6 Haziran 2020 Cumartesi

İSTEMİYORSAN …….!
Zorlama, zorlanma durduk yere ….
Kuşku hayatın ve insanın parçasıdır ve insana, hayata dairdir ..
Kantarın topuzunu kaçırmaksızın, şüphelenmek te evladır …
Gel gör ki, dur duraksız hallerde, beninin kölesi, vesvesenin hem neferi, hem kurbanı olma …
İnsan sadece fıtratıyla değil, suretiyle doğup, var olmuştur ..
Vardır elbet bunun illa bir sebebi ..
Unutma ki, sebepsiz kuş uçmaz, kervan yürümez …
Hayatın, sorunlarının, sorularının, kuşkularla, korkularının üstüne gitmeye, git elbette ..
Lakin, duracağın yeri, iç beninin sesini, hele ki de, yüreğinin sağ duyunun sesini dinleyip, karı zarara, haklılığını, haksızlığa ..
En önemlisi de, masum eylemini zulme, kendini zalime döndürme ..
Ondandır ki ..
Yırtmaya ve ardındakini ortaya çıkararak, suretinin gerçeğini görme adına, yüzme derinin yüzünü ..
O derinin ardındakileri görmeye hazır mısın, sorarak kendine derinden, derine ve enikonu, uzun, uzun düşünme yi …
Hatta, yanıtından korktuğun soruyu zamansızlıkla erkenden hele ki de olgunlaşmasını engelleyerek verme kendine ve gerçeğine zarar …
Unutma ki, hazır değilsen yüzleşmeye kendi gerçeğinle ve hayatın acımasız gerçeğiyle başına iş açmacasına ısrarı da aşan inatla, yüzme astarı …
Kaldıramazsın gerçekliğinde olsa da , hazır değilsen bu yüzleşmeye …
Hüsrana ve hatta hayal kırıklığını da aşıp, korkuya ve vesveseye hatta hataya, kusura, suça dek uzanarak seni mahvı perişan edecek hallerle, sonuçlar a …
Zamansızlığın ve tekabülün doğallığında tamamlanıp, bitmemişliğinde cebelleşme kendinle ..
Sor, olmamış meyveyi, sebzeyi ve hatta yeni çalınmış yoğurdu yemeye kalkıp telef etmişliğinde kaybeden, zarar giren ve son pişmanlığın faydasızlığını bildiğin halde pişman olacağın durumu çıkartma orta ya …
Unutma erken ve hatta zamansız doğan bebek bile prematüreliğinde tutunamaz hayata ve doğar ölüm gerçeğinin gölgesinde ..
Hatta Demokles’in kılıcı misali üstünde sallanan ölüm riskinin olumsuz iklim ve ortamında doğmuş haliyle …
Say ki, yaşayacağı varsa bile bunu riske sokup, tehlikeye düşürmek ne denli insancıldır, insana, insanlığa yakışır mı ?
Sor kendine tüm bunları ve hatta yanıt bulmak istediğin tüm soruları ..
Gel gör ki, işin çapanoğluna döneceğinin aşikar lığında, diklenip, inatlaşarak bencilliğine ve hırsına, hatta ihtirasına yenilme ..
Bu dediğim deneyimle hayatın bağrında, zaman denen yanılmaz süzgeçten geçip, olgunlaşmışlığında kanıtlanıp, doğrulanarak gerçekleşmiş, ete-kemiğe, deriye bürünmüş sonuçtur ..
Ondandır sana yüreğimin diliyle, sesiyle, seslenişim …
Hayatı kendine azaba çevirecek sonuçlara kapı aralayacağı gün kadar aşikar ve değişmez gerçekliğinde doğrulanmışken ..
Senden önceki deneyim ve birikimlerden ders almışlığında dur, düşün ve olgunlaşma sürecini zoraki ve hatta keyfilikle, egona ve hırsına yenilmişlikle ilahlığa soyunarak, yırtıp, parçalamaya çalış’ma …
Unutma ki, karşılaşacağın gerçekle yüzleşmeye hazır olmamış lığında, astarı yüzünden pahalılıkla zarar verme, sen, sana …
Asılma, gördüğün, göreceğin surette, uğradığında değişime,
Neden yaptım bunu diyerek keşke ve pişmanlık ateşinde yakma kendini durduk yerde….
Gel, eğ kulağını, dinle sesimden de öte yüreğinin ve sağ duyunun sesini …
Zamansız, erken ve yok yere yırtma, astarının yüzünün, hem özden, hem yüzden olma …!
Ne der atalar ve laf erbabı ekabirler ..
‘’ –Erken öten horozu tez keserler, suyundan pilav pişirirler !
Dahası …
‘’ – Olmamış bademi, erken yemeye kalkan adem, son pişmanlığın faydasızlığın da …
Sindirim sisteminin orijinal fabrika ayarlarının bozulmuşluğun da …
Yatak-döşek bekler, donunu pisler haller de …
Kubur bekler, hekim gözler …
Nefsine köle olma, sahip çık gırtlağına, boğazına ….
İstemiyorsan, kubur beklemek, hekim gözlemek …..!
İstemiyorsan, kubur beklemek, hekim gözlemek …..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
06 / 06 / 2020
Saat ; 10_16

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...