YAŞANAN GERÇEĞİN ADI, HÜSRANDIR, HÜSRAN .........!
Hayat denen, an gelip keskin virajlarla yahut ta sarplık ve engebelerle dolu meçhulü çok, muamması ömür tüketip, gönül yoran yoldaki, şu fani yolculukta ..
Sığınmadan, yalana-dolana, hileye-hurdaya, yüzleşerek gerçeğimiz ve hayatla ...
Dürüst olmak istiyorsak kendimize ...
Bilip-becerebilmeliyiz, gerçeklerle yüzleşip, kendimizi nasıl ve ne denli aldatıp ...
Kendimizi nasıl hüsranlara itip, mutsuzlukla, eleme tutsak ettiğimizi ayan-beyan görmecesine ...
Gerçeğin yakıcı ateşinden kaçılamayacağını bilmemiz gerek ...
Dahası, kaçtığımızı sandığımızda kendimizi kandırmalarda sadece acımızı, hüznümüzü ve mutsuzluğumuzu katlayıp ....
Kendi tuzağımıza düşüp, kendi ipimizi çek enliğimizde ...
Celladımızın kendimiz olduğunu bilmeli ve adını koyabilmeliyiz bunun ....
Adını koyabilmeliyiz bunun ......
Bunun adıdır hüsran ....
Özcesi ......,
Yalın içtenlikli yüzleşmelerde yaşanıp, ortaya çıkan üryan geçeğin adıdır hüsran ......
ADIDIR, HÜSRAN .....
Bilmeli ve diyebilmeliyiz ki .....
Bilinen, beklenen, gelmeyense ......
Yaşanan gerçeğin adı, hüsrandır, hüsran....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
14 / 02 / 2024 - Çarşamba
Saat ; 14_14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder