15 Kasım 2015 Pazar


MUAMMA,

Ben seni görünce,yeni yetmelik de aşka düşüp..

Sevda vurgunluğu na düşmenin gizemiyle....

Heyecan ve acabalar da,ya anlamazsa..

Ya,hayır derse'nin(?) muammalı hezeyanlarında savrulurken...

Senin,beni hünerli avcı edalarında,

Göz bebeklerine sinen,o albeniyle vurmuşluğunla..

Senin müptelanlığına saplanalı beri...

''-Sevdi,vuruldu bende çoğaltacak seviyi ''sanmıştım..

Heyecan titremelerinin,yerini kasırgalara terk edip..

Yüreğimi,gönlümü,dahası benliğimi ardın sıra....

Aşk denen o illetin beni,sevdana ve sana sürüp savurmuşluğunda..

Anaforlarında boğuldum, aşkın ve hayatın...

Düşselliğin,ne yapacağını bilmezliğin acziyle..

Çıkıp gelir apansız,beni çekip çıkarmacasına..

Bu hallerden diye....

Ummakla,anmakla,acabaların muammaların da..

Ömür eskitmecesine..

El elde,baş baş da kalakalmanın hüsranı...

O anaforlar dan da çok mahvedince..

Bu sefer dedim,''-Olur a insanlık hali'', diye..

Umudun çengeline,sevdanın tufanına kapılan yüreğime söz geçirmemişliğimle..

Ömrüm,sanmalar la-sanrıların arasındaki çıkmazda voltalar da tükendi..!

Sanırım,bu son vurgunun la uyandım..

Kabus mu,olursuz düş mü olduğunu bilemediğim..

Sana tutuklu,sana vurgun aşka bezeli gecelere göz yumduğum o günlerde..

Hep,sandım ki sana uyanacağım,

Seninle dolu uykusuz ve yorgun gecelerimin..

Umudun şafağına tüneyivermişliğinde,

Yüreğim,gözlerim gülüşünle yıkanacak her sabah..

Ama,heyhat...!!!

Gel gör ki,evdeki hesap çarşıya uymamış tekerlemelerin de heba olan gençlik çağlarımda..

Nafileliğin itaatkar yolculuğunda...

Ömür katarı mı eskitip de..

Permeperişanlıklarda,mecalsiz yığılıp kalmalarla..

Fizanı bile aratacak kadar amansız ...

''Hüzün ve yalnızlık Çölü'' 'ne düştüm düşeli anladım ki..

Ben aslında ta baştan,yanılgıda yitirenmişim..

Acı ama gerçek..

Sen aslında hep,fırtınada sığınacak liman arayan gemilerden..

Amacına giden her yolu mübah görmelerin zevzevkliğiyle..

Gidebildiğin çıkar duraklarına erebilmek adına..

O yöne giden tüm tramvaylara binen avare yolcuydun..

Bunları,sen bilmesine biliyordun pekala da..

Sana has ,sana yakışan o iflah olmaz riyakarlığın la..!

Ama,bir ben anlamamıştım..

Aşkın gözümü kör,aklımı,sağduyumu iptal edip..

Devre dışı bırakmışlığın da..

Neticede,bugün...

Bir kabus filmine dönen,sevda hikayem biteli beri..

Adeta yeniden kaptırıvereceğim kendimi yalanlara ve hülyalara diye..

Dikkat kulelerinin sadık gözetleyicisi olmuşluğumda..!

Diyorum ki,ben bana,

''Eda na,cilve ne,aygın-baygın bakışlarının işgal ettiği...

Beni,benden alan gözlerine kanan...

O,masumane duygularımın pınarı..

Sineme tutsaklık da,sana vurgunluk da helak olan yorgun yüreğime..''

''-Aldırma buda gelir,buda geçer..

Onca vurgun yemişliklerin vartasını atlatan sen,bunuda aşarsın .''diye..

Şimdi aşk acısının delip geçerek,beni kalbura çevirmişliğinde..

''-Bilmem ki şimdilerde de züğürt teselliler çilesinin sarma

lında,ömür tüketmelere mi koyuldum yoksa ben..?''

Uzun sözün kısası,

''Çilehanemin mimarı '' sana..

''-Ben,sanmalar da ve muammalar da ömür,gün ve yürek heba ederken..

Sen beni,hiç mi hiç sevmemişsin aslında..!''

Ölesiye sana tutukluluğum da..

Aşkın sarı-sıcak harların da kavrulmuşluğumda

Senin,beni hiç sevmemişliğinde..

Ben ömür tüketirken,avara kasnaklıklarında,

Aşkın teranesinde dönüp durmalarda..

Melül, melül eskitirken günleri,ömrü..

Sen,şuh bakışlarınla gönül avcılığına koyulmuşluğunda..

Hiç mi hiç benim olmamışsın,senliliğimde bile...

Sevginin,sevinin coğrafya na hiç mi hiç uğramamışlığında..

Yalancılığın la,sevdalara yabancılığında..

Dönenip dururken sen,

Ben gam yükünün yolcusu,avare...

Sensizliğin yansımalarında,senli seraplarda ömür tüketmişim,aslında

Hayatımı özetleyecek olursam şimdi ardın sıra..

Topla,çıkar,çarp böl...

Değişmeyen sonuçla,

Ömrüm eşittir,hep muamma..!

Ömrüm eşittir,hep muamma..!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Hildesheim/Almanya

01/12/2011

Saat:14_15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...