27 Kasım 2021 Cumartesi


 ŞEYTANIN KASESİNDEN ...

KANI, MEY KILIP İÇMİŞLİĞİN DE ..!

Bilediğimiz kin,nefret ve intikam kılıçları ..
Çıktı, çıkalı, kınından ..
Görmedi, yer yüzü kan dökülmemiş ,bir günü ..!
Belendi kana ,boydan, boya, kainatın atlası...!
Doydu,taştı ve hatta kusmaya başladı, içine akan kanı, toprak ..
Döndü daha Bağdat'a varmadan, yanlış hesaplar , iz üstü yıldırım hızıyla ..
Ses, soluk kesildi her yan ...
Çakal ulumalarından da ürkütücü, sessiz yürek çığlığıyla ..!
Bağrına saplanan, korkunun şarapnelleriyle dağ-taş, tüm evren
Kendinden geçti, birden..
Korkunun, ecele faydasızlığın da ...
Korku, dağları beklerken...!
Çözüldü, gözlerdeki bağlar ..
Döküldü, ortaya sırlar ..
Şaha kalkınca hırslar, susmak nedir bilmedi, kah, kurşunlar ..
Kah, kılıç sesleri, kah, çakal ulumaları ..
Kah, insan çığlıkları ve haykırışları.
Kustu karanlık ve ürkütücülüğünde, geceler ..
Zulalarında ki İhaneti, korkuyu, nefreti, ölümü, kanı ..!
Ne öldürmeye, nede ölümlere doyamamışlığında..
Nefislerin, hırsların, bedenlerin ..
Kalkanlar, siperler, zırhlar para etmedi ..
Devrildi ekinler misali, art arda yığın,yığın, bedenler ..!
Taş çıkartmacasına ekinlere, öldükçe çoğalıyordu, karanlıklarda ..
Ölülere karışan, meçhul diri, bedenler .
Düşünüp-taşınmalara pabuç bırakmamış lığında, hırslı, sapık ruhların körüklemişliğin de , bu kanlı kavgayı ..
Ne kılıçlardan çekildi eller, nede tekiklerden ayrıldı parmaklar ..
Hep ufka ve hedefe dikildi kan bürümüş ,yorgun ama keskin bakışlı, gözler..
Ölümüne dövüştüler ...
Öldürmelere, edilmiş yeminler sonrasında, şeytana ve nefislere köle, sinsi bedenler ..
Karaltıların, gölgelerin,korkuların, geceyi zapt etmişliğin de ..
Sıyrıldı perdesi, göründü üryanlık ta, gerçek yüzü, nefretin ..!
Dünün uluları, bu günün, kapı kulları ..
Çakalları ve kurtlarıysa, sünepe sokak köpekleriydi, artık iyiden, iyiye ..!
Korkunun, nefretin, kinin ...
Biçim,şekil ,hal ve taktik değiştirip ..
Soyunup,koyulmuşluğunda, adı konulmamış savaşa ..
Sürecekti, bu savaş ..
Son soluk kesilinceye...
Damarda kalan o son damla kan, toprağa, düşünceye dek .!
Diller lal, dudaklar mühürlü, eller tetikte ..
Bedenler, ölümün çarmıhında asılıyken ..!
Kardeş, kardeşe, kin ve nefrette ..
İntikamı ve ölümü, soğuk kanlılıkla, sunmuşken ..
İçildi,içirildi, zehirler-panzehirler ..
Edildi kasvet kokan dualar,ettirildi safsatayla bezeli, yeminler ..
Ölende, öldürende, tanrıyla el, eleydiler
Her ne menem herzeyse, bu böyle ..!

Yitti mertlik,kol gezdi, envayi türlü, kahpelikler ..
Bu karanlık, kör dövüşünde ..
Bilenmişken kılıçlar, diller ve yürekler intikama ve nefrete ..!
Girdiler, birbirinin canını almaya ..!
Nefret ateşlerinin, cehennem alevlerini harlandırıp, azgınlaştırmışlığında ..
Çekilince el ayak, çıkıyordu ...
Hırsın,egonun,kinin ve korkunun yarasalarıyla ...
İki ayaklı, insan kisveli şeytanın ve egonun,
Öldürmeye ve kana doymayan askerleri, ortaya ...!
Doyup, kanamamışlıklarıyla öldürmeye ve kan içmeye ...
Biledikçe, bileyerek, nefretlerini ..
Dikiyorlardı birbirlerinin canına-bedenine, gözlerini .!
Bencilliğin çanağından yallanıp ...
Beslendikçe semrilip ,serpilip, azan kuzgunlarla ..
Şeytanın kadehinden ve hırsın yalağından içen, soysuzluğun fedaileri ..
El, ele vererek döküyorlardı, kanları...
Kırpmadan gözlerini ..!
Dizginleme den nefretlerini ..!
Önce, bir oyun gibi başlamışken, bu kavga ..
Şah-mat oyununun, muammalı hamleleri ve derinlikleriyle ...
İş, işten geçip, hırsın kılıçları, ortaya çıkınca ...
Bilenmiş ölüm arzuları ve nefret , sağ duyuya hükmedince ..
Ne dur bildi, ne de durak...
Ne dur bildi,nede durak ..
Önü alınamadı katliamların ..!
İnsan kılıklı, yılan-çıyan ve yarasaların ..
Türedi kahramanların, önlenemez arzuları ..
Her yanı kapladı kanla,ölümün ateşi ..!
Yandı, kül oldu dünya ..
Kana belendi , su ve toprak ..
Gökten yağdı, ateş ..
Ebabil kuşlarının da, savaşa karışmışlığın da ...
Ölüm saçtı, mancınıklarla, kızgın yağ ve gülleler, dört bir yana ..!
Bir karanlık dehlizden, süzülüp, geldi ..
Ölüm denen, şu yorgun dünyaya ..!
Ne ölüme, ne öldürmeye, nede cana, doymamış'lığıyla..
Kattı önüne, sürdü-savurdu, hayatları ..
Dürdü defterleri, yaktı-kül etti, evleri-ocakları ve hayatları ..!
İşte o an, çıktı insanın içindeki, ihtiraslı sırtlanlarla ..
En vahşi ve gaddar, dur - durak bilmeyen canavarlıklarıyla ..
İnsanın, ürkütücü , karanlık ruhları, ortaya ..!
Görmedi gözler, kardeşi, eşi ..
Ortalığa yığıldı, leşler ..
Öldürdükçe beslendi, öldürmeye doymayan, ihtiraslı ucube canavarlar ..
Hepsinin, yüzündeki maske düşünce ..
Sözde, insanlar çıkıyordu, ortaya ..!
İnsanın, insana,kulluğunda ve kan kusturmuş luğunda ..
Dur-durak bilmeksizin, koyuluyordu ..
İnsanlar, insanları, boğazlamaya ..!
Ölümün baronları, tünedikleri sırça sarayda, tuzu kuruluklarda veriyorken ...
Yeni, yeni ölüm ve katliam emirlerini ..
İlahların, kurban istemiş liğin de..
Kurbanlık bedenler, yığılıyordu ölü canlıklarda, üst üste ..
Bitmek nedir bilmemecesine süren, bu kanlı savaşta ..
Ölümle, hayatın can pazarında sürüyordu o, amansız ve bitmeyen kavga ..!
İşte tamda, o an da ..
Sonunda, koptu kıyamet ..
Dolup taştı vadiler,hendekler ve dereler ..
Ceset ve kan yığınlarıyla ..
Bedenlerin, et ve kan yığını kadavralar olup-çıkmışlığın da ..!
Cellat ilahların, kurban istemişliğinde ..
Feda ediliyordu canlar, ölümlerde ..
Birilerinin, keyif sürüp ..
Ötekilerinin, pisi, pisine ölüp, gitmişliğin de ..!
Üfürüldü sura, o muammalı nefes ..
Kapladı ortalığı arzdan,arşa o, meçhul, gümbürtülü ses ..
Kardeşin, kardeş kanına ve ölüme susamışlığında ..
Yine ve yeniden tutuldu, nefes ..!
Girdi yine bir birine, herkes...
Birden, art arda yıkılıp, yeksan olmalara koyuldu ..
Nefsimizin ve düşlerimizin, fil dişi kuleleri ..
Düştü birer, birer ihtiras kalelerimizin, burçları ..
Ağır ve keskin bir kan kokusunun ve kin bulutunun zamanı ve etrafı kaplamışlığında ..!
Görmez oldu, göz , gözü ..
Saplandı ölümüne, İrisin çelik kurşunları bedenlerimize ..
Kevgire dönmüş ömürlerimiz ve ruhlarımızla, belen'dik, kanlı ölümlere..!
Belen'dik, kanlı ölümlere ..!
İnsan neslinin, hilkat garibesi ucubeliklere bürünmüşlüğünde ..!
Şeytanın kasesinden kanı, mey kılıp içmişliğinde ... ...
Kanı, mey kılıp içmişliğinde ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

22 / 03 / 2017

Saat ; 00_19

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...