ÖLÜM ….
HAYATIN,
İNSANA ATACAĞI, SON KAZIKTIR ….!
Düşünmeye
başlayınca, koyulunca eni-konu karar verip, nerede hata yaptığını arayıp, bulup
…
Sağ duyunla
karar verince, pirinci, taştan, çör-çöpten ayıklayıp, kurtarmaya ….
Anlarsın,
daha ilk başında, bu işin sonunun nereye varacağını …
İstisnaların
kaideyi bozmayacağı gerçeğinin, birikim ve deneyiminin sana ışık tutup, işini
kolaylaştırmışlığında …
Avcarın,
avaranın kullandığın malzemeden fazla çıkıp, yaptığın işin, verdiğin emeği,
döktüğün ter ile göz nurunu bile karşılamaktan uzak olduğunu …
Çabana ve
emeğine değmeyeceğini …
Hallerin
böyle olduğunu görüp-bilsen de …
‘’ – Ya,
sabır ‘’ Çekerek, durumu idrak ve fark etsen de, kimi an alışkanlıktan,
Kimi
zamansa, ‘’ – Aman canım sende ‘’, Deyip, dişini sıkıp, işine devam etme eğilim ve tavrından dolayı …..
Bu durumdan
ve yaptığın işten ….
Ne köy, ne
kasaba olmayacağı gerçeğinin …
Halk
deyişiyle, yüzlük ampul misali, ışıldamışlığından kavrar, bilirsin …
Verirsin,
vermeye de …
Bulaşmışlığın
ile, yakanı kurtaramazsın …..
Bilebilirsin
yada duymuşsundur ki …
Ekabirlerin
dilinden, nice ömürlere ve günümüze ulaşan sözle…
‘’ - Gömlek
düğmesinin ilki yanlış, iliklenmişse, ötekilerin doğru iliklenmesi mümkün
değildir, kaçınılmaz olarak, diğerleri de, yanlıştır .’’
Kör
inadının, seni saplantılarda helak etmişliğin de ….
Israr, hatta
düpedüz inat etmişliğin de …
Değil,
sabahtan, akşama kadar ….
Bir ömür
sürmecesine, boş yere emek verir, gün eskitir, zaman harcarsın ….
Tıpkı,
Hayatının,
olayların kontrolünden çıkıp, seni olmadık hallerde yakalayıp …
Her yönüyle
sıfırı tükettirmişliğinde, hangi dala el atsan, kurutup ….
Gittiğin
yere, senden önce namının, bahtsızlığın, sakarlığın, hasılı …
Hayatı
ıskalayıp, sıfırlayan olduğun haberi ….
Işıktan,
yelden ve hatta, sesten bile hızla giderek, amacına erişmişliğin de ..
Her ne
yapsan yap, elindekini, avucundakini yitirmişliğin de
Züğürt’ ün
ağababası olduğuna ilişkin haberin ve seni, sıkıntıya sokan tüyoların, yağmur
gibi tepene yağıp …
Sana, yaz
günü ortasında, buz kestirmişliğinde ….
Kimilerince
kutsal kadim kitap sayılan İncil’de yazılıp,
söylenip,
nicelerine erişip-çoğalmacasına dillenerek …
İnsanlığa
mal olmuş, efsanevi öyküde anlatılarak …..
O, çağdan,
günümüz insanlığına dek, uzanan ….
Bilinen,
malum rivayette hayat bulmuşluğun da ….
İsa’nın hışmına, bedduasına, lanetine uğrayan
….
Bahtsız ve
bereketsiz incir ağacına döndürerek ….
Dillere,
pelesenk olmuşluğun da …..
Gök yüzüne
bezenmiş, cıncık güzelliğindeki kandiller kadar gerçekliğiyle, gözlere ve
ömürlere nakşolmuştur …
Çoğu kere
yaşanıp, tarihin ve kişilerin ömür öyküsüne kazınarak, doğrulanmış lığın da ….
Hayatların,
olayların kilometre taşı olmuşluğun da …
Nice
kişilerin, hayatların, ömürlerin hayat denen ateşler de …
‘’ – MARMARA
ÇIRASI GİBİ YANMIŞLIĞIN DA …! ‘’
Yağmurunda,
boranın da, zemherisinde an gelip, yağmura, sel, suya, buza kesip …
Bereket
muştucusu Cemre hallerinde ….
ömür ve
gönül topraklarına, düşüp …..
Renk, renk,
çiçek, çiçek, koku, koku dal-budak salarak, çoğalmış lığın da ….
Nesilleri,
sırları, mucizeleri elbette de hayata, insana dairliğinde …..
Hal içinde
halleri, sıkıntıları, olursuzlukları ….
Bu cümleden
olmak üzere ….
Kaçınılmaz
gerçekliğinde, ölümleri ….
Efsanevi mucizelerden nasiplenip, beslenmişliğinde …
Elemleri de
ilmek, ilmek birleştirmişliğin de ….
Kan ve nufteliğin
de bir damlacık su halinde rahme …
Rolünü icra
edip, son kullanma tarih ve süresinin dolup-bitmişliğin de …
Mevta olup
toprağa düşmüşlüğün de …
İKİ YOKTAN,
BİR VARA, CANA, ETE- DERİYE, BEDENE, GERÇEĞE DÖNMÜŞLÜĞÜN DE …
Hasılı,
SURET VE FITRAT OLARAK, İNSAN OLMUŞLUĞUN DA .!
İstisnaların,
kaideyi bozmayacağı gerçeğinin, birikim ve deneyiminin sana ışık tutup, işini
kolaylaştırmış lığın da …
Doğumla-ölüm
denen çetrefilli sürecin ….
HAYAT ve
ÖMÜR OLARAK ADLANDIRILIP, BETİMLENDİRİL-
MİŞLİĞİNDE
…
Anlarsın,
daha ilk başlangıcında, eni-konu …
Bu işin
sonunun, nereye varacağını …
O,
kaçınılmaz sonun adının, ÖLÜM olduğunu ……
Ölümün de …
Hayatın,
insana attığı, atacağı, SON KAZIK olduğu nu …
Sorgulayınca,
akıyla-karasıyla HAYATI, İNSANLARI ve OLAYLARI, kavrarsın ….
Kavrarsın,
ÖLÜMÜN yediğin, yiyeceğin, SON KAZIK olduğu nu …
ÖLÜM’ÜN, SON
KAZIK olduğunu ….!
SON KAZIK
olduğunu ….!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad /
Friedrichshafen / Almanya
01 / 03 /
2020
Saat ; 01_30
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder