SON PİŞMANLIĞIN FAYDASIZLIĞINDA .....NE ARARSAN KENDİNDE ARA ........!
Zamanın ve hayatın aynasında yüzleşip, durulanmacasına düne, ömrüme, kendime, baktım ...
Kantarın topuzunun sık, sık ve ağırlığını hissettirip, ezmecesine, iç acıtmacasına kaçmışlığında ......
İliklerime dek hissederek, gördüm ki ....
Riya, ihanet, hüsran ve hüzün kompartımanı, hınca hınç dolmuş ...!
Kırgınlıklar, küskünlükler, isyanlar, diş bilemeler, beddualar, ahlar, tövbelerle, pişmanlıklar, havada uçuşuyor .....
Bu iç, içeliklerle, keşmekeşliğin egemenliğinde, kasvetin dört bir koldan üstüme, üstüme abanmışlığında .....
Kendime yer bulamamışlığın, aitsizliklerde bir yerelere sığıp, ilişemeyişin huzursuzluğu ve kasvetiyle .....
Kamçılandıkça şahlanan afakanların basıp, düpe düz alenen daral gelmişliğinde ....
Bu kaostan sıyrılıp, iç kararmasından kurtulmak dürtüsüyle, can havliyle uzattım başımı pencereye ....
O an imdadıma yetişen cam aralığından yüzüme vuran yelin, rehaveti ve çoğalan iç huzuruyla gezindim durdum .....
Başına buyruklukların bayraktarlığında, muammalı, tedirgin yolculukta anı, anı, yıl, yıl ......!
Zamanının, tıpkı bu trenin hızla yol alışı gibi, dört nala dur-duraksız yol almışlığında .......
Bu baş döndürücü hızda, silindi yüzler ve karışıp, muğlaklaşarak bulandı, birbirine karışan elvan türlü çehrelerle, görüntüler ......!
Sonra ....
Bir an geldi, içimden geçen kentler, yollar, raylar ve trenlerde ki koşuşturmalarda, hıltım çıkmışlığında ......
Ben, bana yük olup çıkmışlığımda, vicdan arastamda yitti, gitti tüm bulanıklıklar ve ......
Duru mu duru sükun ummanında, kala kaldım, ben, benle ...
Baş başalıklarda, eteğimdeki taşlarla, gözlerimdeki yaşların dökülüp, sergen olmuşluğunda ......
Hissettiğim tarifsiz iç huzuruyla .....
O an anladım ki, herşey bende başlayıp, bende bitiyor .....
HER ŞEY, BENDE BAŞLAYIP, BENDE BİTİYOR ........!
Bundandır ki .....
Şaşkınlığın, nedametle, hoş görünün iç, içe geçmişliğinde ....
Taşan yüreğimden, sözcükler döküldü, dilime-dudağıma, dahası ....
Vicdanımın arastasıyla, ruhumun, zamanın ve hayatın aynasına ...
Dedi ki, huzura aç o, iç sesim ........
<< - Ne ararsan kendinde ara ........ >>
NE ARARSAN KENDİNDE ARA .......!
Halen süregiden ömür yolculuğumla, yolumda, bir başınalığın sükununda, kulak vermişliğimle ben, bana ......
İçimde çoğalan duruluğun, arınmışlığın sükunu ve rehavetiyle, huzurla, baktım ufka ......
Öyle-böyle olmayan tarifsiz dingin mi dingin ummana dalmaların özgüvenimi, dahası .....
Eksilip-yitmeye yüz tutan sağ duyumu ve gönül dinginliğimi arıtırıp, pekiştirmişliğinde ......
Gönül penceremle, yürek kapımın kendine özgü hoşnutlukla aralanıp, huzura teslim olmuşluğunda .......
O sesler ve kah yiten .....
Kah, çoğalan sözcüklerle, duygularla nakarat, nakarat coşkuyla yineleniyordu o, kelam ........
Titrek dudaklarımla, ruhumun ve yüreğimin derinliklerinde ...
'' - Son pişmanlığın faydasızlığında, ne ararsan kendinde ara ......! ''
SON PİŞMANLIĞIN FAYDASIZLIĞINDA .....
NE ARARSAN KENDİNDE ARA ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
19 / 12 / 2024 - Perşembe
Saat ; 02_20
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder