5 Mayıs 2015 Salı


YUMSANDA GÖZLERİNİ.......

Soksan da kafanı kuma, deve kuşluğa öykünerek...
Görmemek için gerçekleri...
Kral yine de, çıplaktır sen giyinik sanarak tüketsen de o biçare ömrünü...
Sana rağmen dönüyor dünya, bundan dolayı katledildi Galilea..
Dünyayı kendilerinin sanan, ahmak din softaları..
Engizisyon kasaplarınca...
Tıkasan kulaklarını, sırt dönsen gerçeklere..
Ömür tüketmişliğinle  üç maymunu oynamacasına..
Tüketmişsindir bilki o ömrü gaflet ve dalalette..
İki ayaklı a sosyal hayvanlığında..
Su dökemezsin asla, hayvanlığında senden vakur ve asil cümle hayvanların ayaklarına..
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın teranesinde ömür tüketirken sen..
Kan akıyor oluk oluk kan, katliamda evren ve insan yok oluyor..
Mazlum ve masum biçare insan ömürler,sen gibi gamsız duyarsızlar sayesinde..
Ölüme sürükleniyor, kana doymaz vahşilerce..

Filler katledilirken, gözünü kan bürümüş...
Sermayeyle, çakal sürüsü sencileyin işbirlikçilerince..
Fildişi Kuleleri yükseliyor kan, ölüm ve zulmün omuzlarında..
Vahşi sermayenin  azgın patronlarına mekan olmacasına...
İnsan tacirleri, ölüm tüccarları, gözü dönmüş paragözler...
Alıp satıyorlar, kıyıp katlediyorlar, körpecik canları fütursuz ve pervasızca..
Sen ve sen gibi.....
Maşaların, uşakların, vurdumduymazlar sürüsü güruhların..
Şakşakçılığa ve nemelazımcılığa öykünüp, suç ortaklığına soyunmuşluğunda...
Karanlığın sonu elbet aydınlıktır...
Aydınlık olmasına..
Ve, hatta gün gelip keserin, sapın, hesabın dönmüşlüğünde..
Dur da denilecektir bu karanlık oyuna..
İnsan soyundan gelen onurlu kavgalarda..
Unutma birileri dur der, bu kara düzene ve kanlı gidişe..
Sen bilgiyle bilince ermemişliğinde, fark etmesen de..
İnsan olduğunu ve onurluca dik durmaların gereğini..
Yazar tarih onu da, senide sayfalarına..
Ama; aradaki o unutulmaz ve yok sayılmaz farkla..
Seni:kara sayfasında ''Hilkat Garibeliğine'' tutsak ederken hayat ve tarih..
Onurların en yücesiyle ödüllendirir İNSAN GİBİ İNSAN'ı,çekse de onca zulmü..
Diş tırnak dayanmışlığıyla ve direnmişliğiyle ZULME VE KARANLIĞA..
Velhasıl,sen hayatı ıskalamışlığında...
Biat ederek karanlığın,korkunun ve zulmün krallığına..

Nemelazımcılığın avara kasnakların da, tüketip dururken  ömrünü...
Göz yumsan da dünyanın akına, karasına..
Hayat ırmağı akıp gider gürül gürül ..
Senin farkında olmadan ömrünü tüketmiş liğinde..
Sen ki ; Sanar sın yaşamışım diye..
Sermayeye kul köleliğinde kuburla, kibir arasında gelgitlerde..
Övünürsün...
Lak lakla ömür geçiren Leyleklere bile parmak ısırtmacasına, lafazanlıklarınla...
Dahası,soyuna ihanetinin bile farkında olmamış lığın aczi ve cibilliyetsizliğiyle..
Cüzdanla, vicdan arasında un ufak ettiğin kişiliksiz ve kimliksiz ömürlüğünle..
Kirletip, tüketirken beyhudeliklerde dünyayı...
İnadın, cehaletin, ömrü ve karanlığın çarmıhlarındaki tutsaklığında..

Yumsan da gözlerini sen, inkarcılığın naçarlıklarında..
Onca ayıba, karanlığa ve soysuzluğa....
Sana ve sen gibi ahmak hilkat garibelerine inatla...!
Terse çevirememiş liginizle dönüşünü, döner, döner..
Döner de durur, sen yok saysan da dünya..
Döner de durur, sen gibi nicelerini yutmuşluğunda...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Hildesheim/Almanya
27 / 07 / 2012
Saat;15_59

1 yorum:

  1. @kenan12_erol6 Ekim 2024 19:29

    Yüreğinize ve kaleminize sağlık, Mualla can dost💙☘️👏👏

    YanıtlaSil

GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...