22 Ocak 2020 Çarşamba

SEVGİ, AŞKLA ŞAKIYAN KUŞ GİBİDİR ….!

Bilişim teknolojisi başta olmak üzere, çağın teknik gelişmelerinin …
Dünyayı, bir parmağa, bir tuşa sığacak kadar küçültüp …
Sözde ve şeklen yakınlaştırarak, avuç içi sığacak kadar yer haline getirip …
Niteliksiz ve sevgiden, insani değerler yönünden hemen her gün hızla yoksullaşan kalabalıkların hızla artan kalabalığında …
Kum gibi insana rağmen ve insan arasında akıl almaz ve izaha muhtaç hallerde yalnızlaştırıp, yitikliği dibine kadar yaşatarak ….
Yoksunlaştırıp, yalnızlığa ve sevgisizliğe tutsak etmişliğinde ….
İçtenlikli sevinçleri, gülmeleri unutan insan yüreği, kendi yalnızlığına tutsaklıklarda ….
Güneş sıcaklığına ve ışığına muhtaç küf kokan devasa karanlık odalar haline gelmesiyle ….
Kendini bilenler için ….
İçin, için kararan ve kan ağlayan haliyle ....
En çok diyet ödeyen ve hasarlarda yıpranmışlığıyla ….
Sıkça tekleyen ve marazalanan organ olarak ....
En modern teknolojik alet ve ilaçlarla bakılsa da, kökende, içleri asla tamamen ve yeterince iyi edilemeyen haliyle ….
Her geçen gün, bizzat sahibi olan, dahası ona muhtaç insanca bu denli tarumar edilmişliğiyle ..
Kah, kendine bile küskün …
Kah, fünyesi çekilmiş, patlamaya hazır el bombası haliyle et ve kan yığını makine aksamı gibi görülüp …….
Onun, tıbbi olduğu kadar manevi, duygusal ve hatta ruhi bakıma ve beslenmeye muhtaçlığında ..
Daha da acısı, kötüsü, üzücüsü …
Onun ne halde olduğunu, ancak tekleyip, maraza çıkartınca bilen ….
Yahut, lütfen ve bir zahmet hal ve yaklaşımlarında,
Laf ola-beri gele türünden, fark eden insanoğlunca, ihmal edilmenin yükü ve kahrıyla ….
Yıllara ve nelere, nelere dayansa da ….
Denizin bitip, karanın görünmüşlüğünde ….
Eninde-sonunda ….
Yürekliğin rutin görevlerini bile yapmakta, yani asli işlevini yapıp, yerine getirmekte en çok zorlanan, organımız.
İş lafa gelince, <<- VAZGEÇİLMEZ >> parçamız dediğimiz …
Gama, yasa, derde, kararmaya kesen halleriyle, yılların bakımsızlığı, ilgisizliği, özensizliğiyle ….
Ezilip-büzülüp, çürümüş haliyle ….
Damarları tıkanır, tekler, krizlerde durup, romatizmalarında sızım, sızım sızlar …
Önce SOS verir ..
Aldırmazlıklarda, için, için sılama ve kanamalarda ….
Kara dut yada Kızılcık misali, çivit mavisine, mora keser …
Bu halleriyle, iğreti binalarda ve barakalarda yaşamaya, bakıma, suya muhtaç ve sevgisizliğe, susuzluğa tutsak çiçekler misali ..
Kimisi, için, için, zaman içinde ..
Kimisi, dayanıksızlık ve güçsüzlükle ….
Apansız ve zamanından önce, üstelik beklenmeyen anda aniden sararıp-solup, ölüveren saksı çiçeklerine benzer …
Ölü çiçeklerin, nasıl dalına-yaprağına konan bir içim su güzelliğindeki kelebeği fark etmedikleri gibi ….
İlgisizliğe, sevgisizliğe ve yalnızlığa tutsaklıktaki hasta ve ölümle burun, buruna olan ….
Yaşama sevincini yitiren bedenlere ömür adayan yürekler içinde durum bundan hiçte farklı, dahası iyi değildir …
Çöl çoraklığını dayattığınız yüreklerden VAHA GÜZELLİĞİNİ YANSITIP, YAŞATMASINI bekleyip, istemeye kalkmayın ..
Çünkü, buna hakkı olmayan tek canlıi bizzat kendinizsiniz, sizsiniz, siz …!
Bu noktada siz, sizinle yüzleşerek tozlanıp, kirlenip, kararan VİCDAN AYNANIZI paklayarak, yüzleşin kendinizle, kulak verin, yüreğinize .…
Biliriz, bilirsiniz yada bilmeliyiz ki ….
Yürekle ilgili gerçeği hemen her gün yaşayıp, duyup, bilerek öğrenmenize karşın ….
Vurdumduymazlıkla, aymazlıkla ve hatta eylemli inkarınızla, hayatınıza uygulamayıp ….
İhmal yada kasıtla, yada iyimser yaklaşımla, atalet’ le …
//- Göz göre, göre gereğini yapmamanız’la. //….
Yani ….
Sevgiden yana, tembellikler ….
Böyle davranan herkesi, ÖMRÜNÜZÜN ve YÜREKLERİNİZİN KATİLİ YAPAR ….
Tam da yeri gelmişken, taşı gediğine koyarak lafı dillendirelim,
Bir ata sözü çınlasın kulaklarınızda, gönlünüzün, ruhunuzun, kulaklarınızın, daha da önemlisi ve önceliklisi …
Sevgisizlikle, göz göre, göre ölüme terk ve tutsak ettiğiniz yüreklerinizin, pasını silmecesine ….
Der ki, kadim ustalar, gönül ereni üstatlar ….
‘’ - Sevgi, bencilliği yenen en güçlü eylemdir, ruha özgürlük, yüreğe can suyu tattırır ….
Sevgi, AŞKLA ŞAKIYAN KUŞ GİBİDİR …
< - Kalbinde, yeşil bir dal bulundurursan, şakıyan kuşlar gelir.> ‘’
Öyleyse,
Ömrümüzde ve yüreğimizde hiç kurumamacasına YEŞİL DALLAR bulundurup, barındıralım ….
Çünkü, biliyoruz ki ….
Sevgi, AŞKLA ŞAKIYAN KUŞ GİBİDİR ….!
Sevgi, AŞKLA ŞAKIYAN KUŞ GİBİDİR ….!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

09 / 01 / 2020

Saat ; 22_44

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...