16 Temmuz 2024 Salı

 

BUGÜN DE YİNE ……,
Nar rengiydi ufuk, alev,alev al şalıyla sarmıştı yeri- göğü güneş ..
Vakit, dem,ram ve veda vaktiydi, hemen her şeye ..
Ondandır, sular dürülüp,büründü alıp ,başını gitti sahilden ufkun derinine …
Göz alıcı yakamozların ışıltısını bırakarak, ardı sıra …
Sonra gömüldü güneş, ona ram eden sulara bırakarak veda busesini ..
Derin bir sükunla, hicaz ve acemaşiran makamının büyüleyen esintisiyle ..
Sonra, kuşlar kanat çırparak veda ediyordu,denizle-güneşe ve kanat çırpıyorlardı ufkun ötesine ..
Bırakarak çığlık, çığlık seslerini ve kanat altından savrulan tülekleriyle , tüylerini arkalarında ..
En sonunda ruhumla gönlüm seslendi çokça mesut,azı aşan elem ve hüsranla bedenime ..
Derinden, derine sessizliğin sesiyle fısıldadılar ‘’ –Kalk gidelim, dürüldü defterimiz, kesildi nasibimiz, kalmayalım,kerahatın ecriyle, fecrine ‘’ Diyerek …
Belli-belirsiz hoşnutsuzluğun ve gamın dillenmişliğinde ..
Bedenim, yayılmış külçe ağırlığından silkinerek, uydu gönlümle-ruhumun aklına …
Özlemlerini, edemediği vedaları,hicranları,buruk gülüşleri ve gizli sevinçleri sararak, sinesine ….
Ağırdan, ağıra yol aldı, karanlığın öpmeye koyulduğu sahilden ..
Karanlığı giyinen çalıların sardığı, daracık sokağa ..
Hüzünlerin, sevinçlerle iç, içe geçtiği veda saatlerinin o ,
kendine has ebruliliği ve burukluğuyla ..
Tükenirken, bir gün daha …
Kaybeden ömürdü, bu günde, yine …!
Bu günde, yine !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
16 / 07 / 2018

Saat; 21_13

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YERİN .........., Bozuksa mayan, çürükse özün, fukaraysan onurdan-haysiyetten yana .... İlkesizlik ve omurgasızlıktan yana, kimse eline su...