10 Şubat 2020 Pazartesi

YOKSA ……

Yoksa edebi-adabı, haysiyeti, hele ki de, vicdanıyla, onuru …
Arı-namusu çivilemişse, kah duvara, kah tavana …
İnsani değerler ve karakter adına unu eleyip,eleği duvara asarak …
Boş vermişse, kayış atmışsa her bir değer,devinim ve ilkeye…
İflas etmişse haysiyet fukaralığında ..
Üstelik birde soyunmuşsa, arsız-arsız sırıtarak yavşaklıkla ...
Koyulmuşsa, haysiyet cellatlığına ….
Ömür tüketmişse yankesicilik ve cambaza bak üç kağıtçılıkla ..
Kraldan çok, kralcılıkları karakter ve hayat biçimi yapmışsa …
Sen, sen ol ve unutma ki ….
Yoksa kutsalı, ne yapsan-ne etsen nafiledir, nafile..
Şimşir gibi sıyrılmışsa yüzü, böylesine, ne söz para eder, ne uyarı yada nasihat …
Bunlar için, ne ederi vardır sözün, şerefin, insanlığın …
Ne vefanın, sadakatin nede namusun ve izzeti nefsin …
Çünkü bunları tanımayacak kadar kaypak ve bukalemun …
Hatta ve hatta yavrularını yerken, riyada göz yaşı döken timsahlara taç çıkartan ceberutluklarıyla ….
Sıfırı tüketmiş, insanlığın içine etmiş lağım fareleri ve at kıçındaki kenelerdir, keneler …
Asalaklık bataklığında, tepelerinden tırnaklarına kadar şirretlik ve mendaburluk akar ….
Beklenir her madrabazlık,musibet , kerahatlık, böylelerinden..
Onlar ki, düşmandır, düşman ….
Hem de, en yeminli ve azılısından, düşmandır
Her insani ve erdemli değere, hele ki de sevgiye, seviye, saygıya , barışa …
Nefretin biley çarkında kin çoğaltır, insanlığa musallat zombiliklerinde …
İllet saçarlar illet insana ve kainata …
Dahası, insana düşmanlıklarıyla, ayrık otlukları ve zehirli hayın, yılan,çıyanlıklarıyla …
Kainatın ve onurun,barışın,sevginin köküne kibrit suyu dökendirler , böylesi azman ucubeler ……
Kişisel istikbal, makam, mevkii, şan, şöhret ve taht, taç, iktidar
uğruna ….
İhanette işbirliği yapan, şeytanla yatağa giren …
Azman ve aymaz deyyuslar, düşkünler güruhu ve uzantılarıdır.
Onlar ki, ekmek ,aş yediği çanağa horluklarda ihanet ederken ..
İnsanlıktan nasipsiz fukaralıkları ve cücelikleriyle kuburlara müstehak …..
İpsiz-sapsız, iflahsızlar tayfası paçavra ve paryalar dır ..
Kimisi, takla atar, hokkabazlıklar da, egemenin huzurunda ..
Kimisi, şaklabanlığa soyunmaktan utanç duymaz, kralın soytarılığında …
Satarak kendilerini, delikli kuruşa ….
Sırf parsadan ve talandan nemalanmak için ….
Kokuşmuş, çürümüş korku ve karanlıklar kralından ve krallığın onlara attığı kemik ve dökülen yallarından ..
Tuzlarının kuruluğunda, üstelik ellerini soğuk sudan, sıcak suya vurmamacasına ….
Aymazlık, vurdum duymazlık, beyyarlık ve asalaklıklarda …
Kan emip, geviş getirerek, semirilmelerde, dal-budak salarak ..
Hayatları mahvedip, umutları, düşleri ve yarınları çalarak …
Yan gelip yatmalarda ve at kıçındaki kenelerden de beter nusibetliklerde, ucubeliklerde, ömür tüketirler, ömür ….!
Helaklıkların ve telefliklerin çürümüşlüğünde….
Kainata, insanlığa ve kutsallarla-moral değerlere virüsler saçmacasına …
Burunlarının dikine sürdürdükleri süprüntülüklerde ….
İhtiras,ego ve saplantılarının girdabında, soyundukları soysuzluklarda ..
Kana girip, ömürleri talan ve mahvedip ….
Hatta, şuursuz –us dışı ceberutluklarıyla …
Halkı katletmekten, ülkeyi ve insanlığı mahvetmekten geri durmaz …..
Dahası, bundan megalomanyakça zevk alan, bu tekfur özentili ….
Yarasa kılıklı narsist, cani ,ceberutlar ..
Dilsiz şeytanın suç ortaklığını iş ve geçim kapısı …
Tek hayat şekli yapan, ne idüğü belirsiz meczup cünüp-cenabetler güruhu ..
Koyulurlar ….
Kulu, yaradan la aldatarak, softalık ve yobazlıkların karanlığında …
Masum sabi-sübyan bebelerin, ırzına geçmelerin iğrenç kerahatlıklarında ..
Canilik ve cehalet, ilbizlilik büyütür ve zehir saçarlar ….
Ocaklara incir ağacı dikerek insana ve insana musallatlıklarda …
Zapt edip, Deli Dumrulluklarda mekan tuttukları köprü ve su başlarında …
Soyup-soğana çevirerek, insanı, insanlığı ve hayatları mahvederler,
Kapı köpekliğin de, kula kulluklar da ömür tüketirken …
Kendilerine kullar ve kurbanlar peydahlamanın dalaverelerinden de uzak durmaz ve nemalanmaya bakarak ..
Bir yanda, el ovuştururken, öte yandan akıllarınca ulufeler dağıtarak …
Kendilerinden de düşkün ve yek ekmeğe muhtaç besleme sefil kalabalıklardan ….
‘’ - İtten beslenen, bit …’’ liklerine aldırmadan …
Akıllarınca, kendi kara düzenlerini ve ne idüğü belirsiz ucube soyguncu diktalarını bina etmeye, yeltenirler ….
Yoksa, insanlığın esamesi, uğramamışsa yakın semtlerine …
Nankörlükler ve ihanetler bataklığında çürümüşlüklerinda ..
Haramiliklerin ayakçılığını, borazancı başılığını yapmaktan geri durmaz ..
Yoksa, mayasında ve hamurunda, çamurunda insanlık ..
Aslını inkar eden haramzadeliklerde, koyulur Ali Kıran, Baş kesenliğe …
Alçalmada sınır tanımamışlıklarıyla …
Kral kapısında, köçek …..
Düşkünler mahallesinde, çeribaşı …
Savunmasız, dilsizler zindanında cellat kesilirler..
Yoksa, birinde zerre kadar insanlıktan nasip, kursağında bir kıdım helal lokma ….
Soy-sop,secere, hele ki de helal süt emmişlik …
İnsanın çiy süt emmişliğin den nemalanan nakaratlarda çoğalan ….
Fesatlık, namertlik, iflah olmaz kirlilik ve bellek bulanıklığı …
Cibilliyetsizliklerde, tirit suyuna, insan kanını karıştırarak vampirlik ve yarasalıklarda ..
Ölüm saçarlar, ölüm ..
Aydınlığa ve sevgiye diş bileyerek çoğalttıkları, düşmanlıklarda ..
Böylesi haysiyetsizliklerde ….
Yoksa, insan kursağında yatmanın, tek kırıntısı …
Yoksa, akıl-izan,vicdan ve onur ..
Ne desen, ne etsen-eylesen boştur …
Böylesine dense,dense ..
‘’ - Vermeyince mabut, neylesin Mahmut …! ‘’, Denir ….
Kral çıplak gerçekliğinde, işin ve sözün, özü bu …!
Yoksa, insanlığın, erdemin ve onurun nişadırı …
Kubur küpünden öte değeri olmayan, bu kofti beden de …
Ar-namus ve onur kalay tutmaz, insanlıktan, zırnık nasip olmaz …
Namus barınmaz, böylesi zındık hergelede ….!
Namus barınmaz, böylesi zındık hergelede ….!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Ereğli / Konya

29 / 05 / 2018

Saat ; 01_36

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...