4 Mayıs 2020 Pazartesi

İNSANA VE HAYATA DAİR ....,
Belki pek çoğuna göre çok sayılmaz yaşadıklarım ...
Şunun, şurasında zamanın ve hayatın bağrına altmış yedi yıldır tutunuyor ömür denen, hayat ağacım ...
Ötekine, berikine, ele, aleme göre ...
Yaşamda öğrenip, gördüklerim, bilip, unuttuklarım ...
Yada bana şu günüme kadar yoldaş olan anılarım hep kılavuz edindiğim kutsal, kadim ömürlerle ...
Onların feyzlerinden ışık, ışık saçılarak ömrümü, gönlümü,önümü, hele hele de ruhumu ışıtıp,
Işıltılarla hare, hare saran makbulü de aşan, sırlı kademli sözler ...
Tozsuz ve ışıltılı tuttu ruh ve vicdan aynamı ..
Şu kabaktan da kalın, cevizden de sert kafama ve içinde ...
Hemen herkesinkine benzer kendi özel, yağlı suyunda yüzen ....
Beyin denen, hünerli mi hünerli dinamom …..
İncir çekirdeğinin zerreciği kadar ufak olsa da ….
Bana, şu günüme dek yetip te, artan beynimle...
‘’ - Yahudi mahallesinde salyangoz satılmaya kalkma …! ‘’
Sözüne kulak vererek, kalkmayacağımı ileten zekayla ….
Onun ürünü, salgısı ve bencileyin esaslı süs olan fikir sistemim ...
Kiminin burun kıvırıp, beğenmediği, yada marazalı ve sakıncalı bulunan ….
O, sözlerden aldılar yakıtlarını, gıdalarını ve bana aklı-karalı hayatı ...
'' - Şeytanda, melekte, gerçekte, yalanda, sırda, üryan olanda ayrıntıda gizlidir ! '' ...
Gerçeğini özene-bezene ve adeta dip-kapı öğreten ...
Kendi içinde, düz bizlere göre, karmaşık ve daha da net söyleyişle …..
Çetrefilli ve bir o kadar da düğüm gibi gelen, görünen ...
Bana yeten, niyetime göre gelişen …..
İşime gelmeyince, kıvırıp, topu taca atmaları ve türlü cin fikirlilikleri öğreten, algı ve düşünce sistemim ....
Tıpkı, bir çok hemcinsimde ve doğada ki en yakın akrabamız olduğundan …
Zerre kadar kuşkumun olmadığı ….
Sevgili maymun kardeşlerim de de olup, belirli düzen ve sistemati içinde ….
İşlevsellikle çalışan, zeka ve sorgulama denen, muammalı makinem ..
Kendi elek düzeneği içinde, çalışıp, ayırıp, eleyerek ….
Yararlıyı ve ara, ara da olsa ….
Kısmen, zararlıyı, saklayıp, barındırarak …
Bağrında, beni tökezletmedi ve terk etmedi, hayat denilen meşakkatli yolumda ...
Ömrümün şu anı itibariyle görüp, öğrenip, kavradım ki ...
İnsan denen muammalı makine, aynı zamanda, en büyük hasarı vererek ….
Kendine ve nesline, zaman, zaman bindiğimiz yahut ta, bastığımız dalları da, kestirip, kırdırarak, bize ..
Kavga-dövüş, hır-hırampa, ara, ara tekleyerekte olsa ….
Gerekli işlevini yapmışlığın da, temel kurallardan demet, demet ve rengarenk bilgiler ….
Farklılıklar, farkındalıklar ve hayatın sorgulamayla başlayıp, gelişerek ….
Yarattığı farkındalıkla, yararlılığı, yaramazlığı, zararı ….
Dahası, Cin olmadan, ağız çarpmaya kalkmanın …
En çokta, bunu yapan kişiye zarar verip, onu mahvederek …
Kayıp hayatlar ve ömürler kervanına katar olmanın yada olmamanın ….
Düşünmekten ve düşündüğünü açık yüreklilikle ve sevgiyle söyleyerek …..
Sabır, hoş görü, adalet, vicdan denen kavram ve mekanizmanın ehil ellerde kullanıldığında, yararlılığını …..
Zararlı, keyfiliğe hizmet eden ve sakıncalı ellerde, zararlı olacağını, sabırla, bir güzel belletti, bana ..
Dönüp baktığımda dünüme...
Boynuzun kulağı geçmesi, gerçek ve gereğini kavramanın iyi, gerekli, yararlı ….
Ama, tek başına asla yetmeyen ve eksikliklerle dolu olduğunu da gösterdi, bu garibana ….!
Öğrendiğim ve öğreneceği min, asla, asla dememek ve olmaz, olmaz diye….
Körü, körüne inatlaşarak kendimle, çevrem ve hayatla ama en çokta ….
İlim ve bilim denen hazine ve gerçekle çelişip …..
Doğruların, zaman içinde yanlışa, yanlış sanılan, bilinen, görülenlerin de ….
Zaman içinde, doğruya meyledip, evrilip, döneceğini kavrattı, şunun, şurasında ..
Ama en çokta ..
En çokta ve beni en mutlu ettiği kadar en çok şaşırtan olarak ta ..
Bilginin sınırsızlığını ve her yeni anda ….
Ne çok şeyi ve daha da önemlisi İNSAN DENEN MUAMMALI MAKİNE GERÇEĞİNİ, bilmenin ….
Başlı, başına dert, zevk ve mutluluk kaynağı olarak ….
Hayatın merkezinde, yer almışlığın da..
Hem sel, hem de sel önündeki kütük ve engel olduğunu …
Özene-bezene ve kanırta, kanırta öğretti ….
Hayat denen o, mahir, sabırlı usta ve aynı zamanda da …
Bir o kadar haydut ve zorba kesilerek …
Ağzıma tükürüp, defterimizi dürüp, koltuğumun altına sıkıştırarak veren ….
Zaman, hayat ve insanlık denen, mektep te ….
Temel üç desturu öğrenmem gereğini ….
Kah, öpüp okşayarak ….
Kah, aklı sıra ve aklı evvellikle, saçmalığın daniskasını icra ederek ….
Dayağın, Cennetten çıktığı yalan ve yaygarasına sığınarak ….
Sille-tokat dövüp ağzıma, yüzüme tükürerek …
Daha da olmadı, hem kemiklerimi kırıp, hem de imanımı ve iman tahta mı düzelterek, öğretti ..
Ha bu arada, hala dünya denen şu koca mavi bilyenin öküzün boynuzunda dönmediğini ve yumurtamsı hallerde yuvarlağa yakın olduğu gerçeğini öğretip ..
SARI ÖKÜZÜN sonunun bıçak, insan denen muammalı makinenin de…..
Gün gelip, vakit dolup, AZRAİL denen hayta yoldaşın olup …..
Seni o, dönüşsüz yola çıkartıp, ölüm denen ülkeye götürdüğü gerçeğinin, ışığında….
ÖLÜMÜN( En azından şimdilik ve eldeki bilgiler ışığında, böyleliğini kabullenmişliğimizle ) MUTLAK, DEĞİŞMEZ VE KAÇINILMAZ OLDUĞUNU GÖSTERE, GÖSTERE …..
GÜNÜ GELİNCE DE YAŞATIP,GÖTÜRDÜKLERİNİN AKIBETİNİ GÖRDÜREREK UNUTMAMACASINA ÖĞRETTİ BANA ..
BEN GARİBANIN ŞUNCA YAŞAMI SIĞIVERİR İKİ DUDAK ARASINDAKİ O SON NEFESE .
Ömür denen yolculuk bitip de ÖLÜM DENEN PERDE AÇILINCA HAYAT DENEN SAHNEDE..
İşinin ve kullanma tarihinin bitmişliğin de, HER ŞEY ASLINA RÜCU EDER gerçeğinin ışığında .
İşte o an ..
Ne kadar hüzünlü olsa da tadılan ölüm denen tecelliyi, o gerçeği, tadıp ....
İçtiği ölüm meyiyle O, SESSİZ GEMİ' ye, kendisi de şeref vererek, binen …..
ÜSTATLAR ÜSTADI Sevgili Yahya Kemal BEYATLI ÜSTADIN ...
O ulu çınar, koca şairin dediği gibi ; '' - SESSİZ BİR GEMİ KALKAR LİMANDAN ..! ''
SESSİZ BİR GEMİ KALKAR LİMANDAN .....!
O andan sonra, para etmez isyanın, İSYANİ' liğin ...
Hallerinin böyleliğin de ..
Unu eleyip, eleği duvara asmış'lığında ..
Ölüm mührünün gerçekliğinde, hayat denen kiracılığa, yolculuğa ...
O, son noktayı koymuşluğunda
Tıpkı, senden önceki yolcular misali, kaçınılmazı yaşayıp, ölüm mey'ini tadarak, sende binersin, daha olmadı alelacele …..
Son anda, gönüllü olmasan da, bir yere sıkışıp, sığışmacasına ....
Uslu, uslu sessiz-sedasız ve bindiğinden, tünediğin den bir haberlik de, tüner sin O SESSİZ GEMİYE ....!
Tüner sin O, SESSİZ GEMİYE ....!
Ölüm denen mutlak gerçeği asla göz ardı etmeden, ötelemeden ve yatsımadan cümle söylediklerimiz ….
İnsana ve hayata dairdir …..!
İnsana ve hayata dair …..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya
04 / 05 / 2020
Saat ; 01_45

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...