19 Nisan 2020 Pazar

'' - GÜLÜYORUZ, AĞLANACAK HALİMİZE ....!
UYMUYORSA, DUYMUYORSA, DURMUYORSA ....
Konu aşk olunca, yürek kurallara, hele ki de yasaklara uymuyor sa ...
Dünyanın hengamesindeki bunca ses ve gürültü kirliliğinde, tüm iyiniyetli çaba ve gayretine …..
Dahası, iradi olarak konumunu ve safını olumlulukta sergilemesine karşın yine de ve inadına ....
Yürek, yüreğin sesini duymuyorsa ....
Yanlışların, inatlaşmaların ve bencilliklerin kamçılamış lığın da, yürekler çizgi, karakter ve kararlarında durmuyorsa ...
Ağzı olan herkesin laf salvolarında, dedikodu ve riyada gerçekler ,güme gidip ....
Akılların dumura uğrayıp, tutulmalarda ne duruş, ne çizgi nede karar ve kararlılık kalıyor sa ...
O curcunadan ne aşk çıkar, ne huzur nede sevgi barınır, saygının bu denli, ayaklar altına alınmışlığında ....
Günümüzün hay huyunda ve insanların ye, yap, unut, kısır döngüsünde kendilerine bile söz geçirememişliğin de ...
Ayaklar altına alınan değerler manzumesinin, yalan, toz-duman içinde ..
Daha ağızdan çıkarken, yazıya dökülürken ilk harfin kağıtla temasının başlangıcında, değerini, saygınlığını, kalıcılığını yitirip ...
'' – HÜKÜMSÜZ DÜR ! '' durumuna düşüp, eskiyerek ….
İnsanın, insana saygısının, haysiyet ve onurun yerlere düşüp, toza, toprağa ve yalanın çamuruna …
Alçalmanın bataklığına, düşmüşlüğün de ...
Bırakın söz kesimini, nişanı, tanıyıp-tartıp ve tanışıp, durup-düşünüp, karar vererek ….
İnsani kaliteye uygun, seyir ve süreç izleyip, işlemesini ..
Sabah tanışıp, öğlen sözün-nişanın bitip, akşama, resmi nikaha burun, kıvırarak ….
Uydur-kaydır İMAM NİKAHI denilen curcunayla …
İşlerin kendi usullerince, yoluna sokulmaya, minarenin kılıfa uydurulma çabasıyla var kılınan..
Sözüm ona, evliliklerin yerden biten mantardan bile çoklukla yap-boz oyunundan öte geçmeyen ve tepeden, tırnağa ....
Yalana, madrabazlığa kapkaççılığa ve ihanete ,haramiliğe çanak tutup, hizmet edilerek ....
Daha başlamadan bitmişliğin de ..
Hangi seciyeden, ahlakla, haysiyetten, onurlu duruşla davranıştan söz edilebilir?
Ondandır, mahkemeye varmadan, kimisi kan ve ölümle, çoğu kan ve kin davasına dönerek ..
Canlar, kanlar, hayatlar ve yıkılan ocaklar, insanın tavuk kadar değerinin olmamış lığında ..
İnsanların birbirini boğazlayıp, katletmişliğinde ..
Böylesi berbatlıkta şekillenen evlilikten hayır çıkıp, olumlu ilişki ve çoluk-çocuk türeyen ….
Dört başı mamur ve mükemmel bir evlilik, ne ara olur ?
Kaşla-göz arasında Alo hatlarından bulunan koca yada kadınlarla…, Daha baştan tepeden tırnağa yalanlardan ibaret kurulacak birliktelikle, yuva ..
Olsa olsa, kağıttan kaplan misali, yanmayan kefenden cehennem ve cennet pazarlamasının hortlamış lığında ..
Ölü yıkayıcıyla, gömücüye ve riyakarca ölüye ağıt yakıp, timsah göz yaşlarıyla ....
Finali yaparak, sahneyi tamamlayan, çakma ağıtçının ...
Kendilerini ağırdan satma edalarına bürünerek, gerdan
kırıp .....
Cukkayı cebe, evlenmeye giderken toprağa düşen cesetleri ...
Usulüne uygunluğa bakmadan ve önem vermeden, toprağın bağrına gömüp ...
'' - Hoca bugün yine iyisin, kısa günde, kardasın, cukkayı kaptın ....
Diyene,
Gevrek, gevrek gülerek, bakan çakma hocanın, meslektaşı madrabaza, bıyık altından gülüp, sessizce verdiği ...
'' - Eskisini gömdük, yenisi, tez gelsin ...
Cukka çok soğumadan, alınan para suyunu çekmeden ….
Mezarlık, yüzümüzü unutmadan, göndersin inşallah, Kerim Allah ! ''
Yanıtında sırıtan, insanlığın dibe vurmuşluğun da, tepeye tüneyenin …
Belden aşağı, apış arası, yorgan altı işlere karışmayı da, iş edinerek ..
'' – İlle de, üç çocuk ..
Üçten aşağı makbul sayılmaz '' Diyerek, ahkam kesmişliğin de …
Dejenere olan, toplumda '' -YAZ-BOZ TAHTASINA DÖNMÜŞSE ..! ''
Hayırdan umudunu kesenlerin, koro halin de ...
'' - BAYIRA KARŞI, YATIR BENİ, TIRMALA BENİ, KAŞI BENİ ..!''
Diye nakaratlarını, iştahla ve içtenlikle bağıra-çağıra söyleyerek ..
Göbecik atmaya, durarak ...
Toplumsal cılkın, tavan yapmışlığın da ...
Edebin, adabın, insanlığın dibe vurmuşluğun da ...
Memleketin ve insanların hali pürmelalini ..
'' - UYMUYORSA, DUYMUYORSA, DURMUYORSA .... ! ''
Diyerek özetlemeye kalkanlara, pervasız arsızların tavrı ve yanıtı daha da bir düşündürüp, can yakıcı ..
Nerenin bağını soruyorsun ?.
Sen, miladı tükenmişliklerde, NEYİN, NERENİN TÜRKÜSÜNÜ söylüyorsun ?
Onlar oldu, demode, bak sen yenisine ....
Bizim Uzun Reis Müdür bey 'in türküsü söylenecek bundan böyle ..
'' -Müdür beyin, yeşil kürkü, müdür bey izin verdi, söylenecek bu türkü ..! ''
Naralarıyla çınlıyor, memleketin her yanı ...
Gülüyoruz, ağlanacak halimize ....!
Gülüyoruz, ağlanacak halimize ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
ALMANYA 
18/04/2020


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...