RENGİNİZ ……!
Kainatın
bağrında hemen, hemen her şeyin bir rengi olduğu gibi, insanın da bir rengi
vardır ...
Derdimiz
asla ırki yahut ta beden, cilt rengi, yahut ta …
Bu anlamda,
en ufak bir gönderme yada ima yapmak değil ...
Zaten
derdimiz, insanın fiziki durumu ile ilgili saptamalar yapmakta, değil ..
Gözü, saçı,
derisi yahut ta vesaire, vesaire dedirtecek halde takıntılar da, değil ....
Örneğin,
semaya rengi veren nedir?
Yada suya ve
suyun ummana dönüştüğün deki …
O, göz
yanılsamaları kanıksayarak, masmavi deniz dedirten nedir ?
Anlaşılmıştır,
umut ve dileğiyle bu hususa, noktayı yahut ta dileğinizce işareti koyarak …..
Geçelim,
asıl meseleye ve meramımıza ...
İnsanın,
gönül dediğimiz elle tutulup, gözle görülmese de var olduğuna tüm insanlığın …
Hemen, hemen
insanlık var olalı beri, inandığı, karar verdiği bu gönlün, ne renktir, rengi ?
Oradan, bir
adım daha ileriye giderek cesaretle, ikinci adımı ve beraberinde de soruyu
soralım mı ?
Haydi, o
zaman bu sorular sağanağında serüvenimizi sürdürerek, yanıtlara uzanıp,
erişmeye çalışalım ..
Dalda
gördüğümüz meyve gibi uzanıp, tutuvereceğimiz bir nesne yada olgumu dur, ruh ?
Ne tadı
vardır, ne de rengi, ilk bakışta ne gönlün nede ruhun ....
Peki, bu
böyleyken, neydi meramımız ve sorumuzun yanıtı ?
Yürek, kas,
yağ ve kanın ette bütünleşerek büründüğü morumsu, alamsı ve krem renklerinin
hatta …..
Damarlarda,
maviye çalan rengiyle bir külçe et değil’midir
?
Gözle
görünürlüğünde, gönle ve ruha göre şansı, ayrıcalığı ?
Öyleyse madem,
yürek ile beyin arasındaki mesafeye sıkışmışlığında, ruhla, gönlün rengi, neden
faraziyeden öte değildir ?
İnsan denen
varlığın, mükemmele yakın yada mükemmel ötesi bu yapılanma ve dizaynında
marifet, grim'tırak renkle ….
Boz-bulanık
duran, bir sıvı haznesinde işlevini yürüten beyinin yeri, katkısı, payı nedir,
ruhla, gönül de ?
O beyin ki,
aklın, bilginin, yetinin, duyu sisteminin sistematisinin toplandığı yer olan,
kafa tası içinde …
Korunduğu,
kalın sayılacak, kafatası kemiğin de …
Bütün o,
karmaşık yapı da, nasıl mucizevi işlevselliğe erişerek …
Hatta,
mükemmel ötesi sonuçlara giden yolda ki …
Dehliz ve
labirentleriyle sürdürülen yolculuk ta, hangi hikmetle karıştırmadan sürdürür,
işleri ni ?
İşlevini ve
hayatıyla, varlığı nı ?
Akıl yeti
si, nerede saklı dır ?
Nice,
deli-divane denenlerin yarattığı mucizevi eser, çalışma ve başarının hikmeti ne
ve kime borçludur, bunu ?
Meramımız,
asla bu ve benzeri sorularla, siz canları ne sıkmak, nede kendinizi
laboratuvarda yada cenderede ..
Can
sıkıntısından patlamak üzere olacağınız, duygu durumunda tutmak değildir, asla
….
Bakın tam da
bura cık ta soluklanırken,
sıkıştırıvereyim araya, çoktan ruhunuzla, gönlünüz, rengini ele verdi bile,
burada …..
Yooo, hayır,
sadece bana değil, size de …..!
Hoş görü,
sabır, metanet ve baş etme dürtüsü ve duygu haliyle ….
Henüz,
kararmamış ve pastel renkte, sürüyorsa okumanız demek ki ….
Hali
hazırda, iyidir gidişat ve işlerle, yolculuk serüveni ..
Sabır, seçim
ve karar yetisin de …
Beyin kadar,
yürek, yürek kadar, ruh ile gönül ….
Adeta, emre
amade askerler gibi, hazır ve nazırlık la yapıyorlar görevlerini ...
Ruhunuzun,
gönlünüzün tıpkı, iklim ve atmosferdeki diğer değişiklikler ve haller gibi,
halden, hale, şekilden, şekle ..
Durumdan,
duruma dönüp ….
Dün
ağladığınıza, bu gün, yarın, bilemediniz üç-beş zaman sonra …
Katıla,
katıla gülmeyeceğinizi garanti edebilir misiniz ?
Yahut
ta, güldüren, ağlatan, aşık eden, yahut
ta …..
Küstüren,
darıltan, kıran ve üzen nedir, sizi ?
İnsanın
gönlü ve ruhundadır, rengi, gelin-görün ki, öyle ulu-orta üryanlıkla durup,
kolayca çıkmaz ortaya …
Yahut ta,
bulunu vermez tez zamanda ..
Akılla,
irade ve beyin ile, sinir sistemin de ki …
Elektronik iletişimle
ve diğer bir dizi, biyokimyasal hallerle, çıkar ortaya ..
Ağız tadınızın
ve sağlığınızın değerini, önemini ve kıymetini iyi bilir ve ruhsal anlamda varlığına işaret edilen
içimizdeki çocuğun hali ve işlevselliğidir ….
Sizin duygu,
gönül ve ruh dünyanızın gerek kalıcı ve kalıtımla miras olarak, gelecek
nesillere devredeceği, bu renk …..!
Ömür
merdiveninizin, hayat denilen arastada yahut ta arenadaki konumlanışı ve
yaşayıp, karşılaştıkları da belirler..
‘’ - Göz
gördü, gönül sevdi ... ‘’ Demeler, boşuna değildir …!
O
kararlarla, ömrünüzün yolculuğu ve iç
dünyanızın ve oradan, dışa yansıyan renginiz çıkar, ortaya ..
Siz, size
iyi bakıp, kendinizle, hayatla ve çevrenizle barışık olup, içinize sinen bir
ömür yaşadıkça..
İlerleyen
her günle, daha zenginlikle çıkar, iç dünyanızın, gönül ve ruhunuzun rengi,
ortaya ..
Her yaşın
kendine göre güzelliği de, tadına vararak yaşayacağınızın, dahası, hayatın
cömertliğiyle perçinlenir ..
Pekişir,
kalıcılık ve belirginlik kazanır …
İç
dünyanızın, güzelliği yada defosuyla ruhsal, duygusal ve gönül renginizi ortaya
….
Her rengin,
kendine göre albeni ve güzelliğinde gönül renginizin güzel olacağının aşikar lığın da …
Hayatı
yaşarken, elbette sıkıntılarda olacak, arayış, mutluluk ve hüsranda ….!
‘’ - Her kör
atın, bir kör alıcısı olur yada çıkar ..! ‘’ Gerçeğinin, hayatınıza
kılavuzluğunda, umur'sadıkça ve sevdikçe güzelleşir, gönül, ruh ve duygu ile iç
dünyanızın rengi,
Buda
saklıdır sizde, içiniz de …..
İpin ucu ve
rengin durumu, içinizdeki çocukla, ne denli barışıklığınıza bağlıdır ….!
İşte bu
bağlamda da, iç dünyanızın rengi, içinizdeki çocuğun ellerinde ve ruh halinde
saklıdır..
Siz, sizle
ve içinizdeki çocukla, ne denli barışık sa …
O, denli
mükemmel, ahenkli, albenili ve doyulmaz olacaktır iç dünyanızın, ruhunuzun,
gönlünüzün ve duygularınızın rengi ...
İÇ
DÜNYANIZIN, RENGİ .....!
HASILI,
RENGİNİZ .....!
RENGİNİZ
.....!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Almanya
11 / 04 /
2020
Saat ; 12_55
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder