11 Nisan 2020 Cumartesi


RENGİNİZ ……!



Kainatın bağrında hemen, hemen her şeyin bir rengi olduğu gibi, insanın da bir rengi vardır ...
Derdimiz asla ırki yahut ta beden, cilt rengi, yahut ta …
Bu anlamda, en ufak bir gönderme yada ima yapmak değil ...
Zaten derdimiz, insanın fiziki durumu ile ilgili saptamalar yapmakta, değil ..
Gözü, saçı, derisi yahut ta vesaire, vesaire dedirtecek halde takıntılar da, değil ....
Örneğin, semaya rengi veren nedir?
Yada suya ve suyun ummana dönüştüğün deki …
O, göz yanılsamaları kanıksayarak, masmavi deniz dedirten nedir ?
Anlaşılmıştır, umut ve dileğiyle bu hususa, noktayı yahut ta dileğinizce işareti koyarak …..
Geçelim, asıl meseleye ve meramımıza ...
İnsanın, gönül dediğimiz elle tutulup, gözle görülmese de var olduğuna tüm insanlığın …
Hemen, hemen insanlık var olalı beri, inandığı, karar verdiği bu gönlün, ne renktir, rengi ?
Oradan, bir adım daha ileriye giderek cesaretle, ikinci adımı ve beraberinde de soruyu soralım mı ?
Haydi, o zaman bu sorular sağanağında serüvenimizi sürdürerek, yanıtlara uzanıp, erişmeye çalışalım ..
Dalda gördüğümüz meyve gibi uzanıp, tutuvereceğimiz bir nesne yada olgumu dur, ruh ?
Ne tadı vardır, ne de rengi, ilk bakışta ne gönlün nede ruhun ....
Peki, bu böyleyken, neydi meramımız ve sorumuzun yanıtı ?
Yürek, kas, yağ ve kanın ette bütünleşerek büründüğü morumsu, alamsı ve krem renklerinin hatta …..
Damarlarda, maviye çalan rengiyle bir külçe et değil’midir  ?
Gözle görünürlüğünde, gönle ve ruha göre şansı, ayrıcalığı ?
Öyleyse madem, yürek ile beyin arasındaki mesafeye sıkışmışlığında, ruhla, gönlün rengi, neden faraziyeden öte değildir ?
İnsan denen varlığın, mükemmele yakın yada mükemmel ötesi bu yapılanma ve dizaynında marifet, grim'tırak renkle ….
Boz-bulanık duran, bir sıvı haznesinde işlevini yürüten beyinin yeri, katkısı, payı nedir, ruhla, gönül de ?                 
O beyin ki, aklın, bilginin, yetinin, duyu sisteminin sistematisinin toplandığı yer olan, kafa tası içinde …
Korunduğu, kalın sayılacak, kafatası kemiğin de …
Bütün o, karmaşık yapı da, nasıl mucizevi işlevselliğe erişerek …
Hatta, mükemmel ötesi sonuçlara giden yolda ki …
Dehliz ve labirentleriyle sürdürülen yolculuk ta, hangi hikmetle karıştırmadan sürdürür, işleri ni ?
İşlevini ve hayatıyla, varlığı nı ?
Akıl yeti si, nerede saklı dır ? 
Nice, deli-divane denenlerin yarattığı mucizevi eser, çalışma ve başarının hikmeti ne ve kime borçludur, bunu ?
Meramımız, asla bu ve benzeri sorularla, siz canları ne sıkmak, nede kendinizi laboratuvarda yada cenderede ..
Can sıkıntısından patlamak üzere olacağınız, duygu durumunda tutmak değildir, asla ….
Bakın tam da bura cık ta  soluklanırken, sıkıştırıvereyim araya, çoktan ruhunuzla, gönlünüz, rengini ele verdi bile, burada …..
Yooo, hayır, sadece bana değil, size de …..!
Hoş görü, sabır, metanet ve baş etme dürtüsü ve duygu haliyle ….
Henüz, kararmamış ve pastel renkte, sürüyorsa okumanız demek ki ….
Hali hazırda, iyidir gidişat ve işlerle, yolculuk serüveni ..
Sabır, seçim ve karar yetisin de …
Beyin kadar, yürek, yürek kadar, ruh ile gönül ….
Adeta, emre amade askerler gibi, hazır ve nazırlık la yapıyorlar görevlerini ...
Ruhunuzun, gönlünüzün tıpkı, iklim ve atmosferdeki diğer değişiklikler ve haller gibi, halden, hale, şekilden, şekle ..
Durumdan, duruma dönüp ….
Dün ağladığınıza, bu gün, yarın, bilemediniz üç-beş zaman sonra …
Katıla, katıla gülmeyeceğinizi garanti edebilir misiniz ?
Yahut ta,  güldüren, ağlatan, aşık eden, yahut ta …..
Küstüren, darıltan, kıran ve üzen nedir, sizi ?
İnsanın gönlü ve ruhundadır, rengi, gelin-görün ki, öyle ulu-orta üryanlıkla durup, kolayca çıkmaz ortaya …
Yahut ta, bulunu vermez tez zamanda ..
Akılla, irade ve beyin ile, sinir sistemin de ki …
Elektronik iletişimle ve diğer bir dizi, biyokimyasal hallerle, çıkar ortaya ..
Ağız tadınızın ve sağlığınızın değerini, önemini ve kıymetini iyi bilir ve  ruhsal anlamda varlığına işaret edilen içimizdeki çocuğun hali ve işlevselliğidir ….
Sizin duygu, gönül ve ruh dünyanızın gerek kalıcı ve kalıtımla miras olarak, gelecek nesillere devredeceği, bu renk …..!
Ömür merdiveninizin, hayat denilen arastada yahut ta arenadaki konumlanışı ve yaşayıp, karşılaştıkları da belirler..
‘’ - Göz gördü, gönül sevdi ... ‘’ Demeler, boşuna değildir …!
O kararlarla, ömrünüzün  yolculuğu ve iç dünyanızın ve oradan, dışa yansıyan renginiz çıkar, ortaya ..
Siz, size iyi bakıp, kendinizle, hayatla ve çevrenizle barışık olup, içinize sinen bir ömür yaşadıkça..
İlerleyen her günle, daha zenginlikle çıkar, iç dünyanızın, gönül ve ruhunuzun rengi, ortaya ..
Her yaşın kendine göre güzelliği de, tadına vararak yaşayacağınızın, dahası, hayatın cömertliğiyle perçinlenir ..
Pekişir, kalıcılık ve belirginlik kazanır …
İç dünyanızın, güzelliği yada defosuyla ruhsal, duygusal ve gönül renginizi ortaya ….
Her rengin, kendine göre albeni ve güzelliğinde gönül renginizin  güzel olacağının aşikar lığın da …
Hayatı yaşarken, elbette sıkıntılarda olacak, arayış, mutluluk ve hüsranda ….!
‘’ - Her kör atın, bir kör alıcısı olur yada çıkar ..! ‘’ Gerçeğinin, hayatınıza kılavuzluğunda, umur'sadıkça ve sevdikçe güzelleşir, gönül, ruh ve duygu ile iç dünyanızın rengi,
Buda saklıdır sizde, içiniz de …..
İpin ucu ve rengin durumu, içinizdeki çocukla, ne denli barışıklığınıza bağlıdır ….!
İşte bu bağlamda da, iç dünyanızın rengi, içinizdeki çocuğun ellerinde ve ruh halinde saklıdır..
Siz, sizle ve içinizdeki çocukla, ne denli barışık sa …
O, denli mükemmel, ahenkli, albenili ve doyulmaz olacaktır iç dünyanızın, ruhunuzun, gönlünüzün ve duygularınızın rengi ...
İÇ DÜNYANIZIN, RENGİ .....!
HASILI, RENGİNİZ .....!
RENGİNİZ .....!  



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ



Almanya



11 / 04 / 2020



Saat ; 12_55

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...