1 Şubat 2022 Salı


 

VURGUN YERSE .......!

 

 

 

Boşa demezler hani'ya, dünden miras, kıdemli ekabirler le, kadim bilgeler ....

'' - Vurgun yerse, ömürle, gönül ......

Güz görmeden, talan olmuş bağa-bostana döner ve dahası ....

Yorgunluk ve takatsizlikten yakasını kurtaramamakla kalmayıp, üstüne, üstlük birde, iflah olmayan nalsız beygire benzer .......! ''

Diye ....

İFLAH OLMAYAN, NALSIZ BEYGİR, BENZER  ....!

İşte, tamda o, hesap ......

Nereye sarılsam, neyi tutmaya kalksam kurutup, yıkıp-dökerek, yılların ve zamanın külfetinin diyetini misliyle ödemek için çektiğimi, ben bilirim, ben .......!

Tıpkı, o canı kıçından çıkan gariban hayat hamalı, nalsız beygir gibiyim .

Karışınca, gecem, gündüzüme ....

Ne, gözüm dünyayı görüyor, nede .....

İFLAS ETMİŞ BAKKAL DEFTERİNE DÖNEN aklım karman-çormanlıktan yakasını kurtararak,

Değil aylar-yıllar öncesini hatta, dünü bırak, bir soluk öncesini de, olan-biteni de karıştırıyor ......

İşleri ARAP SAÇINA yahutta KÖR DÜĞÜME döndürüp, çıkıyor ....

Sonrada, işin içinden çıkmak için debeleniyor ....

Çift dikişliklerde yaklaşımım bile, para etmiyor ....

Ne, koyduğumu, koyduğum yerde buluyorum ........

Ne'de, gözümdeki gözlüğün orada olduğunu  unutmuşlukla, deli tavuk gibi dönenerek ......

Saatlerce, yorulup-ırılanıncaya ve asabım bozulup, söylenmeye başlayıp, işi küfüre-gamataya dökünceye dek, aranmaktan kurtulabiliyorum ...

Böylesi hallerde, insan hem daha bir huysuz-aksi, sabırsız, hem de ve en önemlisi de, geçimsiz sinamekinin teki olup, çıkıyorum ...

An oluyor, nefesimle, gölgem bile fazla geliyor, kendime ağır mı ağır

geliyorum .....

Düpedüz, ağır .......!

İşte böylesi anlarda, sarıyorum makarayı geriye ....

Tam da o, an kopunca, makaranın ipiyle-kayışlar .....

Bir güzel karışıyor, akım-bokum bokuma, dönüyorum deli-divaneye, böyleliğim de, gel de, çık, çıkabilirsen işin, içinden .......

Günüm, yönüm, iyim-kötüm girince birbirine, başlıyor kafamın içinde O, DENSİZ-KUDÜMSÜZ dahası AYARSIZ-GAYARSIZ BANDO MIZIKA TAKIMI, AKORTSUZ VE AHENKSİZ GÜRÜLTÜ VE CURCUNAYA .......!

Buda, bana oldukça pahalıya mal oluyor, laf aramızda ........

Değil, kapıya-pencereye geleni, zili-camı çalanı, telefonun sesini ....

Abartısız söylüyorum ......

Neredeyse, RAMAZAN TOPU ATILSA, yahutta ....

FENER ALAYI, RESMİ GEÇİT YÜRÜYÜŞÜNE KOYULSA, duymam ne mümkün ?

'' - Ömrü, yıllarla, hayat, gönlü gam eskitip, çökertir ...! '' Diyenlere gülüp-geçtiğim çağların çok geride kalmışlığında .....

Şimdi, gecikmelide olsa, onların meramını, duygularını anlıyorum ....!

Bu çağımda ve şu an ki yaşımla ve halimle, benim kisi, Züğürt tesellisinden öte geçmeyen olsa, olsa, içten itiraf sayacak cinsten dillendiriş tir, buda, GECİKMELİ DUYGUDAŞLIK sayılır, bu saatte ...

Diyenleri ve dünü anıp-düşünürken, kendimi hem hüzne kesen melankolilik de ....

Hemde eni-konu mahcubiyetle, evhamlılık da hissetmekten alıkoyamıyorum ......!

O güzel gönül eri insanlardan duyardım, ömrümün baharında, gençlik çağlarımda .........

'' Zamanın geçtiğini, eşek sıpası zamanelere bakınca, daha derin fark ediyoruz, konduramasak ta kendimize .....

Dünkü betimlemeyle KAFA KUŞANI bu günün diliyle, nüfus kağıtlarımızın sararıp,eskimişliği kadar,

Değirmende değil yıllarla ve hayatla cebelleşirken  ağartmış'lığımız la, saç-sakal ak'lığıyla ......

Gün geçtikçe, iyiden, iyiye artan sızılarda ....

'' ....<< - GENÇLİK TRENİNİN .... >>Çoktan ve farkındasızlık da geçip-gittiğini gösteriyor ...!

Der ve ardından, birbirlerine hüzünlü bakışlarla, uzun uzun dalgınlıklarda bakarak .....

Sanki yinede ve inadına der, hal ve edalarında, beyhude laklakla ömür tüketen HACI BABA LEYLEK LİK DE karşılıklı olarak MORAL DESTEK olmaya çalışırlardı, bu kafadar dostlar, son bir gayret ve istekle  ....

YİNEDE ZÜĞÜRT TESELLİLERİYLE MORAL-DESTEK OLMAYA GAYRET ve İSTEKLE ...

'' - Deme, öyle mirim .....

Seninle-ben ve bizim kuşak, daha kaç genç geçineni, cebimizden çıkartırız, suya götürür, susuz getiririz Alimallah .....

Bak Çavuşların Hüsniye hanıma, neredeyse onların topunu birden ŞALVARINDA SALLAYIP, ÇAMAŞIR İPİNE ASACAK KADAR , dinç ve diri Maşallah...

Neredeyse yeni yetme, tazeler le aşık atacak....

Desen eskisini gömdün, yenisini verelim, diye...

Kırıt'sa, naz etse de << - İstemem, yan cebime koyun >> Hallerinde gevrek, gevrek gülüşüyle koyuyor niyetini orta yere usulünce ........

Şimdiki neslin suyu çekilmiş, kemikleriyle, damarları kurumuş sanki, Kurtlu Şeftali ağacına dönüp-çıkmışlar, şunun, şurasında, neredeyse ! ''

Emin olun ki, şu ana kadar dedikodu kaynatan olamadım, olmaya ama gördüğüm şu ki, eski tüfekler, şimdikiler gibi fazlaca maraz'alı değildi, işin gerçeği de, doğrusu da, özü de bu ....!

Kendimi o, sınıfa yani yeni nesillere sokmaya kalksam, hemen renk ve ses veriyor, ömür faytonuyla, beden mızıkam ......!

Birisi alı, al, moru, mor keserken ......

Öteki, ateşli mızıkacılar misali cızırdayıp, cozurduyor .......

Tüm bunların sebebi, topla-çıkart, çarp, böl .....

Yetmedi, üstüne birde sağlamasını yapmaya kalk, göreceksin ki .......

Yılların ve HAYAT DENEN, bu << - ZORBA DELİ DUMRUL'UN >> yıpratıp, çürüğe çıkartması, yok mu ?

Sormayın gitsin, onu, hemde hiç mi hiç .......!

Haydi, BEDENLE, ÖMÜR YORGUNLUĞU neyse, ne'de, ne demeli şu gönül geçginliğiyle, yorgunluğuna ?

Ve dahası ......

YIL VURGUNU OLMALARA, ne demeli, ne ?

Evet, bilmeye, pek alada biliyorum; Hayat, şikayet makamı değil, etsen de dinleyip-tınlamıyor, üstelik ....

Meşhur laftır ......

İSMET PAŞA gibi, işine gelince duyuyor hayat ve yıllar bizi .....!

Paşanın kafasında olduğu söylenen tilki sayısıyı kırk denir hayatın bağrındaki tilkilerse, ürkütmeyince sayılmayacak cinsten, çok ötesi, çok hem de ......!

Yıllar yorunca, beden burçlarına yaşlılık bayrağı asılınca, hayat hem daha pahalı, hem de daha külfetli oluyor, bu aşikar ........

İşte bu temelde de, olsa, olsa, benim ve bencileyin nice insanın ahı, ofu, yetmedi, mızıldanışı ve hatta şikayetçiliği İle, oyun bozan'lığı,

mızıkçılığı bundan olsa gerek .......!

Hasılı, uzun lafın kısası, kendimizi gonca çağda yahutta, yaş bilmeyen PEYNİR KURDU hissederek ....

Uzun ömür mucizesini keşfeden ÜSTAT LOKMAN HEKİM olarak gördüğümüz yok, yok olmaya ama ........

Gel gör ki, bedenin her yanından yayılan gacırtı, gucurtu ve yaşlı denmesi ayıp kaçacak olan .......

Nice sultanlar ve Reis-i Cumhur görüp eskitip, uğurlamış nüfus kütüğü zayii, demli-kıdemli asırlık ceviz ağacı inlemeler'ine ......

Fark atmakla kalmayıp, adeta nal toplatan sızılar ayyuka çıkınca, insan tuhaf olup .....

Kendisini, << - DİBİ DELİK, DİLENCİ VAPURU . >> Gibi hissetmekten, kendini alamıyor ......!

Gönül, kocasa da, eş-yoldaş, karı yada koca ister, istemeye de, ona he diyecek derman mı kaldı ( ? ), hallerinde, olunca ....

Gönül de, küsüyor ve gönül küskünlüğü, kocaması ve yorgunluğu insanın çarkına tükürüp, tekerine taş koyuyor, ayağına çelme takıyor ..!

'' - Zaman en iyi ve şifalı ilaç ve çaredir '' Sözünün, bu kadar dik, sert ve batar geldiğini fark etmezdim ....

Bu  hallere düşüp, YIL VURGUNU, GÖNÜL YORGUNU, BEDEN ESKİSİ olup çıkmazdan evvel ...

Elbette, nafilelik de ve kaçan balığın büyük, ölenin badem gözlü kesilmişliğin den bihaber olmayanlığım da .....

Hatta, hayatın bağrında ve akışında, bunu çok iyi öğrenip, iyiden, iyiye unutmamacasına ezberlemiş liğimde .........

Meramım, marazam ve sitemim şu ......

Ömrüm, bedenim ve gönlüm, ruhumun eşliğinde sıkça, hatta, bu ara hemen, hep ....

'' - BEN GAMLI HAZAN, SENSE BAHAR ...'' Şarkısını söyler oldu ......

İşte, hallerimin böyleliğin de ......

Şikayetten de öte, gönül ve yürek dilimin sessizliğine ses ve dil olmuşluğum'da, bundandır demeler'im .....

'' - Vurgun yerse, ömürle, gönül, güz görmeden, talan olmuş bağa-bostana ve yorgunluk ve takatsizlikten yakasını kurtarmakla kalmayıp, üstüne, üstlük birde, iflah olmayan nal'sız beygire benzer .......! '' Diye ....

İşte, tamda o, hesap ......

Kendimden gayrı duyan, dinleyen'imin olmamış'lığında hele ki yılların, zamanın ve hayatın '' TINMAMIŞ '' , bir yerlerinin '' KILINA ''

takmamış'lığında ......

KILINA TAKMAMIŞ'LIĞIN DA .......!

Bunun içindir, dil atıp-damak tutarak, söylenip,tıpkı ....

AKORTSUZ KEMANLAR misali gıcırtılarla, vaz-vuz etmelerle, mızılanıp durmalarım ...

MIZILANIP DURMALARIM ....

Şimdilerde, çağımın o çağ ve gönlümün surat dökmesi, hiçte boşuna değil ......

Hem ağlatır, hem söyletir, hem de .......

Keçinin, ot yemediği yerden ot yedirir, insana, ömürle, gönül, vurgun yerse .....

Ömürle, gönül, vurgun yerse .....

VURGUN YERSE .......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

01 /02 / 2022 - Salı

 

 

 

Saat ; 12_12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...