DÜŞÜN VE
SORGULA, BUNU ....!
Yemeğe atılan
tuz gibi, ne kadar varsan, hayatın içinde ....
O kadar sensin
ve sadece o, kadar, dünyaya, hayata karışan !
Karıştığın
kadar da, kendini hissettiren, ait olduğun kadar müdahilsindir, hayata ve
olan-bitene ...
Tuzu unutulup,
konmayan yemek kadar, yavan san ….
Kendinden fazlaca bir şeyler bulamıyor yada
damak zevklerine hitap ettiğince, dahası ...
Tatsız, tuzsuz
yavan bir yemeğin hoşnutsuzluğu kadar, ait ve muhalif'sindir, olana-bitene ..
Kendine,
hayata ve insana dair olaylara, gelişmelere sorumluluğun, aitliğin, ilgin ve
katkın kadar, insan sayılmış'lığın la ....
O denli,
anılan, aranan, yüreklere, ömürlerle dokunan'sındır .
Ne denli
yüreğe dokunup, erişip, o dünyalara dahilsen ?
O kadar,
içindesindir, hayatın ..
Gerisi, kuru
laf kalabalığı yada, yalanlarla bezeli, kandırma, göz boyama çabasıdır ...
Bir an, dur,
sus ve sadece dinle, yüreğini ...
Lal
kesilmişse, yüreğin ...
Sözün bittiği
yerdeyse, hele ki, kurşun yemiş kadar acılı, pare, pare ise ….
Bil ki o,
kadar Fransız kalmışsın demektir, olaylara, ilişkilere ve hayata ...
İlgisiz'sindir
dünyaya ,demek ki !
Hele ki ….
Maazallah
birde, MIŞ GİBİLİKLERLE tüketirken, hayatı,
ömrünü ...
Duyduklarından
gına gelmişlikle, yalan söylediğin kadar, aldattığını söylüyorsa, yüreğin …..
Sessiz ve
derinden, kendi usulünce ...
Dürüst
olmamanın, yalanın ve söz geçirmelerde, kandırmaya kalkarak, hüsrana
uğrat'tığın, yüreğin ...
Ve, diyorsa
sana ….
‘’ -Yüreğin
olmaktan, ezinç, utanç, usanç ve acı duyuyorum.’’ Diyerek, senin ona, hayata ve
kendine ….
Dürüst, içten
ve yalın olmadığın kadar, dürüstlükle, gerçeği haykırıyorsa, yüreğin ....
Bil ki,
beyhude tüketmişsin, hayatı ve mutlulukla, onuru ...
Demek ki, onca
yılı, ömrü ve hayatı ...
Birisinin bunu
demesine fırsat vermeksizin, söylüyorsa yüreğin, dobralıkla, bunu ...
Yüreğinin sana
lütfu, kıyağı, armağanıdır, bu halleri, tutumu ve söylemidir ...
Bil ki ...
İnsan, yüreği,
duyumsarken ki, sorgularken ki dürüstlüğü, içtenliği, gerçekçiliği kadar,
vardır, hayat ta ...
Tıpkı, yemekte
ki tat, tuz gibi ve kattığı ahenk ve
lezzet kadardır ...
Hayatın
içindeki yeri ......
Ve, ne bir
eksik, nede, bir fazla değil ...
Ancak, hak
ettiği kadar, yaşar, hayatı, ömrü, saygınlığı ....
Hasılı,
mutluluğu ....
Tüm bunların
ışığında, düşün ...
Sen, sana, ne
denli içtenlikli, yalın, gerçekçi ve dürüstsün ?
Düşün ve
sorgula, bunu .....!
Tıpkı,
yemekteki tat, tuz ve lezzet kadar önemli, değerlidir ...
Ne bir eksik,
ne bir fazla ....
Iskalamamak
için, hayatı, mutluluğu ....
İhmal etme,
öteleme, hele ki de sen, sen, ol asla ama asla yadsıma ….!
Düşün ve
sorgula bunu .....!
Düşün ve
sorgula bunu .....!
Mualla SEZGÖR
YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad /
Almanya
29 / 06 / 2020
Saat ; 13_46
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder