BAYRAMLIK, SEYRANLIK URBALAR GİYER ....!
Meclise, düğüne, diri ile, ölüye, ahaliyle sohbete ...
Maskeleri evde bırakıp ta, gitmeleri becerebilsek...
Yüzsüzlüğün şalına, postuna sarılarak ....
Alavere-dalavereden, kirli dolaplar çevirmekten medet umup, rezillik kuburuna düşme yerine ...
Riya elbisesinden soyunup, varsın olsun demeyi bilip-becererek ...
Üryanlık ta üşüyerek dolaşma pahasına, yüreklere dokunarak ....
Gönüller kazanarak, içtenlikle sevginin zincirine ulanarak ....
Muhabbet bağından, nimetler dersek ....
Kaş yapalım derken, göz çıkarıp .....
Dar günde sunduğumuz lokmayı, başa kakıp, gönül otağını yıkmadan ....
Bencilliğin serkeşliğinde şahla, şahbaz olmak yerine ...
Tevazu eşiğine yüz süren, gömleği astarsız gariban olup, sevgi konağına dam olabil’sek ...
Harama el uzatıp, kaşık sallama dan ...
Üç öğün açlığı göze alıp, bir lokma, bir hırka mertebesine erebilsek ...
Fitnenin, fesadın atına binip, debdebede ömürler heba ederek devran sürerek ...
İnsanlığı ayaklar altına alıp, heba ve rezil-rüsva etmeden ....
Bayram günüyle, yerini, yasa ...
Düğün evini, ölü evine çeviren kasvetleri, ardımızda koymayı bilsek ....
Mevki, makam, mertebe, dünya malı, şan, şöhret, şatafat ve debdebe uğruna ...
İnsanlığımızı unutup, kula kulluğa soyunup ....
Tezgahlar çevirip, haksızlık yapmadan ....
İnsanı, insana düşman edip, kırdırmak yerine ...
İşi, makamı ,ehline, liyakatı layığı na vermeleri becererek ...
Toplumsal huzurla, refahtan, mutlanabilsek ....
Kuburdan beslenen, bok böcülüğü ile, asalaklık yerine ...
Zora, zahmete girme pahasına, karıncalar misali onurla rızk aramaya koyulsak ...
Adımızı-sanımızı unutsak bile ..
Komşumuz açken, tok yatmanın ayıbını, ezincini duyarak ...
Tok olsak dahi, her dem bilsek, açın halini ...
Gönlünü, gözünü, yüzünü güldüre bilebilsek ...
Dünya denen bu hana, üryan gelip, üryan göçeceğimizi unutmadan, ilahi sırra, merama-menzile erebilsek ...
Adınızdan emin olduğunuzdan da çok ,emin olun ki ...
Sevinçler kanat çırpar, kelebek renklerinde ..
Sevgisizlikten çoraklaşan, sevinci unutan ömürler, gönüller, vahaya döner, ....
'' - Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü ? '', Demeler yerine ...
Mutlulukla kendinden geçip, bayramlık-seyranlık urbalar giyer ....!
Bayramlık, seyranlık urbalar giyer ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya
24/11/2019
Saat ; 15_40
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder