6 Mayıs 2015 Çarşamba


Kayıp Umutlar

ıslak gecenin ayazında
titreyen narin vücuduna
bulutlar yorgandır 
taşların soğukluğunu hissetsen bile
kuştüyü bir yastık canlanır
hayalinde 

gömülür ağırlaşmış başın
narin öksüz omzuna 
sen biçareliğinle ağlayamazsın 
şimdi sadece üşüyüp
ısınmaya çalışırsın
tutunup sımsıkı
çocuk umuduna

gün boyu voltaladığın caddede
kuytu bir köseyi arar gözlerin
gece umutsuz
gece duygusuz
gece şuursuzdur
ağlamak ister ağlayamazsın
taş keser yüreğin

gülmenin ne olduğunu bilmemek 
ne zordur?
ve sevgiden yoksun yüreğinle 
bildiğin tek şeydir senin 
acılara gülümsemek

sen kaldırımların efendisi!
ezilirken ruhun her kalp atışında 
ve karşılaştığın 
her haksızlıkta
ilk önce sövmeyi öğreneceksin
barut gibi patlayacak isyanın
tüm insanlara
söveceksin

yıldızlarını çalmışlar göğünden
akasya dalına bağladığın uçurtmanı
bu insanlar denizleri
göğündeki bulutları
umutları bile aşırır çocuk

ana sütün kadar hakkındır
lanet et böyle bir yaşama
gönlünce söv
küfret

ama Tanrı’nın suçu değil bunlar!
sakın ona küfretme
ve Tanrı bizleri
affetse bile
sen ey çocuk!
bizleri affetme!


Mualla YASSIBAŞ, Almanya 13,10,2008



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...