden, ot yedirirler, sana …
Hallerinin böylesi berbatlığın da, yüksen, külfet sen ele, aleme …
Eğer, kalmışsa hala, saygı kırıntılarıyla, itibarın …
İyiden, iyiye yitirmemek ve dımdızlak kala kalmamak için ulu-orta ..
Daha açık ve anlaşılır ifadeyle, diyeyim ki sana …
İnsanları, daha çok bezdirmeden …
Yaka silktirip, bezdirmeden, tiksindirme den ….
Önünden, ardından, hatta ….
YÜZÜNE HASSİTTİR ÇEKTİRİP, 
SİLLE TOKAT DÖVDÜRÜP, ALENEN KOVDURUP, KOVALATMADAN  ….
Al başını, çek git …..
İşinin ehli, hırsız kediler gibi ….
Sessiz-sedasız ….
Kimselere, duyurup, bildirmeden …
Değil, eylenip, oyalanmak, savsaklanmak ..
Tam aksine, hiç gecikmeden, hatta eskilerin deyişiyle ..
‘’ – İt boku yere, düşmeden, hoca minarede belirmeden, ezanı okuyup, bitirmeden ….! ‘’
Dahası, gerekirse, almaca sına eline, ayakkabını bile, giymeden ….
SÖKECEK ŞAFAĞI, BEKLEMEDEN ….!
ERKENCİ HOROZLARI, ÖTTÜRME DEN ….
KARGALAR GAKLAMA DAN …
EL, ALEM UYANMADAN ……
Daha da önemlisi …
ÇEK GİT, GİDEBİLDİĞİNCE  ERKEN …
ORTALIĞI, VELVELEYE VERMEDEN …..!
ORTALIĞI, VELVELEYE VERMEDEN …..! 



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 



Almanya 



14 / 05 / 2020  



Saat ; 16_40

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...