Hamda, kemde, toyda, acemide, çömezde, canavarda ...
Olgunda, kâmilde, insanda, demde, tevazuda,ışıkta ..
Barışıkta, düşmanda, dostta, münafıkta..
Hasılı ..
Melekte, şeytanda, cennette, cehennemde ..
Katilde, kurbanda, masumda, canide bende saklıdır, bende ...
Hepsi kah, döner durur, içimdeki atlı karıncada ..
Kah, voltalar atar, aklımın arka sokaklarında ..
Ruhumun, labirent ve çıkmazlarında ..
Kimi an tebessümü unutmuş, sevgiye aç, öfkeyle bilenmiş ..
Nefretle donanmış bir yüz belirir, çıkar ortaya ..
An olur, bir sevecen afacan sabi, dil çıkartır, nanik yapar, ulu orta !
Şu aşikar ki, el ele tıktık, tıkıştırdık içimdekileri, oraya ..
Yaşarlar onlar bedenimin karanlığında ..
Ruhumun üryanlığında, merakımın dürtü, dürtü kendini ele vermişliğinde ..
Kimi hal ve durumda, insanın, kendine bile düşmanlığında ..
Karaya keser ruhum, kan ağlar içim ...
Vurur gözlerime, yaş, yaş ..
Böyle ligimde, ezinçle kıvranır içimdeki o, mahsun sabi ..
Yolumu kaybedip, üstüme, üstüme devrildiğimde ..
Kederimi, ne anason kokusu bastırır ..
Ne, isyan çığlıkları dillendirir ..
Nede, sular durular ..
İşte o, anlarımda vurulur prangalar, içimdeki bana ..
Arzu ve tutku çiçeklerim, solar ..
Gönlümün ufkunda birikir, kabus tetikleyen, kara bulutlar ..
İnsan bilmez mi kendini ve içindeki tıka basa dolu gardorabı ..?
Matruşka lığında çıkar, içindeki cücelerle, devler ortaya ..
O an, gücü yeten, yeteneklilerde bir kavga kopar..
Önlenemez bir kör dövüşü, peydahlanır, içimde ..
Derler ya, hani ..
''- Allah ne verdiyse'', kime yazdıysa , diye ..
İşte o, kalemden bir cengin ortasında, kala kalmışlığımla ...
Döner durur ve yutulurum, kendi afat girdabımda ..!
Anlarım ki, saklıdır içimde ..
Bendeki bende, mazlumda, eşkiyada ..
Fetihlere koyulurlar, hangisi erken davranırsa ..
Biri korkuyla siner , girecek delik arayarak ...
Öteki, beni boğazlayıp ..
Okur canıma ..
Ortada, biçare benin naçarlıklara tutuklu, kalakalmışlığında ..!
Hatta, bir kaşık suda ve öfke, acımasızlık girdaplarında yutul muslukla
Hükümdarın kim olacağının, cengin sonucuna bağlılığında ..
Çıkar, aklarımla, karalarım ortaya ..
Bende şaşarım ....
Bendeki, saklı bana ..
Nasılda tanımazlığıyla hükmeder o, bana ...
Felaketimde, mutluluğumda saklıdır ..
İnsana has o, gizemli ve bilinmez karanlığımda ...
Özcesi benim, beni, bulamamışlığımda ..
Saklıdır, tıpkı yüreğimin, kafesindeki esareti gibi ..
Bir yanımın, öte yanıma hükümranlığında ..
Nedense, bir türlü benim, beni ..
Suretimin, fıtratımı yutup ...
Maskelerin ardına saklamaya, mecbur kılmışlığında ..
Bir varmış, bir yok muşların içimdeki, amansız meydan kavgasında ...
Benim, bendeki saklılığımda ..!
Fısıldar dururlar bana ..
'' - Saklıdır sen, sende ! ''
'' - Saklıdır sen, sende ! ''
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Friedrichshafen /Almanya
31/01/2017
Saat:03_22
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder