AYNADA BIRAKTI KENDİNİ, KADIN ..!
Taşıyarak gecenin yorgunluğunu, kirini ..
Alkol kokusuna bezenen, bedenini ..
Onu taşımaktan bezgin düşen, bacaklarını ...
Mecalsizliklerde, canını dişine takarak, son bir gayretle, sürüyerek ...
Attı kendini, metrukluğun ve silinmeyen hüznün sindiği, evine ...
Baktı, yarı ağlamaklı gözler ve perişan hallerle, aynadaki siluetine ..
Kırık-dökük bir tebessüm yansıdı, yüzünde,aynanın derinliğinde ...
Cam soğukluğunda ..!
Hüzünlerinin, aynaya düşmüşlüğünde ..
Efkar ve bezginlikle, derin, derin of çekerken ..
Süzdü son bir kez, aynada kendini, tepeden tırnağa, yeniden ..
Sonra, külçe gibi bedenini toplayarak, aynadan..
Kalktı yavaştan,yavaştan ..
Kurtardı, aynada ki yorgun bakan kadından, kendini ..
Yürüdü gitti, mide, bulantılarıyla ..
Ha kustu, ha kusacak hallerde, lavaboya ..
Bırakarak ardında ....
Yorgun bir geceden, arda kalan ..
Gecenin içinde, aynanın derinliğinde kaybolan, mutsuzluklar ecesini ...
Salladı, en okkalısından, küfürlerini ..
Kustu lavaboya, kustu içindekileri ..
Kurtulmak istercesine, kendinden ...
Bir bedende, çok kadının, tarifsiz bezginlikler çoğaltmışlığında ..
Aynanın derininde, kadınlardan birinin ..
Kederleriyle, suret, suret yitmişliğinde ..
Aynada bıraktı kendini, kadın ....!
Kendi deyimiyle ..
Yılların ve ömrünün ..
Telefliklerde, bok yoluna gitmişliğinde ..!
Arda kalanının, hala lavaboya içindekileri ve kendini kusmuşluğunda..
Genirti, hıçkırık ve küfürlerin oda da ve gecede uçuşmuşluğunda ..
Lanetler yağdırıyordu kadın, hayata ve kendine hala ..!
Aynada bıraktı kendini, kadın ....!
Aynada bıraktı kendini, kadın ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
29/01/2017
Saat:05 _39
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder