ENGEREK DİLLERİN, AĞULU SÖZLERİNE, KUL ETTİN BENİ ........!
Bütün ol' ursuzlukların izini sürsem, olumsuzlukları toplasam, karşılığını bulmaya kalksam ........!
Olmadı, kah naçarlıkta, kah hazda dağa, taşa, bayıra, düze, ovaya, vadiye vursam, kör karanlıkların sonu da ...
Düz, ıssız ve sesiz patikalar da, olmadı keçi yolları bile .....
Hep sana çıkıyor , hep sende sonlanıyor, sende düğümleniyor ........
Varlığınla, sevi' n .......
Nimet mi, lanet mi, ceza mı, sungu mu(?), anlayamadım, çözemedim gitti .......!
Fidan ömrü, İsa'dan lanetli, ateşlik odun, kuru incir dalı ........
Bıçkın çağları, köhnemiş marazlı kocamış ömürlü ihtiyarlık halleri yaptın.
Ne yüreğine, nede inadına söz geçireme' yenliğimde ....
Sayende .....
Ne başta akıl, ne ağızda diş, gözde yaş, nede gönülde umutla, düş kaldı ..!
Bir vurdun, pir vurdun .....
Ne Nuh tufanı, ne Tsunami kasırgası, ne'de Corena illetinin vurgunu kıyaslanır, senin afatınla ......
Hasılı ...
Sen...
Çarığı kurutup küçülten, kızgın güneş .....
Ayağı sıkıp, ayaklıktan çıkartan, ters-düz edip giydiğim, çarık oldun, çarık!
Ayak çıktı, ayaklıktan, halim, tavrım, karakterim, cemalim, hasılı, insanlığım çıktı, insanlıktan ......
Döndürdün, ÇIFIT ÇARŞISINA .....!
Ne sıkılmadık ayak, talan edilmedik gönül bağı, nede sırtımı yaslayacağım umut dağı, koydun .......!
Altı-üstü, var varası bir sevda yolculuğuydu düşlenen, istenen, beklenip özlenen ......
Amansız ulu dağlara, Ferhat' lığa .....
Fizan'a sürgüne, Mecnunluğa,
KERBELA' da YEZİD'e KURBAN, HASAN LIĞA, HÜSEYİN LİĞE ........!
Hastalığa, belaya-gadaya, ele-güne, dost kılıklı kem gözlerle, engerek dillilerin, ağ' ulu sözlerine, kul ettin beni, KUL .....!
Engerek dillerin, ağ' ulu sözlerine, kul ettin beni .....
ENGEREK DİLLERİN, AĞULU SÖZLERİNE, KUL ETTİN BENİ ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
01 / 06 / 2023 - Perşembe
Saat ; 16_30
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder